Beyaz yürüyüş!
Hüsamettin Cindoruk, Demirel'in emanetçiliğini yaptığı yıllarda,
bugün DP'nin liderliğine soyunan Süleyman Soylu'nun babası Hasan
Soylu, ilçe başkanıydı.
Baba Soylu, 1999 yılında siyasete veda ederek, yerini gençlere
bıraktı ama, Hüsamettin Cindoruk hala siyasetin içinde. Hüsamettin
Bey, ilerleyen yaşına rağmen (74) DP'nin liderliğine talip.
5-6 Ocak tarihlerinde Hasan Soylu'nun oğlu Süleyman Soylu ile
yarışacak olan Cindoruk'un diğer rakibi ise, Ağar'ın genç
yaşta partinin dışına ittiği Serhan Yücel...
Bu iki genç, her fırsatta "birlik ve beraberlik" mesajı verirken,
büyükleri dudak büküyor, rakiplerini küçümsüyorlar:
-Dünün çocuğu!
O çocuklardan (!) biri Ankara'da "Beyaz yürüyüş" başlattı dün!
"Ahlaklı demokrasi"nin altını çizdi Süleyman Soylu, lider ayırımı
yapmadan DP davasına hizmet eden herkese teşekkür etti.
"Küslük yok" dedi "dünün çocuğu" Süleyman Soylu..
"Hesaplaşmak" yerine çağrıda bulundu:
-Bugün birlik günü, tek yumruk olma zamanıdır.
Teşkilat Başkanı Ahmet Uyanık, DP'ye yakışan bir karşılama yaptı..
"Devir teslim töreni"ydi yapılan sanki.. O kadar sıcak, o kadar
içten ve o kadar samimi...
Soylu konuşmasını yaparken, henüz kararını vermeyen DP'liler
pür dikkat dinliyordu. Verilen mesajlar, özlem çeken
DP'lilerin yüreğine su serpiyordu. "Taban ile tavanın özlemle
kucaklaşacağı" sözü, alkış tufanının kopmasına yetiyordu.
Peki, Soylu'nun DP liderliği için, alkışlar, güzel sözler yeterli
olacak mı? Genç Soylu, karşısına dikildiği kurt politikacıları
alaşağı edebilecek mi? 5-6 Ocak'ta DP delegesinin nasıl bir karar
vereceğini şimdiden kestirmek zor. Ama şunu söyleyebilirim;
Cindoruk ve tayfasının "dünün çocukları" dedikleri gençler
karşısında işi kolay değil...
Hüsamettin Bey'in çekileceği yönünde duyumlar var. DP Genel
Merkezi'nde de öyle bir hava var. Geriye iki aday kalıyor, Soylu ve
Yücel. İki genç arasında Süleyman Soylu'ya daha fazla şans
veriliyor.
Peki ya Cindoruk çekilmezse...
Ben Hüsamettin Cindoruk'un bu yarışta gençlere yenileceğini
düşünüyorum.
İddia tabii...
Katılmayabilirsiniz!
Sigara yasağı olmayınca
Bir arkadaşımın iş yerine gittim geçenlerde. Daha kapıyı açar
açmaz, dumanaltı oldum. İşyeri değil, kahvehane sanki.
Tanıştığım herkesin elinde sigara. Gözgözü görmüyordu desem
yeridir. Ve bu iş yeri çok prestijli bir yer. Buna rağmen
müşteriler unutulmuş, içerideki hava aynen misafirin yüzüne
yansıtılıyor!
Bu durumdan hiç hoşnut kalmadığımı söyleyince, sağolsun arkadaşım
benden sonra karar almış:
-Sigara yasak.
Aynı yasak DP'de de olsa keşke. DP'nin dış kapısından içeriye
girdiğimizde, sigara kokusu içimize işliyor. Teşkilat Başkanı Ahmet
Uyanık'ın odası sigara dumanıyla dolu, nefes almakta güçlük
çektim!
Şöyle bir önerim var, her kimki DP liderliğine gelirse ilk icraatı
sigarayı yasaklamak olsun! Yoksa DP'den içeri giren herkes, sigara
dumanından heba olacak!
Yazık değil mi?
Bıktıran telefonlar
Türkcell, özel numaradan
arayanların saltanatına son verdi. "Yıldız 253 kare" yaptınız mı o
beladan kurtuluyorsunuz.
Bir de bıktıran telefonlar var...
Arayan kişi soruyor:
-Müsait misin?
-Hayır!
-Bak ne diyeceğim...
-Toplantıdayım.
-Çok kısa.
"Peki" diyorsun "kısa" denilen konuşma yarım saat...
Haklısınız, toplantıya giren telefonunu kapatmayı bilmeli. Ama bu
yapılmıyorsa, ya da böyle bir alışkanlık bizde yoksa başka
tedbirler düşünülebilir.
MSN'de istemediğiniz kişiyi engelleyebiliyorsunuz mesela. Aynı
uygulama cep telefonunda olamaz mı? Bazı telefonların özelliğinde
bu uygulama var, istemiyorsan kişiyi, engele alıyorsun ve bir daha
seni aramıyor. Ama bu telefonun özelliğinde var. Operatörler, MSN
örneğindeki gibi bir uygulama başlatabilirler.
Çok zor değil!