BIST 9.390
DOLAR 34,46
EURO 36,34
ALTIN 2.869,24
HABER /  SPOR

Beşiktaşın rüyası gerçek oldu

Beşiktaş, Dünya üzerinde çok az sayıda kulübün bünyesinde bulunduracağı bir mal varlığına sahip olacak.

Abone ol

1950'li yıllarda Beşiktaş'ın efsene ismi Hakkı Yeten'in başkanlığı döneminde kiralanan Fulya'daki arazi, Mehmet Üstünkaya'nın başkanlıağı döneminde kulanılmaya başlandı. Futbolcuların antrenman sahası ve kapalı spor salonu 1970'li yıllarda yapıldı. Kulübün Onursal Başkanı Süleyman Seba'nı döneminde ise arsa satın alındı. Uzun yıllar Beşiktaş futbol takımının antrenman sahası olarak kullanıldı.

Serdar Bilgili başkanlığında döneminde antrenman tesislerinin Ümraniye taşınmış ve bu gelişmenin ardından üzerine arsa üzerinde yeni bir projenin yapılabileceği gündeme gelmişti. Bilgili dönemindeki bu proje, Yıldırım Demirören döneminde hayata geçirildi ve yaklaşık dört yıl gibi bir sürede tamamlandı.

210 MİLYON DOLARA MAL OLDU, İNŞAATI 4 YIL SÜRDÜ, 34 KATLI, 248 RESİDENT DAİRE, BİR HASTANE VE 22 KATLI OFİS BİNASI VAR

Beşiktaş'ın eski kamp merkezi Şan Ökten tesislerinin hemen yanında yükselen 34 katlı iki kule, 55 bin metre kare otopark, 20 bin metre kare çarşı alanı, beş bin metre kareye yakın restoran bölümü, 13 bin metre kare civarında ve 22 katlı ofis binası, ayrıca 15 bin metre kare ve 15 katlı hastane alanı, siyah beyazlı kulübün geleceğinin teminatı olarak 4 yıla yakın bir sürede tamamlandı.

2005 yılında 36 firmanın girdiği Beşiktaş Fulya Süleyman Seba Kompleksi ihalesini kazanarak, bu tarihi yapının inşasını gerçekleştiren Aşcıoğlu İnşaat, planlanandan yaklaşık 2 ay daha kısa bir sürede kompleksi sahibine teslim etmeye hazırlanıyor.

Aşcıoğlu İnşaatın Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşcıoğlu, 210 milyon dolara mal olan bu proje ile tarihe geçtiklerini ve Türkiye'de bu özelliklerde başka bir kompleks olmadığı ifade etti. Aşcıoğlu, 158 metre yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek yedinci yapısını yaptıklarını belirtti.

AŞCIOĞLU İNŞAAT YÖNETİM KURULU BAŞKANI YAŞAR AŞCIOĞLU: "PLANLANANDAN 2 AY ÖNCE BİTİRDİK"

"Yaklaşık 36 firma projeyi yapmak için ihaleye girdik. Bu firmaların arasında en yüksek teklifi biz verdik ve ihaleyi kazandık. İhaleyi almamızdan üç gün sonrada çalışmalara başladık. Bizi bu süreçte en çok zorlayan konu arsanın zemininde sert bir yapının çıkmasıydı. Bu sert yapı sebebiyle harfiyat bir buçuk yıl sürdü. Yaklaşık üç yıl gibi bir sürede de inşatı bitridik. İnşaat sürecinde çok büyük bir aksama olmadı. Hatta planlanandan 2 ay önce bitirdik diyebilirim.

