Bir PC satın almak ya da toplamak çoğu kullanıcı için oldukça kafa karıştırıcı bir iş ve verilmesi güç kararlar içeriyor.
Abone olGelen e-postalara baktığımda çoğunun konfigürasyon sormak ya da seçtiği konfigürasyonu onaylatmak için gönderildiğini söyleyebilirim. Yeniliklerin ardının arkasının kesilmediği bilgisayar dünyasında biraz kafa karışıklığı normal aslında. Özellikle en iyi performans ya da en iyi fiyat/performans gereken durumlarda, gerekli konfigürasyon bilgisi için kullanıcıların biraz yardıma ihtiyaç duymaları, mevcut şartlar altında gayet mantıklı. Ekran kartınız markalı mı markasız mı? Ekran kartları eskiye nazaran çok değişti. Artık chip üreticisinin belirlediği kart tasarımının dışına elektronik olarak pek çıkılmıyor. Üreticiler genelde sadece soğutucu/fan tasarımları konusunda özgün bir yaklaşım göstermekle yetiniyorlar. Üstelik pek çok üreticinin o kadarını da yapmadığı ayrı bir gerçek. Bazı büyük chip/kart üreticilerinin büyük miktarlarda yaptıkları üretimleri Tayvan kökenli küçük şirketlere satması ve bu şirketlerin kartları kendi markaları altında kutulayarak düşük kar marjıyla satışa sunması piyasaya renk getirdiyse de pek çok açıdan karışıklık da yaratıyor. İstisnalar hariç, bu uygun fiyatlı duyulmamış markaların ekran kartları, sanılanın aksine pahalı markalara ait kartlardan pratikte farklı değildir. Belki içlerinden tam sürüm oyun ya da ek kablolar çıkmaz fakat özellikle standart 1 yıl garanti altında satın aldıysanız bu kartlar kesinlikle işinizi görecektir. İşte aynı donanım özelliklerine sahip ekran kartları arasında önemli fiyat farkları olmasının sebepleri bunlardır. Son kertede seçim tabii ki size kalmış. Anakarta çok ama çok dikkat etmek gerek Anakart seçimi sırasında ucuza kaçıp tasarruf yapmak size daha sonra saç baş yoldurabilir. Anakart komplike bir bileşendir ve teknik servisin sebebini bulamayacağı kadar küçük bir problem, sisteminizin sağlıklı çalışmasına engel olabilir. PC'nin gerçekten de "annesi" sayılabilecek bu bileşene gerekli saygıyı göstermek ve satın alma sırasında ucuz markalardan uzak durmak, sizin için yerinde bir davranış olacaktır. Bu konuda varsa kendi deneyimleriniz ciddiye almanız gereken nirengi noktaları olabilir. Bunun dışında Asus, MSI, Gigabyte, Abit, Chaintech gibi markalar, sektörde isim yapmış ve üretim bandında iyi bir hata arama mekanizması kurmuş şirketlerdir. Anakartınızı satın aldıktan sonra üreticinin web sitesine giderek çıkmış BIOS güncellemesi olup olmadığını kontrol edin ve sitede belirtilen BIOS güncelleme prosedürüne uyarak bu işlemi yapın. Yine aynı siteden çıkması olası yeni chipset'sürücülerini de indirip kurmanız, tam anlamıyla "güncel" bir PC'ye sahip olmanız açısından önemli. Genelde üreticiler BIOS güncellemesi için standart prosedürden sapmazken Gigabyte gibi bazı üreticiler bu işi çok kolaylaştırıyorlar. Zira Gigabyte'ın kurulum CD'sindeki bir yazılım, istediğinizde Gigabyte ftp'lerini kontrol ederek anakartınıza ait yeni bir BIOS sürümü çıkıp çıkmadığını kontrol ediyor, hatta çıkmışsa güncellemeyi bizzat kendisi kolayca yapıyor. CPU fan ve Arctic. Fan montajı önemlidir: CPU fanını takarken soğutucunun CPU'ya değen kısmına ısı ileten pasta sürmelisiniz. Soğutma konusu her zaman önemli Kutulu bir işlemci aldıysanız fan konusunda dikkat etmeniz gereken şey, CPU ile fan arasındaki ısı iletimini kolaylaştırmak amacıyla kullanmanız gereken pastayı dikkatli bir şekilde sürmek. Bunun dışında işlemciniz için fan seçerken Thermaltake, Elan Vital, Vantec, CoolerMaster ya da Zalman gibi markaların kaliteli fanlar ürettiğini hatırlamanızda fayda var. Ayrıca PC'nizi tozlu ya da dolap içi gibi kapalı ortamlarda tutmamalısınız. Sıcaklıkların tavana vurduğu şu günlerde PC kasası içindeki hava sirkülasyonunun düzenli olabilmesi için sabit disk ve optik cihazlara ait IDE ve güç kablolarının da düzenli olması büyük önem taşır. Özellikle sabit diskler sıcaklıktan çok fazla etkilenirler. Dolayısıyla sabit diskler için özel olarak üretilmiş, diskin alt kısmına takılan bir fan, değerli verilerinizi yaz sıcağının lanetinden korumaya yetecektir. Ses kartı almaya gerçekten gerek var mı? DSP'li bir SB 16'nın lüks sayıldığı zamanlar geride kaldı. Modern artık anakartların neredeyse hepsinde entegre ses desteği bulunuyor. İlk başta sadece stereo olan bu entegre ses zamanla gelişti ve şu anda dijital çıkışlı, 