BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,98
ALTIN 3.006,68
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Binali Yıldırım: En son hesabı ödeyecek benim!

Binali Yıldırım, Başbakan Ahmet Davutoğlu'yla arasında sorun olduğu yönündeki iddialara ilişkin ilk kez konuştu.

Abone ol

AK Parti İzmir milletvekili adayı Binali Yıldırım, seçim bölgesinde çalışmalarını sürdürüyor.

İzmir Kaya Termal Otel'de medya temsilcileriyle bir araya gelen Yıldırım, bir süredir kendisi ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında sorun olduğu yönündeki iddialara da yanıt verdi. 

Yıldırım şunları söyledi:

"Bu partinin tabelasını asan ekibin içinde ben varım. Partiyi kuran, tabelayı asan ama bu partide herkes çekildiği zaman son hesabı ödeyeceklerden biri de benim. Onun için bu laflar, bu tartışmalar bir anlam ifade etmez. Kimseyle bir meselemiz yok. Tek meselemiz var, 1 Kasım'da tekrar iktidar olmak. Onun dışında gerisi hep tarih oldu."

1 KASIM SEÇİMLERİ

Yıldırım, 7 Haziran seçimlerinde milletin verdiği mesajı doğru algıladıklarını ifade etti.

Vatandaşın seçimde verdiği kararı beğenmemezliğin en hafifinden seçmene saygısızlık olduğunu vurgulayan Yıldırım, "2002'den 2015'e kadar sürekli iktidar olmuş bir partinin belki de böyle bir uyarıya ihtiyacı da vardı, öyle de bakmak lazım. Biz bunu gördük. Bu mesajın bize ne dediğini, istediğini çok iyi gördük ve kendimizi tekrar muhasebe ettik. Bu değerlendirmeden sonra 1 Kasım seçimlerine gidiyoruz. Ümidimiz, beklentimiz 1 Kasım'da tek başına iktidar sorumluluğunu almak ama bunun nihai kararını seçmen, vatandaş verecek" diye konuştu.

7 Haziran seçimlerinden sonra hükümetin kurulmasını arzu ettiklerini ancak MHP'nin daha ilk günden bu işlerde olmayacağını söylediğini, HDP'nin hükümet olmak gibi bir şey düşünmediğini aktaran Yıldırım, tek sağduyulu hükümet kurma ihtimalinin AK Parti-CHP arasında gözüktüğünü ancak ondan da sonuç alınamadığını kaydetti.

TEKRAR SEÇİM LÜKSÜ YOK

1 Kasım'da yapılacak seçimlerde hedeflerinin tek başına iktidar olduğunu, nasıl sonuç çıkarsa çıksın Türkiye'nin tekrar kısa sürede seçime gitme lüksünün olmayacağını dile getiren Yıldırım, ortaya çıkan şartlarda ülke için en iyisini yapmanın herkesin sorumluluğu olduğunu vurguladı.

Bir gazetecinin seçimde İzmir'deki beklentisini sorması üzerine Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Hedefim 2011 çıtasıdır bizim için asgari olarak, hatta onun üzerine çıkmak. CHP'li arkadaşlar da adımı değiştirdiler, "Milyon Ali" yaptılar. İzmirlilerden beklentim, ricam onların hatırını kırmasınlar bize 1 milyon oy versinler. CHP'lilerin dediği de olmuş olsun böylece."

KÜRTLERİN PKK SORUNU VAR

Çözüm Süreci'ne ilişkin soruları da cevaplandıran Yıldırım, "PKK'nın Kürt sorunu yok, Kürtlerin PKK sorunu var" dedi.

Ülkenin enerjisini 40 yıldır yok eden, tüketen terör sorununa karşı barışa şans verildiğini dile getiren Yıldırım, bölgeye milyarlarca liralık yatırım yapıldığını belirtti.

Yıldırım, Şırnak'ta, Yüksekova'da, Bingöl'de, Iğdır'da havalimanı yaptıklarını ve hizmete açtıkları, karayollarının İzmir'in yollarından geri olmadığını ancak şimdi bu yolların terör örgütü üyelerince patlatıldığını dile getirdi.

Yüksekova Havalimanı'na 99 sefer saldırı olduğunu, 30 bin insanın havalimanından yararlandığını, son günlerde güvenlik gerekçesiyle seferlerin yapılamadığını anlatan Yıldırım, "Bu mudur bölgeyi, bölge insanını düşünmek" dedi.

Binali Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çözüm Süreci'nde, herhangi düşüncemizde fark yok. Tek fark, Çözüm Süreci adı altında bölge halkının tepesine çökmüş silahlı terör örgütünü oradan uzaklaştırmak. Ondan sonra zaten oraya yatırımlar devam edecek. HDP, Çözüm Süreci'nde 'demokrasiyle bu işleri halledeceğim' dedi ve vatandaş onu muhatap aldı, ciddi de destek verdi. Sadece kendi tabanlarından değil değişik halk kesimlerinden de destek aldılar. Ama gördük ki terör örgütü karşısında etkisiz eleman konumunda. Burada gördük ki irade 'Barışa şans verin' diyenlerin elinde değil. Oy verenler ne bekledi? 'Olmaz kardeşim, insanları öldüremezsin diye karşı durmasını' bekledi. Bu iradenin onlarda olmadığını vatandaş gördü. Bunun görülmesi lazım, bu görüldü. Muhatabımız terör örgütü değil, burada yaşayan vatandaşlardır. Bizim muhatabımız onlar. Geçmişte de onlardı, gelecekte de onlar olacak.

Terörle mücadelemiz hiç taviz vermeden sürecek. Silah tehdidi, can korkusu tamamen ortadan kalkmadıktan sonra burada herhangi bir rehavet, gevşeme olmaz. Ülkemizin birliği, beraberliği için bütün imkanlarımızla orada güvenliği tesis etmek, vatandaşlarımızın can, mal güvenliğini sağlamak için operasyonlar sürüyor. Ülkeyi bölmek, başka bir devlet oluşturma hayaliniz varsa kusura bakmayın bu toprakların bedeli bu kadar ucuz değil."