Dinç Bilgin'in sahte olduğunu iddia ettiği belgeler gerçek çıkınca, hakında kamu davası açıldı! Peki şimdi ne olacak?
Abone olTürkiye'de hukuki süreçlerin bitmesi beklenmeden alınan idari kararların ne denli yanlış sonuçlar doğurduğu bir kez daha ispatlandı.
BELGE GERÇEK ÇIKTI
Şişli Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Mecit Ceylan, sabah ve Atv'ye el konulmasına neden olan Dinç Bilgin ile Turgay Ciner arasında imzalanmış olan belgeyi geçersiz kılan "Teslim ve imha protokolü'nün gerçek olduğunu tespit etti.
DİNÇ BİLGİN'E HAPİS İSTEMİ
Ceylan, "Teslim ve imha protokolü"nün altındaki imzaların sahte olduğunu ileri süren Dinç Bilgin ve Önay Bilgin hakkında da (Turgay Ciner'e) iftira atma suçundan 2 ile 4 yıl hapis istemiyle dava açılmasını talep etti...
OLAYIN GEÇMİŞİ
Dinç Bilgin yaklaşık bir yıl önce TMSF'ye başvurarak, Turgay Ciner ile arasında gizlilik kaydıyla bir sözleşme imzalandığını ve Sabah ve atv ortaklığının devam ettiğini ileri sürmüş ve elindeki belgeyi TMSF'ye teslim etmişti.
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk de belgeye dayanarak Turgay Ciner'e ait Merkez Grubu şirketlerine (Sabah ve atv de dahil) el koymuştu. Ciner grubu ise Bilgin ile böyle bir sözleşme düzenlediklerini ancak bu sözleşmenin TMSF ile kendi aralarında imzalanmış protokol öncesinde iptal edildiğini ileri sürmüştü.
Ciner grubu ortaklık belgesini iptal eden "Teslim ve İmha Protokolü'nü de Şişli Savcılığına teslim etmişti.
Bu belge Dinç Bilgin'in iddialarının asılsız olduğunu ortaya koyuyordu. Ancak bu noktada sürpriz bir gelişme yaşandı ve Dinç Bilgin ve oğlu Önay Bilgin savcılığa başvurdu. "Kendilerinin böyle bir belgeye imza atmadıklarını" belirterek, Turgay Ciner ve Grup yöneticilerinden Kenan Tekdağ hakkında sahtecilik suçlamasında bulundu.
CİNER ATV'YE DÖNEBİLİR Mİ?
TMSF, Ciner Grubu'nun elindeki Sabah ve atv'ye Dinç Bilgin'in elindeki yanıltıcı ve gerçeği yansıtmayan belgeyle el koyduğu anlaşıldı. Bu noktada Ciner Grubu'nun tekrar Sabah ve atv'ye dönme ihtimali şu anda yok. Çünkü Ciner Grubu bu haksızlığı bölge idari mahkemesinde ispatlamış olmasına rağmen "devletle kavga edilmez" prensibini ileri sürerek TMSF ile anlaşmıştı...
(Gazeteport - Yavuz Semerci)