BIST 9.636
DOLAR 34,66
EURO 36,35
ALTIN 2.932,88
HABER /  GÜNCEL

Beyaz Saray'ın fotoğrafçısı Çankaya Köşkü'nde

Beyaz saray'ın fotoğrafçısı Eric Draper görevi hakkında hissettiklerini şöyle anlattı

Abone ol

ABD'nin 43. Başkanı George W. Bush'u sekiz yıl boyunca adım adım izleyen resmi fotoğrafçısı Eric Draper, ''dijital bir günlük oluşturmak'' diye tanımladığı görevi boyunca yaşadıklarını fotoğraflarıyla anlattı. Cumhurbaşkanlığı fotoğraf servisinin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen ve Çankaya Köşkü'nde Köşk çalışanları ve bazı gazetecilerle deneyimlerini paylaşan Draper, AP'nin de aralarında bulunduğu bazı basın kuruluşlarında 14 yıl foto muhabirliği yaptığını söyledi.

Draper, Bush'un başkan seçilmesiyle başlayan dönemde ise 11 Eylül, Afganistan ve Irak savaşları, ekonomik kriz, Katrina Kasırgası gibi olağanüstü olaylara farklı bir açıdan tanıklık ettiğini dile getirdi.

Gölge gibi Bush'u izlediğini, hem halka açık hem de özel anlarda yanında olabildiğini kaydeden Draper, ''Beyaz Saray fotoğrafçısı olarak benim görevim görsel, dijital bir günlük oluşturmaktı. Günümün büyük bir kısmı beklemek ve doğru anı kovalamakla geçiyordu'' dedi.

Hem programlanmış toplantı ve görüşmeleri görüntüleyerek resmi fotoğrafçılık yaptığını hem de eş, baba ya da köpek sahibi olan Bush'u çekme şansını yakaladığını anlatan Draper, ''Yürüyen bir duvar gibiydim aslında ya da odadaki fark edilmeyen bir mobilya gibi durabiliyordum'' diye konuştu.

-BİR MİLYON KARE ARŞİVDE-

Beyaz Saray'daki görevi sırasında, ilk dört yıl filmle çalıştıklarını daha sonra dijital fotoğrafa geçtiklerini dile getiren Draper, dijital ortama geçişle fotoğrafların basınla paylaşılma sürecinin geliştiğini vurguladı. Arz artınca ilginin de arttığını belirten Draper, basınla rekabet etmek değil, destek olmak için çalıştıklarını ifade etti.

Draper, Irak Savaşının başlama kararının verildiği anlara ilişkin fotoğrafın çekildikten 15 dakika sonra basınla paylaşıldığını ve bir dakika içinde bu karenin bütün dünya kanallarında ve haber ağlarında yer aldığını dile getirdi.

''Çekilen her görüntü başkanlığa ait gizli bir kayıt olarak değerlendiriliyordu ve saklanıyordu. Filmler üzerinden çalıştığımız dönemde her görüntü saklanıyordu ve hiçbir negatif atılmıyordu. Dijital dönemde de aynı kural işliyor. Hiçbir şey silinmiyor, her şey arşivin bir parçası oluyor'' diyerek Beyaz Saray'daki arşiv sistemi hakkında bilgi veren Draper, Bush döneminde 1 milyon kadar fotoğraf arşivlendiğini belirtti. Draper, ''Kesinlikle sır kalacak, kimsenin görmeyeceği fotoğraflar da var'' dedi.

-KENDİMİ ARTIK GAZETECİ GİBİ GÖRMEDİM-

Beyaz Saray'da resmi fotoğrafçılık yapmak gibi bir hayali olmadığını ancak göreve başladığında ''doğru ve ilginç bir iş'' yapacağını anladığını söyleyen Draper, ''Bu işe başlamak bir keşif süreciydi benim için. Basından geldiğim için resmi tarafa geçtikten sonra çok şey değişti, bambaşka bir dünyaya girdim. Başka yerde yaşayamayacağım şeyler yaşadım. Adayken de Bush'un fotoğraflarını çekmiştim. Kendi kendime 'Ben bu adamı tanıyorum' diyordum, ama aslında hiç tanımıyormuşum. Gazeteciyken buz dağının ucunu görüyorsunuz sadece. Olumlu anlamda çok şaşırdım ve onunla çalışmayı çok sevdim. Her ünlü şahsiyet ve siyasi için halkın gözündeki algıyla özel olanlar o kadar farklı ki...'' diye konuştu.

