BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  DÜNYA

'Bin Ladin Operasyonu tamamen yalan!'

Amerikalı araştırmacı gazeteci Hersh, Obama yönetiminin gazetecilere baskı uyguladığını iddia etti ve Bin Ladin operasyonunun tamamen yalan olduğunu söyledi.

Abone ol

Duayen gazeteci Hersh, Obama’nın baskıları yüzünden ABD basınının halinin “içler acısı” olduğunu, yüzde 90’ının işten kovulması gerektiğini söyledi. Hersh’e göre Bin Ladin haberleri tamamen yalan.

ABD’nin en ünlü araştırmacı gazetecilerinden Seymour Hersh, İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesine verdiği mülakatta, Obama yönetimini basını baskı altına almakla suçlayarak, “editörlerin yüzde 90’ının kovulması gerektiği"ni savundu.

GAZETECİLİĞİN KURTULMASI İÇİN SIRADIŞI FİKİRLER

BİN LADİN NASIL ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ?
2 Mayıs 2011 günü, Beyaz Saray, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in Pakistan'da kara operasyonu sonucunda öldürüldüğünü bildirdi.
 
Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın 100-150 kilometre kuzeyindeki Abbotabad kentinin Bilal bölgesinde bulunduğu büyük bir eve düzenlenen operasyonda, bin Ladin'in direndiğini ve başından vurulduğunu açıklandı.

CESEDİ DENİZE GÖMÜLDÜ

Amerikan AP haber ajansı, aynı gün öğlene doğru verdiği haberde, Amerikalı bir yetkilinin "Usama bin Ladin'i denize gömdüklerini" söylediğini duyurdu. Habere göre Amerikalı yetkili, "Dünyanın en çok aranan teröristinin cenazesini kabul etmek isteyecek bir ülkenin bulunması zor olacaktı. Bu yüzden ABD onu denize gömmeye karar verdi" dedi.

Amerikan ulusal güvenliği konusunda yeni bir kitap yazmakta olan Pulitzer Ödüllü Hersh, ülkesindeki gazeteciliğin nasıl düzeltileceğine dair sıradışı fikirlerini sıraladı.

Deneyimli gazeteci Hersh, NBC ve ABC’nin haber bürolarının kapatılmasını, gazetecilerin yüzde 90’ı kovulduktan sonra, yerlerine yeni, kontrol edilemeyen çalışanların alınmasıyla artık gazetecilerin asıl işlerine geri dönmesini sağlamayı öneriyor.

OBAMA BUSH’TAN DAHA SERT

Obama döneminde pek haber yapmaması dikkat çeken Hersh, araştırmacı gazetecilerin 1960’lardan bu yana ABD başkanlarının “düşmanı” haline geldiğini, kimi Cumhuriyetçilerin onları “terörist” gibi gördüğünü söylüyor.

ABD basınının durumunu “içler acısı” diye niteleyen Hersh, Amerikalı gazetecilerin “korkaklığını” da sert bir dille eleştirdi. Beyaz Saray’a karşı ters düşmekten ve “gerçeği” söylemekten kaçındıklarını belirten ünlü gazeteci, Demokrat Partili Başkan Barack Obama’nın, aslında selefi Bush’tan daha sert olduğunu, “araştırmacı gazeteciliği suç haline getirmeye çalıştığını ve kimsenin korkudan Obama’ya yüklenmediğini” iddia etti.

“BİN LADİN OPERASYONU UYDURMA”

El Kaide örgütünün eski lideri Usame bin Ladin’in 2011’de Amerikan özel birlikleri tarafından öldürülmesi ve cesedinin okyanusa atılmasıyla ilgili haberlede dair de çarpıcı bir yorumda bulunan Hersh, Bin Ladin’in öldürülmesiyle ilgili yazılan haberlerin tümüyle yalan olduğunu çok iddialı şekilde ifade ediyor: “Anlatılanların hiçbiri olmadı, bu büyük bir yalan, tek kelimesi bile doğru değil.” Hersh, ulusal güvenlikle ilgili son kitabında Bin Ladin’in öldürüldüğü söylenen operasyona bir bölüm ayırmış.

Seymour Hersh’e göre “Obama yönetiminin yalanları sistematik hale gelmiş” ve “dalkavuktan daha da öte olan” medya devleri de onun yeniden seçilmesine çalışıyor. New York Times’ı buna örnek gösteren deneyimli gazeteci, ülkenin en etkili gazetelerinden birinin “Obama’nın değirmenine su taşımak için beklenmedik ölçüde mesai harcadığını” savunuyor.

Bu arada Hersh, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’in gizli elektronik izleme-takip programını ifşa eden ve ülkeden kaçan eski CIA çalışanı Edward Snowden’ı, istihbaratın özel hayatı ihlal etmesine ilişkin tartışmaların yönünü değiştirdiği için takdir etti. Ancak ünlü gazeteci, bu ifşaatların Amerikan hükümetinin bu konudaki politikasında değişiklik sağlayacağına dair şüphelerini de dile getirdi.

TÜM HAYAT HİKAYELERİ NSA'NIN AVUCUNUN İÇİNDE

Eski ajan Edward Snowden’ın ifşa ettiği ABD’nin Ulusal Güvenlik Servisi’nin (NSA) başta kendi vatandaşları olmak üzere tüm dünyadaki dinleme-izleme faaliyetlerinin yeni bir parçası da  ortaya çıktı. New York Times’ın haberine göre, NSA 2010’dan beri muazzam veri birikimini kullanarak, bazı ABD yurttaşlarının sosyal bağlantılarının ayrıntılı grafik analizlerini çıkarıyor.

Bu grafik analizlerde, izlenen kişilerin arkadaşları, belli zamanlarda nerelerde bulundukları, nereye kimlerin eşliğinde seyahat ettikleri ve diğer kişisel bilgileri görülebiliyor.

NSA bu faaliyeti kapsamındaki tüm kişilerin, ABD vatandaşı olup olmadıklarına bakmaksızın, her e-posta adresini, telefon numarasını ya da diğer belirleyici bilgilerine bakıyor. Banka şifreleri, sigorta enformasyonu, Facebook profilleri, yolcu ve seçmen kayıt bilgileri, GPS yer belirleme enformasyonu, emlak ve vergi kayıtlarından da faydalanıyor.