BIST 9.760
DOLAR 35,22
EURO 36,83
ALTIN 2.981,54
HABER /  SAĞLIK

Beyin ölümü gerçekleşen hastanın fişini çekmek dinen caiz mi?

İbrahim Erkal'ın beyin ölümü gerçekleşince gündeme bu sorular geldi. Tıbbı destek fişinin çekilmesine kim karar verecek, tıbben ölen kişinin ruhu bedeni terketmiş midir, beyin ölümü nedir hastanın canlanma ihtimali var mı?

Abone ol

İbrahim Erkal için Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi 'beyin ölümü gerçekleşmiştir, hasta tıbbı destek ünitesine bağlı olarak yaşıyor' açıklaması yaptı. Peki beyin ölümü nedir, buna nasıl karar veriliyor, beyin ölümü gerçekleşen hastanın yeniden dirilmesi mümkün mü? Beyin ölümü gerçekleşen hastanın yaşam destek ünitesinden ayrılmasına yani fişinin çekilmesine kim karar veriyor? Tıbben öldü denilen hasta dinen de ölmüş müdür, böyle bir durumda ruh bedenden ayrılmış sayılır mı?

Beyin ölümü insanların önüne hayli çetrefilli sorular bırakıyor. Bu soruların önce tıbbi yanıtlarını verelim;

Beyin ölümü ne demektir? : Beyin ölümü kısaca çeşitli nedenlerle beyin ve beyin sapı fonksiyonlarının tamamen ortadan kalkmasıdır. Burada beyin ve beyin sapında kan akımı ve elektiriki aktivite tamamen ortadan kalkmıştır. Tanısı fizik muayene, beyin sapı refleksleri ve apne testi ile kolaylıkla konulur. Gerektiğinde tanının EEG, Doppler ultrasonografi, anjiografi veya SPECT testlerinden biri ile desteklenebilir.

İbrahim Erkal tıbben öldü gerçekte ölü mü? Beyin ölüm nedir eşi fişi...

Beyin ölümü gerçekleşen kişi yeniden yaşama döner mi? : Beyin ölümü gerçekleşmiş olan hastalar yaşamlarını ancak solunum makinesi desteğiyle sürdürebilirler. Bu hastaların saatler ya da günler içinde kalbi de durur ve yaşama veda ederler. Beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların hayata dönme şansları yoktur. Beyin ölümü tam anlamı ile tıbbi ölümdür ve bu kişinin yeniden yaşama dönmesi mümkün değildir.

Beyin Ölümü ile bitkisel hayat arasındaki fark nedir? : Bitkisel hayat ile beyin ölümü kavramları birbirinden tamamen farklıdır. Bitkisel hayattaki kişilerin solunumları devam etmektedir. Bitkisel hayattaki kişiler aylarca yada yıllarca yaşamaya devam edebilir hatta iyileşerek evlerine dönebilirler. Beyin ölümünde ise geri dönüş mümkün değildir. Beyin ölümü tıbbi ölümdür.

Beyin ölümü gerçekleşen kişinin fişinin çekilmesi : Beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın fişinin çekilmesi ile ilgili son karar aileye aittir. Bunun için doktorların bir heyet olarak 'beyin ölümü gerçekleşmiştir' raporu vermesi gerekiyor. Bu olduktan sonra aile kişinin yaşam destek ünitesinden ayrılmasına karar veriyor. Beyin ölümü gerçekleştiği süreçte organ bağışı yapılmışsa ya da aile buna karar verirse hastanın organları alınır.

Beyin ölümü gerçekleşen hastanın ruhu bedenden ayrılır mı? : Beyin ölümünün tıbbi yönü dışında bir de dini yönü var. Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ruhu bedeni terketmiş olur mu? Beyin ölümü tıbben ölüm anlamına geliyor dinen de ölüm sayılıyor mu? Bu zor bir konu ve bu konuda İslam Konferansı Teşkilatı'na bağlı fıkıh kurumu 1987 Ekim'inde Ürdün'de yaptığı toplantıda konuyu etraflıca tartışıp bir karara vardı. Heyetin kararına göre bir insanda şu iki durum meydana geldiğinde dinen ölüm vaki olmuş sayılır:

1- Beyin fonksiyonlarının tamamen durması ve ihtisas sahibi doktorların bundan geriye dönüşün imkansız olduğuna ve beyinde çözülmenin başladığına karar vermiş olmaları.

2- Kalbinin ve solunum sisteminin tamamen durması ve doktorların da kalbin ve solunum sisteminin tamamen durduğuna, hastanın bir daha hayata dönemeyeceğine karar vermiş bulunmaları...

Nihat Hatipoğlu 'bitkisel hayata' giren bir kişinin fişinin çekilmesine karşı olurken beyin ölümü gerçekleşen hastanın fişinin çekilmesinden yana.