Resmi fotoğrafçı olarak çalışmaya başladığında, çektiği fotoğraflarla herhangi bir yarışmaya katılmama kararı aldığını da anlatan Draper, sahip olduğu avantajın ''haksız bir avantaj'' olarak değerlendirilebileceğini bildiğini söyledi.

Draper, sözlerine şöyle devam etti:

''Kendimi artık gazeteci gibi görmedim. Çünkü artık ben hükümet için çalışıyordum ve benim üzerinde başkan vardı. Başkan bana 'Fotoğraf çekmeyi bırak' dediğinde onu dinlerdim, çekmezdim ama gazeteci olsanız bunu dinlemezsiniz ve çekersiniz. Gazeteci gibi yaklaşarak hem iyi hem kötü, hem güzel hem çirkin her şeyi görüntülemeye çalışıyordum ama ne zaman ekibime bir fotoğrafçı alacak olsam 'Sizin amacınız bu hükümete ve başkana hizmet etmek' derdim.''

Bush'un fotoğraf çekimlerinde bazen yönlendirmeyi kabul ettiğini bazen de hiçbir şeye karışılmasına izin vermediğini kaydeden Draper, ''Ben hiçbir zaman film yönetmeni gibi olmadım. Gerçek anların fotoğrafını çekmeye çalıştım. Yönlendirmemeyi tercih ettim'' dedi.

-İlkler ve zor anlar kareleriyle ölümsüzleşti-

Draper, daha önce hiç görülmemiş fotoğrafların da yer aldığı sunumunda tanık olduğu özel anlara ilişkin karelerle, Bush'un kişilik özellikleriyle ilgili bilgi verdi.

Bush'u esnerken, ayağını havaya kaldırıp botunu giyerken, spor yaparken, balık tutarken ya da Oval Ofis'te bisiklete binerken çektiği kareleri gösteren Draper, Başkan'ın dışa dönük, mizah yönü kuvvetli kişiliğinin herkes tarafından bilinmediğini söyledi.

Bush'un başkanlık yeminini ettikten sonra ilk kez Oval Ofis'e girişini, ABD'nin 41. Başkanı olan babası George H. Bush ile Oval Ofis'teki ilk anlarını, başkan olarak attığı ilk imzayı fotoğrafladığını anlatan Draper, birçok ilki kareleriyle ölümsüzleştirdiğini belirtti.

Fotoğrafı, ''iyi bir hikaye anlatıcısı'' olarak niteleyen Draper, Bush ve Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin saatlerine bakarken çektiği kareyi göstererek, Başkan Bush'un çok dakik olduğunu, bekletmeyi saygısızlık saydığı için hiçbir yere geç gitmediğini, ekibinin de buna çok dikkat ettiğini aktardı.

11 EYLÜL'DE BUSH'UN ZORLU ANLARI

Beyaz Saray'da göreve başlarken kendisini her türlü olaya hazırladığını, ancak 11 Eylül gibi bir olayla karşılaşacağını düşünmediğini ifade eden Draper, Bush'un o gün yaşadıklarını dakika dakika çektiği fotoğraflarla anlattı.

Florida'da bir okul ziyareti sırasında Bush'un saldırılardan haberdar olduğunu belirten Draper, Başkan'ın güvenlik sorunları nedeniyle Washington'a dönmesine izin verilmediği için yüzüne yansıyan sıkıntıyı da çektiği karelerde gösterdi.

Irak'a yaptığı son ziyarette, basın toplantısı sırasında Bush'a ayakkabı fırlatıldığını hatırlatan Draper, ilk ayakkabının havada olduğu tek kareyi kendisinin çektiğini ve bundan gurur duyduğunu kaydetti.