Dünya Hafıza Şampiyonu Melik Duyar, Konya'da verdiği konferansta beyni daha etkili kullanma yöntemlerini gösterdi. İşte hafıza için dikkat edilmesi gereken 3 unsur...
Abone olKonya Özel Gençlik İlköğretim Okulu'nda düzenlenen konferansta konuşan hafıza şampiyonu Melik Duyar, aslında özel bir insan olmadığını, sadece beynini daha etkili kullanmayı bildiğini ifade ederek, "Hafızamızı daha iyi çalıştırmak ve gördüğümüzü veya okuduğumuzu bir daha unutmamak için 3 ana unsura dikkat etmeliyiz. Bunlardan birincisi: Orta beyindeki Hipocampus'u harekete geçirebilmek. Buna şöyle bir örnek verebiliriz. Mesela 20 gün önce yediğiniz bir yemeği çoğunuz hatırlayamazsınız. Çünkü, rutin bir yemekti. Üzerinden sadece 20 gün geçmesine rağmen duygular harekete geçmediği için unutulabiliyor. Oysa üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, başımızdan geçen üzücü bir olayı unutamıyoruz. Çünkü, bu olayda duygular harekete geçiyor ve orta beyindeki Hipocampus'u çalıştırıyor. Olayda duygu varsa hafıza kaydediyor, yoksa kaydetmiyor. Yani bir olayı unutmak istemiyorsak, duygularımızı harekete geçirmeliyiz" dedi. Hafızayı daha iyi kullanmanın ikinci önemli unsurunun, beynin sağ ve sol tarafını dengeli kullanmak olduğunun altını çizen Melik Duyar, "1982 yılına kadar bilim adamları, beynin çapraz olarak çalıştığını düşünürlerdi. Yani bir insanın beyninin sol tarafı hasar görmüşse sağ tarafına, sağ tarafı hasar görmüşse, sol tarafına felç gelirdi. Ama bu yılda, bir Amerikalı askerin beyninin sol tarafı hasar görmesine rağmen hem sağa, hem de sol tarafına felç geldi. Bilim adamları, bu olaydan sonra beynin iki tarafının da farklı çalıştığını öğrendiler. Beynin sol tarafı: Matematik, mantık, kelimeler, konuşma, lineer de çok iyiyken, sağ tarafı ise renkler, şekil, boyut, hayal gücü, düşünme de daha etkilidir. Bu iki tarafı ne kadar dengeli kullanırsak, o kadar başarılı oluruz" şeklinde konuştu. Bilgiler arasındaki ilişkilerin daha iyi kurulabildiği takdirde, hafızanın daha etkili kullanılabileceğini ifade eden Duyar, "Bir insanın beyin hücresindeki ağlar ne kadar çok ise, o insan o kadar çok şey biliyor demektir. Bunu sağlamanın tek yolu da, bilgiler arasında ilişkiler kurmaktır. Mesela Einstein ve normal bir insanın beyni incelendiğinde, Einstein'ın beyninin örümcek ağı gibi olduğu, normal bir insanda ise bu ağların daha az olduğu görülmüştür. Buna da şöyle bir örnek verebiliriz: Ağrı Dağı'nın yüksekliğini hepimiz bilemeyebiliriz. Ama size Orta Anadolu'dan, mesela Niğde'den Kars'a doğru giderek Ağrı Dağı'na ulaşabilirsiniz desem ve Niğde ile Kars'ın plakalarını birleştirin desem bu, Ağrı Dağı'nın yüksekliği olan 5136'yı gösterir. İşte bu bilgiler arasında kurulan bir ilişkidir ve kolay kolay unutulmaz. Bazen bir ilişki kuramamak da, bir ilişkidir" diye konuştu.