İyiden iyiye betonlaşan kentlerimizde, nefes almamızı sağlayacak, ruhsal olarak bizi rahatlabilecek; doğaya dair ne kaldı elimizde?
Abone olBir iki yapay kent parkı mı? Ya da yeşil dendiğinde, aklımıza sadece çimeni getiren; çevre ve kent bilincimiz mi? Peki kaçımız "bahçeler"in çok önemli kültürel ve tarihi miras taşıyıcıları olduğuna önem veriyor? Ya da kaçımız batı ülkelerinde hazırlanan ÇED raporlarında "peyzaj mimarları"nın imzasının; önemli imzalardan birisi olduğunu biliyor? Ve kaçımız önemsiyor, milyonun üzerinde nüfusa sahip kentlerde, kişi başına düşen yeşil alan miktarının en az 20 metre kare olması gerekirken; bu oranın yirmide birine ancak sahip kentlerde yaşadığımızı? Erken ilkbaharda, kuru dallar üzerinde yapraklardan önce açan, bahar müjdecisi "altın çanaklar"la bezeli; beyaz çiçekli "keçi sakalları"yla betona inat rüzgarda süzülen; lavantalarla, ortancalarla, ağlayan çamlarla bir renk cümbüşüne dönüşmüş bir bahçe…Sadece çiçeklerle değil; dekoratif amaçlı kullanılan doğal kayalar, mermerler, ahşap malzemeyle de kentin göbeğinde bambaşka bir alemin havasını solumak mümkün… Kent, İnsan, Doğa ve Tarihin Estetiksel Uyumu… Tüm bu olanakları özellikle kent insanına sağlayan, Batı ülkelerinde çok önemli bir sanat ve çalışma alanı, hatta başlı başına bir sektör olan, "Peyzaj Mimarisi"; ülkemizde de son yirmi yıldır kayda değer gelişmeler gösterdi. Son olarak yeni tamamladıkları, 7 bin yıllık tarihe sahip "Diyarbakır Surları"nın rekreasyon alanları sulama projesini hayata geçiren ve 1995'den bu yana bu sektörde başarılı projelere imza atmış Betula Peyzaj'ın sahibi Betül Aküzüm, peyzaj mimarisinin temel amacının, kentin daha yaşanılır bir yer haline gelmesi olduğunu belirterek, peyzaj mimarisinin doğuşuna ilişkin görüşlerini şöyle özetliyor: "Teknoloji ile sanayi gerçeğinin yaratığı kentleşme şeklinin ulaştığı boyut, yarattığı faydalarla birlikte; çözümü güç ciddi çevre sorunlarını beraberinde getirdi. Bu sorunların çözümü konusunda en işlevsel ve en popüler çalışma alanı ve sektör "peyzaj mimarisi ve uygulamaları"dır. "Bahçe Düzenleme ve Bahçe Mimarisi" anlayışından yola çıkarak, genel mimari, şehircilik, plastik sanatlar ve doğa bilimleriyle ilişkilerini geliştirerek gelişen "Peyzaj Mimarisi"; kent, insan ve doğa arasındaki, estetik ve yaşamsal uyumu sağlayan bir sanat ve çalışma alanı haline geldi." Aküzüm'e göre işlevsellik ve estetik bilinç, peyzaj mimarisi ve uygulamaları için olmazsa olmaz olgular…Ama çalışma alanını tanımlamak için yeterli değil…İyi bir peyzaj mimarının, tarihsel, kültürel ve sosyal bir bilince de sahip olması gerektiğine inanan Betül Aküzüm, "Diyarbakır Surları Rekreasyon Alanları" sulama projesini böylesi bir bilinçle hayata geçirdiklerini vurguladı. Aküzüm 7 bin yıllık tarihin, 21.YY teknolojisine sahip sulama sistemleriyle canlanacağını ve surların tüm peyzaj uygulamasının bu altyapıda yaşam bulacağını ifade ediyor. "Peyzaj" kavramının dilimize, "manzara görünümü" anlamına gelen Fransızca "peysage"dan dönüştüğünü vurgulayan Aküzüm, bu noktadan bakıldığında görüş alanına giren herşeyin peyzajı oluşturduğunu belirterek, "Bu nedenle doğal peyzajda oluşan yaraların sarılmasından, bahçe ve parklarımızda uyguladığımız peyzaj uygulamalarına kadar; yaşadığımız mekanlarda yapılan çevre düzenleme çalışmaları, bizim çalışma alanımıza girer."diyor. Beykoz Konakları'ndan, Diyarbakır Surları'na Betula Peyzaj olarak kuruldukları 1995 yılından bu yana "peyzaj mimarisi ve uygulamaları" alanında ortaya koydukları somut çalışmalardan da bahseden Betül Aküzüm; daha çok kurumsal projeler ve "butik" tarzı kişiye özel projelere yöneldiklerini vurgulayarak, "Firma olarak en önemli özelliğimiz, hem peyzaj uygulamalarında, hem de onun en yaşamsal altyapı bölümü olan "sulama sistemleri" konusunda uzmanlaşmış olmamız. Kurumsal alanda, özellikle peyzaj uygulamalarının altyapısını oluşturan sulama sistemleri konusunda ses getirici projelere imza attık. Peyzaj uygulamasında ise, "butik çalışma" olarak adlandırdığımız "özel mülk bahçeleri"nde yoğunlaştık. Bu alanda, İstanbul'un önemli yerleşim birimlerinden Beykoz Konakları ve Acarkent'te önemli başarılar yakaladık. Sulama sistemlerinde ise; Yapı Kredi Bankası Bankacılık Üssü, Bodrum Milas Havaalanı, Cumhurbaşkanlığı Tarabya Köşkü, Koç Üniversitesi Kampusu, Four Seanons Hotel ve son olarak da çok ciddi bir tarihsel ve kültürel bilinç gerektirdiğine inandığımız "Diyarbakır Surları Rekreasyon Alanları" projelerini hayata geçirdik." diyor. Son olarak peyzaj uygulamalarında bakım ve onarım faaliyetlerinin önemine de değinen Aküzüm, peyzaj uygulaması yapılmış bir bahçenin, gözle görünür bir bahçe olabilmesi için, canlı dokunun oluşma sürecinin beklenmesi gerektiğini belirterek; bunun doğal olarak en az bir yılda oluşacağını vurguluyor. Betul Aküzüm'ün bir de önerisi var: "Bahçenizin peyzaj uygulamasını kim hayata geçirdiyse; bakım ve onarım hizmetlerini de onlardan almanız yerinde olur. Çünkü o bahçenin ruhunu en iyi; o bahçeye ruhunu verenler bilir…"