Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmayı kendi tercih etmediğini söyledi. İftiralar nedeniyle aile olarak zor günler yaşadıklarını belirten Erdoğan, aktif siyaset düşünmediğini ifade etti.
Abone olDünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, hakkındaki iftiralar ve yazılanlar nedeniyle sosyal medya takip etmediğini, gazete okumadığını sadece kendi gündemine yoğunlaştığını söyledi. Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmayı kendi seçmediğini söyleyen Erdoğan, aktif siyaset düşünmediğini ifade etti.
Bilal Erdoğan, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmayı sorumluluk olarak gördüğünü söyleyen Erdoğan, buna rağmen iftiraya uğradığını ifade etti.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından bazı satır başları;
"Cumhurbaşkanı oğlu olmayı siz bir sorumluluk olarak görürseniz bu sizi güçlendirir, bu sizi yanlışlardan alıkoyar, bu sizi daha işler yapmaya sevk eder. Ben Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmayı hayatım boyunca kendim için böyle görmeye çalıştım. Ama elbette başıma gelmeyen kalmadı biliyorsunuz. Ben İtalya'da okurken, okulun duvarlarına "katil Erdoğan" yazıları yazıldı. Oradaki terörist grupların temsilcileri tarafından. Okul bile beni artık yük olarak görmeye başladı. Ben doktora yazmaya çalışıyorum, o kadar emeğim var. Hatta son yeterlilik sınavında nasıl ter döktüğümü hatırlıyorum. Ben bunu niye yapıyorum acaba yanlış yerde miyim demiştim. Doktora mı bu nedenle bırakmak zorunda kaldım.
"Ben seçmedim..."
İsyan etme lüksüm var mı? Ben cumhurbaşkanının oğlu olmayı ben seçmedim. Askerlik meselesini düşünün mesela. Ben askerliği Burdur'da 3 hafta yaptım. İnsanlar benim Burdur'da askerlik yaptığımı kabul etmiyorlar. Fotoğrafı da olsa kabul etmiyorlar.
"Sokağa çıkmayayım, kendimi kitleyim eve"
Cumhurbaşkanının başbakanın oğluyum diye konuşulur, laf olur diye çekinmemiz gereken şeyler var. Ama bunun da sonu yok hakikaten. Sokağa çıkmayayım kendimi kitleyim eve. Tayyip Erdoğan'ın oğlu yok meydanda desinler.
Aktif siyasete girecek mi?
Aktif siyasetin içerisinde yer almak istemiyorum. Siyaset bizim ailemiz için yük oldu. Bizim ailemize çok zorluklar getirdi. İftiraları yaşadık.
Şuna inandım bu süreçte. Türkiye'de sivil toplumun güçlenmesine bari kendimi seferber edeyim. Gelişmiş ülkelerde siyaset bütün toplumun önünde gitmez. Toplum gider siyaset onu takip eder, ayak uydurmaya çalışır. Siyaset toplumun sinyallerini takip ederek gerekenleri yapar. STK'lar ise aradaki o aktarımı gerçekleştirir."