BIST 9.368
DOLAR 34,51
EURO 36,18
ALTIN 2.966,16
HABER /  SAĞLIK

Bilim Kurulu üyesi Mustafa Necmi İlhan uyardı genç ölümleri artıyor varyanta dikkat

Demirören Haber Ajansı
Demirören Haber Ajansı

Güneydoğu ve Doğu'da aşılamanın az olmasıyla ilgili Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan uyarıyor. Delta varyantı çoğalıyor, genç ölümleri görülmeye başlandı.

Abone ol

SAĞLIK Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Doğu ve Güneydoğu'da genç nüfusun fazla olması ve kulaktan kulağa bazı yanlış bilgilerin çok hızlı yayılması nedeniyle aşılama oranının düşük olduğunu söyledi.

İlhan, "Gençlerde algı 'Bana bir şey olmaz, hasta olsam da zaten kurtarırım' şeklinde ama öyle değil. Süreç içinde genç ölümlerin de olduğuna şahit olduk" dedi.

Koronavirüse karşı aşılama çalışmaları, ülke genelinde sürdürülüyor. Sağlık Bakanlığı Covid-19 Bilgilendirme Platformu'nda yer alan verilere göre, 18 yaş üstünde 1'inci doz aşısını yaptıranların oranı, yüzde 60'a ulaştı ancak Günlük Covid-19 Tablosu'nda paylaşılan haritada Doğu ve Güneydoğu illerindeki aşılanma oranı, düşük kaldı.

Neredeyse tamamı kırmızı olan iller arasında aşılama oranı en düşük olanlar; Bitlis, Siirt, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Muş, Batman, Şırnak, Ağrı ve Bingöl olarak yer aldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, "Aşı olma oranının düşük olduğu illerde vaka sayıları artmaya başladı. Hayat ilelebet sıkı tedbirle, 'Hastalık bana bulaştı bulaşacak' endişesiyle sürmez. Randevu alıp aşımızı olalım" uyarısında bulundu. 

Genç ölümlere şahit olduk

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan, Doğu ve Güneydoğu'da aşılama oranının düşük kalmasında genç nüfusun etkili olduğunu söyledi. Prof. Dr. İlhan, "Burada genç nüfusun çok olmasının etkili olduğunu düşünüyorum. Gençlerde algı 'Bana bir şey olmaz, hasta olsam da zaten kurtarırım' şeklinde ama öyle değil. Süreç içinde genç ölümlerin de olduğuna şahit olduk. Aşı olmayan genç, hastalığı evine götürdüğünde annesinin, babasının, büyüklerinin de hasta olmasına sebep olabiliyor. İşine, okuluna gidemiyor. Koronavirüsle mücadele için Türkiye'nin dört bir yanında toplumsal bağışıklığı yakalamamız gerekiyor. Sadece Ankara, İzmir, İstanbul'un, Kars'ın aşılanması yeterli değil. Tüm Türkiye'nin hedef nüfusunun yüzde 80'inin aşılanması gerekiyor ki ancak toplumsal bağışıklık olabilsin. Hiçbirimiz bir daha o kısıtlamaların çok olduğu, günlük 50 bin vakanın olduğu o dönemi yaşamak istemiyoruz. Bundan korunmak için şu yaz ayından geri kalan 3 aylık dönemi çok iyi değerlendirip, bir an önce 18 yaş üstü tüm vatandaşlarımızın çift doz aşısını tamamlaması gerekiyor" dedi.

Kulaktan kucağa yanlış bilgi yayılıyor

Prof. Dr. İlhan, gençlerin aşıya daha çok hevesli olması gerektiğini kaydederek, "Anadolu illerimizde aşılama oranında istediğimiz rakamı çok da göremediğimizi ifade etmek gerekiyor. Bu bölgede daha çok genç insanlarımız var, gençlerimiz belki koronavirüsün kendilerine bulaşmayacağını düşünerek aşı olmuyorlar. Anadolu'da kulaktan kulağa bazen yanlış bilgiler yayılabiliyor. Aşı ile ilgili yanlış söylemler var, kısırlık yapabileceği, başka şeylere sebep olabileceği yönünde. Şu an için bakıldığında aşının böyle yaptığına dair kanıta dair elimizde bilgi yok. Koronavirüste başarılı olmak için Türkiye'nin her yerinin benzer renkte olması gerekiyor. Mavi ya da sarı rengi her yerde yakalayabilirsek ancak başarılı olabileceğimizi söylemek mümkün. Bu bölgelerdeki gençlerimize seslenmek istiyorum. Gençler kapalı olarak evde kaldıkları zamanı bir daha yaşamak istemiyorlarsa, işi olanlar işlerine gitmek istiyorsa üniversiteye gitmek istiyorlarsa bir an önce aşı olmaları gerekiyor. Gençlerin daha az aşı olduğuna şahit oluyoruz" diye konuştu. 

Aşıya teşvik için mahalle modeli

Prof. Dr. İlhan, bu bölgelerde aşıya teşvik çalışmaları yapılması gerektiğini belirterek, "Türkiye'de topluma dokunmak çok önemli. Anadolu'da mahallelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aslında il, ilçe, köy bazında bakarsak o bölgelerdeki en önemli faktörlerin başında aile hekimleri geliyor. Mahalle mahalle buna inandırmak gerekiyor. 'Mahalle modeli' doğru bir yaklaşım. O mahallenin aile hekimi, muhtarı, camisinin imamı, yerel yönetimler bir arada aşı ile ilgili teşvik çalışması yapmalı, hem kendileri aşı olmalı hem de insanları aşıya davet etmeli. İnsanların ayağına kadar aşı götürülüyor. Bu kadar aşı bolluğu varken bir an önce aşı olmak en güzel yaklaşım olacak" dedi.