5.1 kanal destekli entegre ses birimine sahip pek çok anakart var. Hatta ve hatta yakın zaman sonra 24bit/96KHz kalitesinde örnekleme yapabilen ses chip'leri anakartlardaki standart ses donanımı olacak. Bu durum başta Creative olmak üzere ses kartı üreticilerini kara kara düşündürüyor. Bazı anakartlardaki entegre ses desteği işi EAX 2.0'ı başarılı bir şekilde kullanabilecek kadar ileri götürebiliyorken gerçekten ayrıca ses kartına ihtiyacınız var mı? Bu sorunun cevabını siz vereceksiniz. Fakat şu kadarını söyleyeyim, piyasada satılan bazı ucuz ses kartlarının kalite olarak başarılı bir entegre ses çözümünün gerisinde kaldığı görülmemiş bir olay değil. Ayrıca yeni anakartlarda bulunan entegre LAN desteğinin bizi o hep sorun çıkaran ethernet kartlarından kurtarması büyük bir rahatlık doğrusu. Kasa satın alırken dikkatli olun Bir kasaya "iyi" diyebilmek için pek çok kriter vardır. Ergonomik bir yapı, montaj kolaylığı, gerekli iç hacmin sunulması ve tabii ki güç kaynağı çok önemlidir. Özellikle güç kaynağı, PC'nizin çalışmasına elektronik olarak müdahale edebilmesi açısından ergonomik özelliklerden ya da fiziksel yapıdan ayrılır. Sisteminizin çekeceği yükü sağlayamayan bir güç kaynağı, sorunlu bir sistemin başrol oyuncusudur. Bu bağlamda kasa satın alırken sadece kozmetik kaygılar gütmeyin. Öte yandan kaliteli bir güç kaynağını dış görünüşünden ayırt etmek de kolay bir iş değildir. Piyasadaki (nerdeyse) tüm güç kaynaklarının üzerinde 300W sağlayabilecekleri yazıyorsa da bunların çoğu 200W'ı bile zar zor sağlayabiliyor. Bu konuda güç kaynağının ağırlığı (ilginç bir şekilde) belirleyici olabiliyor. Kaliteli güç kaynakları kullanılan eleman sayısı ve niteliğiyle doğru orantılı olarak hep daha ağır olurken kalitesiz olanlar tüy gibi hafifler. İsmi duyulmamış kasalar yerine Asus ya da Aopen gibi üreticilere ait kasalar kullanmak da bu konuda izlenebilecek bir diğer yol. Dış görünüşe aldanmayın: Kasa satın alırken dış görünüşten ziyade güç kaynağının önemli olduğunu unutmayın. Sabit disk ve optik cihaz satın alırken... Sabit diskler yüksek kapasiteleri ve dönüş hızlarıyla son zamanlarda oldukça iyi fiyat/performans oranları sunuyor. Zamanla iyileşen fiyat/MB oranı sayesinde, ev kullanıcıları için 60 ya da 80GB kapasiteli bir sabit disk artık hayal değil, tam tersine ciddi bir gereksinim. Ayrıca CD yazıcıların fiyatları bu kadar düşmüşken bu faydalı cihazları es geçmek doğru olmaz. Modern IDE sabit diskler zaten genelde 7200RPM olarak üretiliyor. Farklı markalarda olsa da kapasite olarak 60GB'ın sunduğu fiyat/MB oranı genelde cazip. Optik cihazlarda hızın her şey demek olmadığını unutmayın. Hatta yazıcı üstündeki x çoğu zaman gerçeği yansıtmaktan çok uzaktır. Öte yandan günde 30-40 CD basmıyorsanız daha uygun fiyatlı ve daha düşük "x" e sahip bir CD yazıcıyla da mutlu olabileceğiniz aşikar. Stereo hoparlörler genelde yeterli oluyor PC'nize bağlayacağınız hoparlör sistemi de eğer oyun ya da mp3'lerle aranız iyiyse çok önemli olabilir. Mp3 dinlemek için iki hoparlör yeterliyken oyun meraklısı kullanıcılar 4.1 ya da 5.1 setlere bakabilirler. Öte yandan pratikte arka hoparlörleri koyacak yeriniz yoksa ya da oyunlarda kulaklık kullanmayı tercih ediyorsanız sağ ve sol kanal size yetecektir. Tabii Subwoofer'ı da unutmamak lazım. Kısaca bazı kullanıcılar 4.1 ya da 5.1 hoparlör setlerine yatırım yapsa da satın aldıktan sonra pratikte sağ ve sol kanalların aslında yeterli olduğunu görüyor ve arka kanalların oluşturduğu kablo karmaşasından sıkılıp sadece ön hoparlörleri kullanıyor. Windows'unuzu mutlaka güncel tutun Özellikle Kablo ya da ADSL bağlantısınız varsa Başlat tuşuna tıkladığınızda karşınıza çıkan Windows güncelleme ikonu en büyük dostunuz olmalı. Öte yandan eğer Dial-up ile internete bağlanıyorsanız. bu güncellemeleri yapmanız biraz zor olabilir. Her halükarda Windows güncelleme sayfasında çıkmış güncellemeleri kontrol ederek hepsini olmasa bile kritik olanları indirmenizde fayda var. Windows bu güncelleme işlemini çok güzel otomatize etmiş durumda ve sadece birkaç tıklamayla işletim sisteminizi kolayca güncelleyebilirsiniz. Güncellemelerin hepsi hayati önem taşımıyorsa da kritik olanları ve sürücü güncellemelerini mutlaka yapın. İnternet bağlantınız yoksa en azından Herkes İçin Bilgisayar CD'lerinde zaman zaman verdiğimiz Service Pack'leri mutlaka kurun. kaynak: mynet.com