BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  DÜNYA

Beyaz Saray'dan bir tuhaf açıklama

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Suriye'ye askeri müdahale hazırlıklarına ilişkin açıklama yaptı.

Abone ol

İNTERNET HABER - Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Suriye'de rejimin kimyasal silah kullanmasının uluslararası normların açık ihlali olduğunu belirterek, "Bu görmezden gelinemez, kabul edilemez, cevap verilmelidir. Cevap verilmemesi kimyasal silahların daha fazla kullanılmasına davetiye çıkaracaktır ve uluslararası standartları yok edecektir" dedi.

Carney, günlük basın toplantısında Suriye'ye yönelik olası askeri operasyonla ilgili soruları yanıtladı.

Suriye rejiminin kimyasal silah kullanmasına yönelik nasıl bir yanıt verileceği noktasında henüz bir karara varmadıklarını belirten Carney, ABD Başkanı Barack Obama'nın seçenekleri gözden geçirmeye devam ettiğini ve kararını verdiği zaman açıklama yapacağını bildirdi.

Carney, seçeneklerin sadece askeri bir yanıt şeklinde mi olduğu yoksa yaptırım gibi seçenekleri de kapsayıp kapsamadığına yönelik soru üzerine, askeri opsiyonlar dahil her seçeneğin masada olduğunu ama seçeneklerin sadece askeri opsiyonlarla sınırlı tutulmadığını belirtti.

ŞÜPHE YOK

 Suriye'de kimyasal silah kullanıldığının inkar edilemez bir gerçek olduğunu ifade eden Carney, "Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına dair hiçbir şüphe yok. Bunların Esed rejimi tarafından kullanılmadığına dair çok az şüphe var ve konuya mantıklı açıdan yaklaşanlar için de hiçbir süphe olmamalı ki Suriye rejimi 21 Ağustos'taki kimyasal silah kullanımından sorumludur. Bu çatışmada Suriye rejiminin kimyasal silah kullanıldığına dair yüksek derecede güvene sahibiz" diye konuştu.

Carney, burada Obama ve ekibinin üzerinde durduğu sorunun, kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı veya rejimin bundan sorumlu olup olmadığı değil, uluslararası normların açık ihlaline uygun yanıtın ne olacağı olduğunu kaydetti.

YANITSIZ KALMAMALI

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, kimyasal silah kullanımının uluslararası normların açık ihlali anlamına geldiğini söyledi.

Kimyasal Silahlar Konvansiyonu'nu 150'den fazla ülkenin imzalayarak kimyasal silah kullanımının uluslararası normların açık ihlali olduğunu açıkça belirttiğini hatırlatan Carney, Suriye rejiminin bu ihlaline yanıt vermenin ABD ve uluslararası toplumun kesinlikle ulusal güvenlik çıkarına olduğunu ifade etti.

Carney, "Bu görmezden gelinemez, uluslararası normların açık ihlalidir, kabul edilemez, cevap verilmelidir. Cevap verilmemesi kimyasal silahların daha fazla kullanılmasına davetiye çıkaracaktır ve uluslararası standartları yok edecektir" ifadesini kullandı.

Carney, günlük basın toplantısında, Suriye'ye verilecek olası yanıtlar konusunda Kongre ile istişare içinde olduklarını söyledi.

Suriye rejiminin kimyasal silahlar üzerindeki kontrolü bir şekilde yitirmiş olduğuna yönelik herhangi bir bilgi olup olmadığı hakkındaki soru üzerine Carney, "Suriye rejiminin kimyasal silah stokları üzerinde tam kontrolünün olduğuna yönelik yüksek derecede güvene sahibiz" ifadesini kullandı.

Carney, ABD istihbarat birimlerince Suriye'de kimyasal silah kullanımına yönelik yapılan incelemenin sonuçlarının bu hafta açıklanabileceğini belirtti.

AMAÇ REJİM DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Suriye'ye yönelik değerlendirilen seçeneklerde, odaklarının "rejim değiştirme" değil, "Suriye rejiminin kimyasal silah kullanımına eylemine yanıt verme" olduğunu ifade etti.

Carney, "Şunda açıklık kazandırma istiyorum ki değerlendirdiğimiz seçenekler rejim değiştirme hakkında değil. Bu seçenekler, kimyasal silah kullanımının yasaklanmasına yönelik uluslararası standartların açık ihlaline cevap vermeye dönüktür. Bu ölçekte kimyasal silah kullanılması ayrı bir konu ve yanıt verilmesi gereken bir durum" diye konuştu.

Kimyasal Silahlar Konvansiyonu ile dünya nüfusunun yüzde 98'inin bu uluslararası standardın korunması gerektiğinde karar kıldığını anımsatan Carney, "kitle ölümleriyle sonuçlanan açık ve aşikar bir ihlale cevap verilmesi gereklidir" değerlendirmesinde bulundu.

Carney, Suriye'deki çatışmanın ise askeri değil siyasi bir çözüme ihtiyacı olduğunu kaydetti.