BIST 9.729
DOLAR 35,18
EURO 36,80
ALTIN 2.978,10
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Bilal Erdoğan neden gitmiyor?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bilal Erdoğan'ın ifade vermeye gitmemesine tepki gösterdi.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Ordu mensuplarının yargılandığı davalarla ilgili yaptığı suç duyurusunu değerlendirirken, "Dönemin Genelkurmay Başkanı'na, 'git ifade ver' dediler, tutuklandı. Şimdi yatıyor cezaevinde. Bilal Erdoğan niye gitmiyor? Hukukta çifte standart olur mu?" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Bartın'a giderken Zonguldak'ın Devrek İlçesi'ndeki akaryakıt istasyonunda CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Zonguldak Belediye Başkanı CHP'li Muharrem Akdemir, Ereğli Belediye Başkanı CHP'li Halil Posbıyık ve partililer tarafından karşılandı. CHP Devrek Belediye Başkan Adayı Songül Malkoç, Kılıçdaroğlu'na dünyaca ünlü Devrek bastonu hediye etti. Kılıçdaroğlu bastonu alırken, "Bana sopa veriyorsunuz ama Başbakan korkmasın, 'yeni bir çete oluştu' demesin" dedi.

Burada çay içerken gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, TSK'nın Ergenekon, Balyoz gibi davalarda yargılanan Ordu mensupları hakkında delil üretildiği iddiasıyla yaptığı suç duyurusunu değerlendirdi. Bu davalarda delillerin usulsüz olduğunu, savunma hakkının kısıtlandığını defalarca dile getirdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, başta Başbakan Erdoğan tüm hükümet yetkililerinin kendilerini 'Ergenekoncu' olarak suçladıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Bugün gelinen noktada bizim haklı olduğumuz ortaya çıktı. Açık çek verdiğimi ifade ettim. Getirsiler bu özel yetkili mahkemeleri Türk hukuk tarihinden tümüyle silelim, kaldıralım. Yargılamaları yeniden başlatalım. Biz bu konuda açık çek veriyoruz. Çünkü adalet herkes için zorunlu bir unsurdur. Adaletin olmadığı bir dünya dünya değildir. Adaleti sağlamamız lazım. Adalet milletin ortak vicdanıdır. Suç duyurusunda bulunulsun veya bulunulmasın çok önemli değil."

'BİLAL ERDOĞAN NİYE GİTMİYOR?'

"Bu davanın avukatlığını üstlenen Recep Tayyip Erdoğan değil miydi. Şimdi 'bize kumpas kurdular, milli orduya kumpas kurdular' diyor" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Sen bu ülkeyi yönetmiyor muydun arkadaş? 11 yıldır bu ülkeyi başka bir Recep Tayyip Erdoğan mı yönetiyordu. 'Babam olsa bile gidecek mahkemede ifade verecek' diyordu. Dönemin Genelkurmay Başkanı'na, 'git ifade ver' dediler, tutuklandı. Şimdi yatıyor cezaevinde. Bilal Erdoğan niye gitmiyor? Hukukta çifte standart olur mu? Birisini farklı, birisini farklı anne doğurdu. Anneler farklı ama insan bunlar. Adalet herkes için geçerli değil mi. Benim oğlumun başına gelince adalet dursun. Onun oğlunun başına gelince başına çöreklenelim. Böyle bir anlayış olmaz."

'DEVLETİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ'

Hatay'da içinde mühimmat olduğu gerekçesiyle durdurulan TIR'la ilgili tartışmalara da değinen Kılıçdaroğlu, hükümetin Sureyi'nin içişlerine karıştığını, Sureyi'de El-Kaide ve El-Nusra militanlarına silah gönderdiğini, bunun yargı kararlarıyla ortaya çıktığını söyledi. Adana'da sarin gazı bile yakalandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun da yargıya intikal ettiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Yakalanan TIR, Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda meşruiyetini tartışma haline getirir. Bir devlet yasa dışı yollardan bir başka ülkeninin içişine müdahale edip taraflardan birisine silah göndermez. Bu doğru değil. MİT'in operasyonel görevi yoktur. Yasasında böyle bir yetki de yoktur. Hangi gerekçeyle aranmıyor? Devletin savcısı çalışamaz hale geliyor, devletin hakimi çalışamaz hale geliyor. Devletin çivisi çıkmış. Savcı gidiyor, 'ihbar var, bu TIR'da silah var' diye. Vali jandarmaya, polise emir veriyor, 'geri çekilin' diyor. Savcı nasıl arama yapacak? Böyle bir devlet, böyle bir anlayış olabilir mi?"

BAKAN, TIR'DA SİLAH OLDUĞUNU KABUL ETTİ

İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, konuyla ilgili "Herkes işini bilecek" ifadesinin ise aslında itiraf olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "İçişleri Bakanı bir itirafta bulundu. Dolaylı olarak TIR'da silah olduğunu kabul etti. Bu ileride Türkiye'nin başına çok sorunlar açacak. Çünkü diyecekler ki; 'Sizin Bakanınız zaten itiraf etti.' 'Herkes işine baksın.' Savcının işi nedir? Savcının işi yasa dışı silah varsa bir yerde onları bulmak değil midir. Polisin görevi savcıya destek olmak değil midir. Ne zamandan beri yürütme organı, yargıya müdahale etmeye başladı ve bu da meşru görülmeye başlandı. Böyle bir kural mı var hukuk devletinde" diye konuştu.