Bilim Kurulu üyesi Necmi İlhan toplumu uyardı: Virüs sıfır olmadığı sürece risk söz konusu
Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, aşı haberlerinde toplumun rehavete kapıldığını söyledi. İlhan, 'Hepimiz aşı olsak dahi virüs ülkemizde sıfır olmadığı, dünyada sıfır olmadığı sürece hala risk söz konusu' diye konuştu.
Abone olSağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, son zamanlarda aşıların çok gündeme geldiğini ve bu durumun insanlarda bir rehavetin oluşmasına yol açtığını belirtti. Ayrıca dün açıklanan yeni tedbirlere de değinen Prof. Dr. İlhan, tedbirlerin iki aşamada ele alınması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. İlhan, “İki tane mantığı var bu kısıtlamaların. Bir tanesi riskli grubu korumak. Peki bu riskli gruplar kim? 65 yaş üzerinde olan, hastalandıkları zaman olumsuz sonuçlara gidebilen, daha çok hayatını kaybeden gruplar. O yüzden bu grupların dışarıya çıkış saatleri kısıtlandı." dedi.
İlhan ikinci neden hakkında konuşarak, "Bir diğeri de gençlerimiz, 20 yaş altı olanlar. Bu grupta da belki hastalığı çok aktif geçirmeseler de çevreye bulaş söz konusu olduğu için bu grubun da dışarıya çıkış saatleri kısıtlandı. Bunun dışındaki ikinci strateji ise kısıtlama zamanları içerisinde virüsün daha çok bulaştığı ortamlar ve bulaştığı saatlerle ilgili bir kısıtlama getirildi. Son dönem filyasyon raporlarına baktığımızda virüsün daha çok lokanta gibi, restoran gibi özellikle uzamış oturmalarda bulaştığını gözlemliyoruz. Böyle olunca da haliyle belli zaman dilimini erkene çekmek, yani 20.00’den sonra oturmaların önüne geçmek, kişilerin de kalabalığa girmesini önlemek söz konusu olacaktı. Bu nedenle de buna yönelik bir kısıtlama geldi. "cümlelerini kullandı.
Sözlerine 'Ama' diyerek devam eden İlhan, "Bu kısıtlamalar evleri içermiyor bildiğiniz gibi. Vatandaşlarımızın şöyle yapmamalarını istiyoruz; evet devlet ciddi kısıtlamalar aldı. Hatta baktığımız zaman alışveriş merkezleri, kuaförler, berberler hep baştan beri konuşuyoruz, maçların seyircisiz oynanması gerektiğini savunuyorduk. Maçların seyircisiz oynanması, çocukların eğitiminin online devam etmesi..."
Bakın bir kere hastalığı iki defa geçirenler var artık, hepimiz biliyoruz. Hatta genç, sağlıklı insanlar bile iki kez hastalığı geçirebiliyor. Nadir olarak üçüncü kez olanlar da karşımıza çıkıyor
İlhan, Aşılar için temkinli yaklaşılması uyarısında bulunarak, “Bu aşıyı yaparsınız, bu aşıyı yaptıktan sonra 1 yıl boyunca toplumun ne kadarını koruduğuna bakarsınız ona göre konuşursunuz. Ama şu an elimizde böyle bir bilgi yok. Çünkü virüsün daha yeni hayatımızda olması söz konusu. Birincisi aşıyı yaparsınız ne kadar kişiyi koruyor buna bakarsınız, buna göre karar verirsiniz. İkincisi ise virüsün oluşturacağı antikor düzeyi bellidir vücutta, virüsün oluşturacağı antikor düzeyini hesaplarsınız. Rutin uyguladığımız hepatit aşısı, tetanoz aşısı, çocukluk çağı aşılarımıza olduğu gibi, dersiniz ki bu aşının etkisi şu kadar, yüzde şu kadar antikor oluşturması gerekiyor, buna göre karar verirsiniz." dedi.
İlhan sözlerini şöyle noktaladı: Bu ikisi de elimizde olmadığı için aşıya biraz dikkatli yaklaşmak gerekiyor. Zaten Sağlık Bakanlığı hangi aşı daha uygun olacaksa, uygulaması daha uygun olacaksa, 2 doz olacak biliyorsunuz aşı, bununla ilgili çalışmayı sürdürebilir. Hatta şimdiden de bir anlaşma yaptık diye Bakan bey açıklamıştı. Buna göre gitmek gerekiyor. "
"Hala risk söz konusu"
"Ama bunların da ötesi toplumun, aşı bulundu ben 15 gün, 20 gün daha idare edeyim, hatta aşı vardı, aşı geliyordu, niye bu kısıtlamalar geldi diye yaklaşımlarda bulunmaması gerekiyor. Şunu bir kere bilmemiz gerekiyor; bugün 2 doz aşıyı olmuş olsak dahi biz yine fiziksel mesafe, maske, hijyen, kalabalığa girmeme ve ortamın temiz havayla havalandırılması yaklaşımına uyarak dikkat edeceğiz. Hepimiz aşı olsak dahi virüs ülkemizde sıfır olmadığı, dünyada sıfır olmadığı sürece hala risk söz konusu. Aşı sadece virüs ile mücadeleyi kolaylaştıracak bir yaklaşım. Virüsle mücadelenin en öneli anahtarı teması ve bulaşmayı engellemek"