Burası kompleks halinde tasarlanmış bir yapıdır. Bu komleksin içinde iki kule ve bu iki kulenin içinde 248 daire var. 55 bin metre kare otopark, 20 bin metre kare çarşı alanı, beş bin metre kareye yakın restoran bölümü, 13 bin metre kare civarında ve 22 katlı ofis binası, bir de 15 bin metre kare ve 15 katlı bir hastane bölümü var. Yani Beşiktaş Fulya Süleyman Seba Kompleksi içinde çesitli merkezleri barındıran ve çeşitli fonksiyonları olan bir projedir. Böyle bir kompleks proje şuanda Türkiye de yok. Burayı Beşiktaş'a kazandırdığımız için mutluyuz. Şimdiye kadar 185 milyon dolar harcadık ve 210 milyon dolara bitirmeyi düşünüyoruz.

"BU PROJE İLE TARİHE GEÇTİK"

Yaşar Aşcıoğlu, ilk yapılan sözleşmede Beşiktaş'a yüzde 67, kendi şirketine ise yüzde 33 oranında bir pay verildiğini, ancak satılabilir alan paylaşımında bu oranın yüzde 60 Beşiktaş, yüzde 40 Aşcıoğlu şirketi olarak değerlendirildiğini söyledi. Aşcıoğlu bu projeyi yapmalarındaki en büyük sebebin, kendi idealleri doğrultusunuda bu kompleksi yaparak, Aşcıoğlu İnşaat olarak tarihe geçmek olduğunu söyledi.

"PROJENİN GELİRİNİN YÜZDE 40 BİZİM, YÜZDE 60 BEŞİKTAŞ'INDIR"

"Sözleşmede yüzde 67, yüzde 33 olarak gözüküyor. Bu doğrudur. Ancak satılabilir alan olarak yüzde 60'a yüzde 40 dır. Biz burayı aldığımız zaman piyasa kötüydü ama ben yüzde 60 Beşiktaş'a verdim. Bizim burayı asıl alış nedenimiz Beşiktaş'ın bu projesini yaparak Aşcıoğlu İnşaat olarak tarihe geçmek istedik. Bizim verdiğimiz bu teklif hiç kar etmemek üzerine verilmiş bir teklif olarakta değerlendirilebilir. Biz kendi ideallerimiz doğrultusunda çok büyük paralar kazanmadan bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Aşcıoğlu İnşaat olarak bizim misyonumuz kaliteden ödün vermemektir. Burada kullandığımız malzemeler dünyadaki örneklerinin önündedir. Türkiye'nin ve İstanbul'un hak ettiği bir projeydi ve biz bunu gerçekleştirdik".

"BİZE BU GÜNE KADAR HAKSIZ SUÇLAMALARDA BULUNANLAR UTANSIN"

Yaşar Aşcıoğlu yaklışık dört yıl süren inşaat aşamasında Beşiktaş'ın mevcut yönetimi ile çok güzel bir iş birliği yapmalarına rağmen, Beşiktaşlı olarak bilinen bazı isimlerin bu projeyi baltalamaya çalıştıklarını vurguladı.

"Beşiktaş Kulübüne iş yapmatan ve böyle bir projeyi meydana getirmekten çok mutluyum. Beşiktaş'ın mevcut yönetimi ile çok huzurlu bir ortamda çalıştık. Ancak bu projeyi baltalamak isteyen yine Beşiktaş camiasının içinden kişiler oldu. Yaşadığımız bu tarz zorluklardan ötürü bir kaç kez projeden vazgeçmek aklımdan geçti.

İhale yapılırken bize ihaleye girmeyin diyen Beşiktaşlılar oldu. Yıldırım Demirören ve yönetiminin asla bu projeyi bitiremeyeceğini dile getirdiler. Biz bu sıkıntılarımız Beşiktaş yönetimine ilettik ve bir kaç kez projeden vazgeçme kararı aldık. Sonuçta biz kimseden korkmadan ve kimseye aldırmadan Beşiktaş yönetiminin de desteğe ile projeyi tamaladık.

Bize kaçak kat yaptığımıza dair suçlamalar yönelteldi ama bu suçlamaları yapanlar, işin doğrusunu öğrendikten sonra bizden özür dilediler. Ben yine söylüyorumki biz burayı yaparak tarihe geçtik.

