BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

BiÇare Sarıgül!

CHP'de epey zamandır bir telaş, bir tartışma var. Mustafa Sarıgül pek de uzaktan gelmeyen bu tartışmaları duyuyor ve nedeninin kendisi olduğunu iyi biliyor.

CHP'de epey zamandır bir telaş, bir tartışma var. Mustafa Sarıgül pek de uzaktan gelmeyen bu tartışmaları duyuyor ve nedeninin kendisi olduğunu çok iyi biliyor.

Hakkını teslim etmek gerek.

Siyasi hayatında bazen kendisinin bile inanamadığı bir yol katetti. Ancak şimdi tarihi bir kavşakta duruyor. Şişli Belediyesi'nin kapısından çıkmak ona ya onarılması mümkün olmayan hasarlar verecek, ya da cennetin zirvelerinde dolaşma imkanı sağlayacak.

Baykal'ın elindeki dosyaları sallayarak, "Hırsızsın sen, hırsızsın" diyerek onu kovmasının üzerinden seneler geçti. O gün kovulduğu CHP'ye yeniden dönebilme ihtimali için tek bir yolu var.

"Beni tekrar kabul edin" demesi gerekiyor. Eski partisi böyle istiyor. Sarıgül bir yandan gözünü karartıp "Tamam" demek istiyor ama hemen akabinde içindeki ses ona "pişman olacaksın" diyor.

Çünkü karşısında, Deniz Baykal gibi bir siyaset kurdunun koltuğunu ihanet oyunuyla elinden alan Kemal Kılıçdaroğlu var. Başladığını sandığı büyülü geleceğin başlamadan bitirilmesinden korkuyor besbelli.. Ama kazanmanın tadı diline değmiş bir kere. O tattan da mahrum kalmak istemiyor.

İçinde korku barındıran sadece o değil. Kemal Kılıçdaroğlu'da bir o kadar korkuyor. Hırsız denilerek partiden kovulan adamın getirisini ve götürüsünü hesaplamaya çalışıyor. Mustafa Sarıgül ismini duyduğunda yüzünün rengi ve şekli değişiyor.

Ancak o da çaresiz.

Adam bağımsız aday olup yüzde 10 oy alsa bile CHP'yi perişan edecek. Diğer yandan da Sarıgül'le ilgili büyük baskı yiyor.

Ya çağıracak, ya da bertaraf edecek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı yapsa bile Mustafa Sarıgül'ün bununla yetinmeyeceğini ve hedefinin CHP liderliği olduğunu iyi biliyor. Bunun için tüzüğün arkasına saklanıyor. Amacı Sarıgül'e af diletip, sonra parti içi gizli oy yöntemiyle siyasi hayatını bitirmek.

Ancak bu yöntem sayesinde bu beladan kurtulacağına inanıyor.

İkili arasında oynanan bir satranç oyunu ve ikisi de şahı mat eden isim olmak istiyor. "Hadi çağır beni" ısrarlarına, "Geleceksen gel gayrı on yedi benli şadiyem" türküsü eşliğinde cevap verilmesi bundan...

Hadi diyelim ki tüm bu krizler atlatıldı ve Mustafa Sarıgül CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildi.

O zaman ne olacak?

Kazanma ihtimali var mı?

Düz bakıp ters oynayan zihniyete göre, İstanbul bu şartlarda çantada keklik olur. Tespiti nasıl yapıyorlar dersiniz? "Millet AK Parti'den bıktı. Çare Sarıgül" diyorlar. Hem bunu diyorlar, hem de AK Parti'nin yerel seçimlerde yüzde 45'in üstünde oy alamayacağını söylüyor mantığına öldüğümünün zeki çocukları.

Onlara bakacak olursak Mustafa Sarıgül ismi AK Parti'yi çok korkutuyor.

Doğrudur!

Bu korku sadece AK Parti'de değil, tüm siyaset camiasında var. Sarıgül sonra CHP'nin başına geçer de Kemal Kılıçdaroğlu giderse, biz kime ve neye güleceğiz diye ciddi bir endişe yok değil.

Yine onlara bakacak olursak CHP'nin zaten bir Kemal'i var. Mustafa da gelirse eder Mustafa Kemal. E parti de Atatürk'ün partisi. Etti mi sana Mustafa Kemal Atatürk! İktidar için başka ne lazım olabilir ki?

Bunları küçükken ya havaya atıp tutmayı unuttular,  ya da yanlış haplarla beslediler. Yoksa bu kadar zırvalamak normal insanların işi değil.

Devlet Bahçeli'nin iktidar hesabı bile daha mantıklı gelmeye başladı bana bunları okuyunca...

***

Şahsi tahminimi soracak olursanız, benim sayısal lotoda 6 tutturmam, Sarıgül'ün İstanbul'u almasından daha büyük ihtimal.

Haklı gerekçelerim var.

Bir kere Sarıgül'ün Şişli'de aldığı oy oranları bile bize çok şeyler anlatıyor. 1999 tarihinde girdiği ilk seçimde yüzde 38 oy alan Sarıgül, 2004 yılındaki seçimlerde oy oranını yüzde 66 civarına yükseltmiş. Ancak son yerel seçimde, yani 2009 yerel seçimlerinde karşısına ciddi bir rakip çıkmamasına rağmen oy oranı yüzde 54'e gerilemiş.

Şişli Belediyesi'nin kendi internet sitesinde, "Belediye'nin verdiği hizmetlerden memnun musunuz?" şeklinde sorulan anket sorusu, "Yüzde 51, yüzde 49" olarak sonuçlanıyor artık.

Elit tabakadan oluşan Şişli halkı bile Sarıgül'e olan inancını kaybettiğini yüzde 19'lara varan bir anket yoklamasıyla haykırmaya başlamış. Karşısına çıkacak ciddi bir rakip olursa, Şişli'de bile işi zora girecek.

Sonra hakkında açılan davalar ayrı bir dert. İlçedeki gayrimüslimlerin gayrimenkullerini usulsüz yöntemlerle ellerinden aldığına dair yüzlerce iddia ve dava var.

CHP eski Şişli İlçe Başkanı'nın "Beni vurdurttu. Beni vuran şahıs mahkemede Mustafa Sarıgül'den emir aldım şeklinde itiraf etti" sözleri var. Bu dosyalar ortalığa döküldüğünde işin rengi bir hayli değişecek gibi görünüyor.

Bakmayın siz Mustafa Sarıgül'ün "Zamanı geldi, zamanı geldi. Sarıgül'ün zamanı geldi" türküsünü bestelettiğine.. Karşı tarafta çalan, "Zamanı geldi zamanı geldi. Sarıgül'ü harcamanın zamanı geldi. Ley ley ley diley ley" nakaratını duyuyor.

Öyle zor bir durum ki..

Şişlide kalsa bir dert, kalmasa bir başka dert. Tek başına Büyükşehir adayı olsa, sonu belli olmayan bir maceraya atılmış olacak. Partisini yeniden harekete geçirse, seçimlere hazırlanacak zamanı yok. CHP deseniz, kovulduğu CHP'ye "Beni affedin" dilekçesi verse, kaderini Kemal Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkacak iki kelimeye bırakmış olacak. Affedilmezse siyasi hayatı tehlikeye girecek ve karizmayı yerle bir edecek.

"Çare Sarıgül" diyenler bilmiyor belki ama, kendi derdine bile çare bulamıyor biçare Sarıgül!