BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Beyaz Nilüfer kansere umut oldu

Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından fareler üzerinde yapılan araştırmada, beyaz nilüfer bitkisinin kanserli hücrenin gelişmesini durdurduğu tespit edildi.

Abone ol

Yapılan çalışmanın deneysel tümörler üzerinde gerçekleştiğini belirten Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özaslan, "Biz fareler üzerinde 'ehrlich asit' tümörünün gelişmesini durdurduğu yönünde olumlu bulgular aldık. İnsanlar üzerindeki etkisini bilmiyoruz. Bu da tıp fakültelerinin alanına giriyor." dedi.

Özaslan, halk arasında yaygın kullanılan bu çeşit bitkilerin deneysel olarak yapılan çalışmalarda, olumlu sonuçlar doğurabildiğini belirtti. 2003 yılından bu yana farelerde oluşturulan deneysel tümörler üzerine çalışmalar yapan Biyoloji Bölümü, halk arasında 'kocakarı ilacı' olarak da tabir edilen çeşitli bitkileri incelemeye alıyor.

Yapılan çalışmalar kapsamında beyaz nilüfer bitkisi de mercek altına alındı. İlk olarak Etik Kurul onayı alındıktan sonra, bitkinin botanikteki yeri ve içeriği araştırıldı. Yapılan uzun soluklu çalışmaların ardından, beyaz nilüfer bitkisi deneysel tümör oluşturulan farelere enjekte edildi. Sonunda da kanserli hücrenin gelişmesinin durduğu ve başka organlara yayılmasının engellendiği tespit edildi. Yapılan araştırma ile ilgili uluslar arası yayın çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özaslan, şu bilgileri verdi:

"Daha önce kınanın kansere iyi geldiği yönünde bir takım bulgulara ulaşılmıştı. Kınanın kanserle ilişkisini inceleyen çalışmalar Adana Numune Hastanesi'nden Op. Dr. Emin Zümrütdal tarafından, Çukurova Üniversitesi'nden birçok bilim adamının da katılımıyla 2005-2007 yılları arasında Adana'da yapıldı. 'Erlich asit' ve 'solid tümörler' üzerindeki bu araştırmalardan olumlu sonuçlar alan ekibe 2007 yılında GAÜN'den de bilim adamları katıldı ve çalışma uluslararası dergilerde yayınlandı. 2003 yılından bu yana da Gaziantep'te deneysel tümörler üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İlk olarak farelerde deneysel olarak tümör oluşturuyoruz. Ardından da gerek ağız, gerek enjeksiyon yoluyla halk arasında da yaygın olarak kullanılan bazı bitkilerin, deneyselliğini araştırıp, bunların özütlerini farelere veriyoruz. Şu ana kadar, mimozagillerden bazı bitkiler, sivri sinir otu ve kına gibi birçok bitki üzerinde yaptığımız çalışmalar da olumlu sonuçlar aldıktan sonra, beyaz nilüfer bitkisini denedik. Burada da 'ehrlich asit' tümörünün gelişmesinin durduğunu tespit ettik. Sonuçta bu bitkinin de deneysel hayvan tümörlerine karşı etkili olduğu çalışmalarımızla ortaya konmuştur. Ancak bütün bu çalışmalarımız, havyan tümörleri üzerinde gerçekleştiriliyor. İnsanla ilgili öğelerine biz karışmıyoruz. İnsanlar üzerindeki etkilerini, tıp fakültelerinin ilgili birimleri araştırmalı."

Beyaz nilüfer bitkisinin eski Mısır Kralı Ramses tarafından da mitolojide güç ve kuvvet veren bir bitki olarak anıldığını hatırlatan Özaslan, eski Yunan'da da Homeros'un uzun yaşamak için bu bitkiyi önerdiğinin iddia edildiğini vurgula