Bu şu demek; "Matrix" filminde helikopter kullanmayı beyne yükleyerek öğretmek gerçek oluyor.
Abone ol100 yıl sonra bugün dünya çapında ve günlük hayatta didiştiğimiz bu olayların hemen hiçbir kıymeti harbisi kalmayacak. Lakin bugün itibariyle ambargosu kalkan bir haber var ki 100 yıl sonra belki de bir tür milat olarak okullarda okutulacak. Hem de ne çalkalandı dünya, Usame bin Ladin yakalanmış, yok yakalanmamış. Hepimiz kabineye yeni girecek olanlar kimler diye merak ediyoruz. Irak savaşı, kuzey cephesi, diplomatik temaslar... Dövizli askerlik kapsamına girenler, girmeyenler... İsterseniz bir de mikro düzeyde bakalım... Maaş yetecek mi? Benzine zam gelecek mi? Seviyor mu sevmiyor mu? Kız mı olacak erkek mi? Tahlil temiz mi gelecek? 100 yıl sonra bugün dünya çapında ve günlük hayatta didiştiğimiz bu olayların hemen hiçbir kıymeti harbisi kalmayacak. Lakin bugün itibariyle ambargosu kalkan bir haber var ki 100 yıl sonra belki de bir tür milat olarak okullarda okutulacak. O haber şöyle başlıyor: Bilim adamları, beynin hafızayı kontrol eden bölümünün işlevini gören, silikon cip şeklindeki bir yapay beyin kısmı geliştirdiler. Los Angeles'taki Güney California Üniversitesi bilim adamlarının geliştirdiği cipin, "Hippocampus" olarak bilinen beyin bölgesinin işlevini yürütmek üzere tasarımlandığı ve günün birinde beyin hasarı olan insanlarda kullanılabileceği belirtildi. Yani aslında "Matrix" filminde helikopter kullanmayı beyne (download) yükleyerek öğretmek gerçek oluyor. Harvard Tıp Fakültesi mezunu doktor cipi, değeri 100 bin dolar, (crack versiyon 50 bin!) Bunlar çok uzak değil... Türkiye'ye bu konular yabancı sanmayın... Bizde Ali Murat Erkorkmaz diye bir dahi var. Ters beyin göçüyle kendini memlekete atmış, bu tür çalışmaların hemen hepsinde payı sahibi. Dünyanın bilgisayar devleri onun çalışmalarının peşinde... Her dahide olduğu gibi aklına taktığını yapmaktan başka hiçbir şey yapmadığı için "Bundan sonra ne olacak" sorusunu sorduğumda robotlarına piyano konçertosu bestelemekle meşguldü ama cevap gecikmedi, özetle şöyle: * Herkes yaşam bilgilerini aktarmak üzerine çalışıyor, mesela genetik kodlamada bu var. Doğan insan geçmişin tecrübeleriyle doğuyor, genetik kodlarda nasıl hareket etmen gerektiğinden hastalıklara kadar öğrenme yatkınlığını kadar bir sürü veriyle doğuyorsun. Sayılamayacak kadar çok yaşam bilgisi var. Bunu şimdi bilgisayarlarla yapmaya çalışıyorlar, ciplerle sana program yüklemek mümkün olacak ve alında birçok iş makineler tarafından yapılacak. Hatta makineler makineleri programlayacak ve insanlar sanat, müzik, felsefe, yaratıcılık gibi şeylerle uğraşacaklar. Tarlayı makine sürecek, ve diğer makineler o makeneye tarla sürmeyi öğretecek. Ben şu anda yapay yetenek ve sanat ilişkisi üzerine çalışıyorum. Mesela sanatçı neden o tablonun orasına kırmızı koyuyor. Bunu bilgisayar anlamaya çalışıyor; neredeyse duygu boyutu. Veya bilgisayar senfoni besteliyor, ama bu kakofoni değil, kulağa hoş gelen ve dinlenebilir bir müzik. Bir bilgisayar bunu nasıl yapacağını başka bir bilgisayara öğretebiliyor ve çok kısa bir sürede. İşin güzeli bilgisayar hangi müziğin kulağa hoş gelip hangisinin gelmeyeceğini de öğretiyor. Bir de elbette bu bilgisayarlar çok iyi resim çizip çizgi film üretiyorlar. İşte yıllar sonra büyük olasılıkla internetin hızının artması, makinelerin düşünmeye başlaması milat noktaları olarak tarihe geçecek. Ama Türkiye'de olup da yarını bugünden tasarlayan ve yaşayanlar var. Oraya açılan bir kapıya göz atmayı deneyebilirsiniz... www.alimurat.com Bu kapıdan geçince www.martianimation.com size göz kırparsa tıklamazlık etmeyin. Murat BİRSEL / VATAN