BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

BEŞİR ATALAY: TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİ MÜLTECİ SAYISI 400 BİNE ULAŞTI”

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısının 400 bine ulaştığına dikkat çekerek, “Suriye’de insanlar perişan du...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısının 400 bine ulaştığına dikkat çekerek, “Suriye’de insanlar perişan durumda. Türkiye olarak biz bu kardeşlerimizin bütün ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya çalışıyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İstanbul Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen “3. Arap Türk Sosyal Bilimler Kongresi”ne katıldı. Kongreye ayrıca İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet ve çok sayıda siyasetçi ve sosyal bilimci katıldı. Burada konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Bizler birbirimizi oryantalistlerin yaptığı çalışmalarla tanımayalım. Kendi dünyamıza da o gözle bakmayalım. Kendimiz bizzat yüz yüze gelelim. Bu masalarda, bu salonlarda kendi meselelerimizi, kendi sorunlarımızı tartışalım. Bu kongrenin amacı budur" dedi.
Suriye’de yaşananlara uluslararası çevre ve Birleşmiş Milletler’in yeterli ilgi göstermediğini ifade eden Atalay, "Ortadoğu’da bizim için kaygı alanı. Suriye bir yandan devam ediyor. Uluslar arası adaletsizlik, BM’nin duyarsızlığı, dünyanın işine geldiği yerde daha çabuk hareket etmesi, işine gelmediği yerde daha ağır hareket etmesi ve Suriye’nin içindeki gelişmeler çok dikkatle izlenmesi gerekir. Suriye kendi içinde kalmıyor. Şu an Türkiye’de 400 bin Suriyeli mülteci kardeşlerimiz var. Suriye’de insanlar perişan durumda. Türkiye olarak biz bu kardeşlerimizin bütün ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya çalışıyoruz. Türkiye bütün imkanlarını seferber ediyor. Bu durumun onlar için çok kolay olmadığını biliyoruz" diye konuştu.
Üniversitelerin ve akademisyenlerin değişimlere karşı statükocu refleksler ortaya koyduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay şunları söyledi:
“Sosyal bilimlerin ve sosyal bilimcilerin ben gücüne inanırım. İsterlerse etkili olurlar. Dert edinirlerse etkili olurlar. Türkiye’de son 11 yılda büyük değişimler yaşadık biz. Türkiye’de devlet değişti, kurumlar değişti, Türkiye’de özgürlük alanları çok genişledi. Ekonomik refah arttı, toplum kabına sığmıyor. Uluslar arası alanda Türkiye büyüdü. Ve içeride konuşulamayan, tartışılamayan bir şey kalmadı. Bütün tabular yıkıldı. Bu olanlarda Türkiye’deki üniversitelerin payı ne kadar diye soruyorum. Bu değişimde Türkiye’deki üniversitelerin rolü var mıdır , ne kadardır? Ben bu rolü çok sınırlı görüyorum. Fazla bir katkısı olmamıştır. Hükümet olarak , biz bu değişime öncülük ettik. Akademisyenlerin ve üniversitelerin Türkiye’deki bu büyük değişimde fazla katkısı olmamıştır. Hatta daha statükocu refleksler ortaya koymuşlardır.”

“ADİL OLMAYAN DEVLETTE TOPLUMDA GÜÇLÜ OLAMAZ”
Çözüm Süreci’nin yeni bir çalışma olmadığının altını çizen Atalay, "Bizim temel icraatımız, daima köklü belirlenmiş stratejilerimiz. Şu günlerde çözüm süreci diye bir çalışmamız var. Bu yeni bir şey değil. 11 yıl önce başlattığımız çalışmanın yeni bir evresidir. 14 Ağustos 2001’de kurulduğunda yapılan programda bugünkü yaptıklarımızın ana hatlarıyla yazılı olduğunu görürsünüz. Çok iyi çalışarak yazdık biz o programı" ifadelerini kullandı.
Adil olmayan bir devletin yıkılacağını vurgulayan Atalay, "Bütün bu Arap Baharı dediğimiz veya bu değişimin temelinde adaletsizlik yatar, zulüm yatar. Adaletsizliğin her şekli zulümdür. Adaleti bulduğumuzda en iyiyi bulmuş oluruz. Adil olmayan devlette toplumda güçlü olamaz. Bir gün yıkılır" dedi.
(İHA)