Hükümet ve HDP 'irade beyanı' dedi, çözüm süreci yeniden hız kazandı. AK Parti Sözcüsü Atalay, "Süreçte kararlılık ve samimiyet önemli. Hükümet üzerine düşenleri yaptı" dedi
Abone olDün AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay da hükümetin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini söyledi. Çözüm sürecine ilişkin önemli mesajlar verdi.
Özellikle 6-7 Ekim olaylarıyla tıkanma noktasına gelen çözüm sürecinde önemli bir eşik atlatıldı. Önceki gün toplanan Çözüm Kurulu ve İmralı heyetinin, sürecin devamına yönelik "ortak irade beyanı" açıklamaları sürecin kaldığı yerden devam edeceğini gösterdi.
'PROVOKASYONA RAĞMEN'
"Çözüm sürecinin kararlılıkla devam etmesi yönünde iki taraflı irade belirtilmiş oldu. Bu bir anlamda bir niyet yenilemedir. Bizim hükümet olarak, parti olarak çözüm süreciyle ilgili olumsuz bir tavrımız olmadı. 6-7 Ekim olaylarında bile bu provokasyonların bu yanlışlıkların üzerine gidilecek, suç işleyenler cezalandırılacak ama Çözüm süreci ile ilgili kararlılığımız sürüyor demiştik. Kararlılığımız devam ediyor. Çözüm süreci millete mal olmuş, milletin umudu haline gelmiş bir çalışmadır. Sonuca ulaştığında hem Türkiye büyüyecek hem milletimiz güçlenecektir"
'HÜKÜMET GEREĞİNİ YAPTI'
"Çözüm süreci ve buna benzer çalışmalar, dünyanın hiçbir ülkesinde düz bir yol olarak gitmemiştir. Engebeleri vardır, iniş-çıkışları vardır, itilaflar vardır. Bunları aşarak devam etmek lazım. Bunun içinde kararlı olmak, provokasyonlara dikkat etmek gerekiyor. Çözüm süreciyle ilgili engelleri, nerelerde olumsuzluk, önleme engelleme olduğunu biliyoruz. Çözüm süreci bizim kararlı olduğumuz bir nokta. Hazırlıklar büyük oranda tamamlanmış, yol haritası ortaya çıkmış. Hükümet bu konuda kendine düşenleri yaptı. Meclis'ten, 10 Temmuz'da çıkan yasa, bizim için çözüm sürecinin bir anlamda anayasasıdır. Kimin ne yapacağı orada sıralanıyor. Ana muhalefetine desteğiyle o yasa çıkmıştır"
'ZAAF OLMAYACAK'
"6-7 Ekim olayları ve sonrası bölgedeki kamu düzeni ile ilgili hassasiyetlerin artığı bir dönem olmuştur. Çözüm süreciyle güvenlik boşluğu asla oluşmaz, oluşmamalı, insanlarda bunu böyle bilmeli. Çözüm süreci asla bir güvenlik zaafı getirmez, getirmemelidir. Bunu mazeret olarak kullananlar yanlış yapıyorlar. Çözüm süreci o güvenliğin daha iyi sağlanması için vardır. Gerek mülki idare amirlerimiz, gerek bütün güvenlik birimleri kamu düzeni konusunda hassas olmalı, hiç kimse bahanelere sığınmasın, kendi bölgesinde, kırda, kentte kamu düzeninin gerektiği yönde sağlaması için gayret etsin. Bu konuda en küçük bir zaaf söz konusu olmayacak"
'DAHA ŞEFFEF YÜRÜYECEK'
"Süreç bundan sonra sağlam bir şekilde yürümeye devam edecek. Bundan sonra daha şeffaf zeminde süreç yürüyecek. Kararlılık ve samimiyet çok önemli. Burada güven zaaafı olursa sorunlar artar. Şu anda bu konuda bir tazelenme olduğunu görüyoruz. Bunu memnuniyetle ifade ediyorum."