BIST 9.360
DOLAR 34,56
EURO 36,30
ALTIN 2.999,61
HABER /  POLİTİKA

Binali Yıldırım: Bu densize cevabı 16 Nisan'da verin

Başbakan Binali Yıldırım İzmir'de halka hitap etti. İzmir'deki coşkulu kalabalığa seslenen Başbakan Yıldırım 16 Nisan'da güçlü bir evet beklediğini belirtti.

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, halk oylamasına "evet" ya da "hayır" oyu kullananları hiç kimsenin ayrıştıramayacağını belirterek, "Biz 9 Eylül 1922'de buradan, İzmir'den düşmanı denize birlikte döktük. Kurtuluş Savaşı'nı birlikte zaferle sonuçlandırdık, Cumhuriyet'i birlikte kurduk, bu zafer bizimdir hepimizindir. Cumhuriyet hepimizindir." dedi.

Başbakan Yıldırım, Evet Platformu'nca Gündoğdu Meydanı'nda "Aşkımız Memleket Millet İçin Evet" sloganıyla düzenlenen İzmir Buluşması'nda, sıcaklığın, samimiyetin şehri İzmir'in güzel insanlarının bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırladığını söyledi. 

İzmir'in hem Mustafa Kemal Atatürk'ü hem Adnan Menderes'i bağrına basan şehir olduğuna işaret eden Yıldırım, İzmir'in hem Cumhuriyet'i hem de demokrasiyi kucakladığını vurguladı. 

İzmir'in 1930 yılında Türkiye'nin ilk demokrasi denemesinde önde giden şehir olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:

     

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün teşvikiyle Serbest Fırka'yı kuran Fethi Bey kuruluşunu burada demokrasinin merkezinde İzmir'de yaptı. İzmir 4 Eylül 1930'da Fethi Bey'i muazzam bir kalabalıkla karşıladı, Aynen bugünkü gibi. İzmir demokrasiye hasretti, İzmir baskılardan yılmıştı. İzmir huzur istiyordu, yatırım istiyordu, özgürlük ve demokrasi istiyordu. On binlerce İzmirli Fethi Bey'i bağrına bastı. Yaşanan olaylar sebebiyle bir polis kurşunuyla 14 yaşında bir çocuk, bir genç hayatını o gün kaybetti. Çocuğun babası oğlunun naaşını kucağına alarak Fethi Bey'in önüne geldi ve dedi ki 'İşte sana ilk kurbanımız, bizi tek parti zulmünden kurtar artık. Ne yazık ki 1930'daki o demokrasi denemesi başarısız oldu."

Demokrat Parti kurulduğunda da yine İzmir'in önde yer aldığını ifade eden Yıldırım, "İzmir evladına, hemşehrisine Adnan Menderes'e sahip çıktı. İzmir o gün bir kez daha demokrasi ve özgürlük mücadelesinde en önde yer aldı. 46 seçimlerinde İzmir, Demokrat Partiye yüzde 70 oy verdi. 1950 seçimlerinde İzmir, Demokrat Partiyi tek başına iktidara getirdi." dedi.

İzmir'in merhum Adnan Menderes'ten sonra cezalandırıldığını, ihmal edildiğini söyleyen Yıldırım, "Ege'nin incisi, Akdeniz'in huzur limanı İzmir yatırımlardan, hizmetlerden hakkını alamadı." diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan şehirlere hizmet ederken siyaseti ölçü almamayı öğrendiklerini dile getiren Yıldırım, oy oranına bakmadıklarını, "kim oy verdi, kim oy vermedi" diye asla bir saniye düşünmediklerini dile getirdi. 

Yıldırım, sandık kalktıktan sonra oyları bir kenara bıraktıklarını vurgulayarak, Türkiye'nin tamamı için, İzmir'in tamamı için projeler yaptıklarını hizmetler sunduklarını ifade etti. 

İzmir'de yaşam tarzı üzerinden istismar siyaseti yapmadıklarını, kutuplaştıran, ayrıştıran olmadıklarını, hep gönül diliyle konuştuklarını belirten Yıldırım, "Biz konuşmadık eserlerimiz konuştu. Biz hizmetlerimizle, projelerimizle, yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla konuştuk. Biz bizi seçenlerin Başbakanı, bizi seçenlerin hükümeti olmadık, herkesin Başbakanı, herkesin hükümeti olduk. Çünkü biz biliyoruz ki üzerimizde 80 milyonun hakkı var, 80 milyonun emanetini taşıyoruz." dedi.

Yıldırım, hiç kimsenin diline, kültürüne, fikrine, inancına asla karışmadıklarını dile getirerek, "Biz 80 milyonu bir bildik, beraber bildik kardeşçe yaşaması için mücadele ettik. Biz Türkiye için, güçlü Türkiye için milletimizle, doğuyla batıyla, kuzeyle güneyle hep birlikte hareket ettik. Hep birlikte mücadele ettik." ifadelerini kullandı.

"İZMİR'DEN DÜŞMANI BİRLİKTE DENİZE DÖKTÜK"

"'Evet' diyenler ne kadar bu ülkenin onurlu evladıysa 'hayır' diyenler de o kadar onurludur, onlar da bu memleketin evladıdır." diyen Yıldırım, memleketi de vatandaşları da "evetçiler" diye ayırmadıklarını asla ayırmayacaklarını söyledi. 

Yıldırım, "Hiç kimse 'evet' diyenleri 'hayır' diyenleri ayrıştıramaz. Biz 9 Eylül 1922'de buradan, İzmir'den düşmanı denize birlikte döktük. Bu ülkenin her bir evladının silahıyla, kazmasıyla, baltasıyla aslında dualarıyla Anadolu'nun ortasından başlayan bu mücadele İzmir'e kadar devam etti ve Ege'de düşmanı denize döktük. Kurtuluş Savaşı'nı birlikte zaferle sonuçlandırdık, Cumhuriyet'i birlikte kurduk, bu zafer bizimdir hepimizindir. Cumhuriyet hepimizindir." şeklinde konuştu.

"İZMİR BU EDEPSİZ DİLİ KABUL ETMEZ"

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamalarına ilişkin "Hiç kimse bu ülkenin evlatlarını 'evet' dediler diye denize dökme densizliğinde, terbiyesizliğinde bulunamaz, tehdit edemez." diyen Başbakan Yıldırım, "Bu dil ayrıştırıcı bir dildir, bu dil bölücü bir dildir, bu kutuplaştırıcı bir dildir. Siyasetin dili bu olamaz. İzmir bu edepsiz dili asla kabul etmez." diye konuştu.