Sonuç olarak biz mutluyuz ve ben buradan bizi eleştirenlere sesleniyorum. Bize bu güne kadar haksız suçlamalarda bulunanlar utansın. Biz burayı ilk aldığmızıda iki emsaldi şimdi de iki emsal. Sadece Beşiktaş Belediyesi'nin ön tarafta bir arsası vardı. Oradan bize iki kat geldi. Beşiktaş'a da aynı oranda iki kat verildi. Beşiktaş Belediyesi'ne Kültür Merkezi yaptık. Kendimize de iki kat yapmış olduk. Bu yapılan yasal bir süreçtir ama Beşiktaş'ı kötüleyenler bizi burada da yaralamaya çalıştı"

"248 DAİRENİN 183'ÜNÜ SATTIK"

Aşcıoğlu residentların 248 daireden oluştuğunu söylerken, bugüne kadar 60'a yakın bir satış oranı gerçekleştirdikleririn yani 248 dairenin 183'ünü sattıklarını söyledi.

"Projenin ilk döneminde dairelerin metre karesi 2 bin dolardan satışa çıktı. Daha sonra bu rakam 6 - 7 bin seviyelerine geldi. Şimdi son kalan daireler yine 2 bin dolardan alıcı bekliyor. Biz misyonumuz doğrultusunda, çok para kazanmadan şirketimizin kalite ve güven anlayışını sürdürerek işlerimize devam edeyioruz. 248 dairemiz vardı. Bu dairelerin 183'ünü sattık. Gere kalanını da satacağımıza emini"

"ŞAN ÖKTEN TESİSLERİNİ YENİLEYİP, ŞAN ÖKTEN AŞCIOĞLU ADI İLE ANILMASINI İSTEDİM AMA KABUL EDİLMEDİ"

Yaşar Aşcıoğlu, Fulya Süleyman Seba Projesinin hemen yanında bulunan ve Beşiktaş futbol takımının eski kamp merkazi olan Şan Ökten Tesislerinin yeniden yapımına karar verdiklerini ancak yeni yapılacak projenin Şan Ökten Aşcıoğlu adı ile anılmasının kabul edilmemesi üzerine bu projden vaz geçtiklerini söyledi.

"Bu projenin 2 veya 3 milyon dolar bir maliyeti olacaktı. Ben bu parayı harcayıp ismimin tarihe geçmesini ve Beşiktaş ile birlikte anılmayı istedim. Fakat benim öne sürdüğüm projenin gerçekleşmemesi için 30 bin imza toplandı. Biz de bu projenin iptaline karar verdik. Umarım bu 30 bin imzayı toplayanyar bu projeyi yaparlar".

Projenin çevre düzenlemesi için ise 1 milyon dolar harcadıklarını söyleyen Aşcıoğlu, özellikle palmiye ağaçları tercihinin kendisine ait olduğunu ve İstanbul'da çok olmayan böyle bir ağaç türünü tercih etmesini aykırılık olarak gördüğünü söyledi.

"DIŞ DÜZENLEMEYE 1 MİLYON DOLAR HARCADIK"

"Palmiye istanbul'un ağacı değil. Özellikle burası Ihlamur bölgesi olduğu için Ihlamur ağacı olsun istendi. Ben aykırı olmayı seven biri olarak burada palmiye ağaçlarının olmasını istedim. Bu düşüncemin doğrusunu yanlışını buranın sakinleri değerlendirecek. Projenin dış düzenlemesine toplam 1 milyon dolar harcadık. Ortaya çıkan sonuçtan memnunum. Benim içime sindi".

Yaşar Aşcıoğlu son olarak projenin yapımında emeği geçen bir inşaat işcileri, şantiye şefi ve bir iç mimarı yanına alarak, kompleksin ana girişinde emeğin asıl sahiplerine haklarını teslim etti. Aşcıoğlu, yaklaşık 1500 kişinin 4 yıla yakın verdikleri emeğin sonucunda projeyi kendisini değil, gecesini gündüzünü bu işe veren insanların bitirdiğini söylemenin en doğrusu olacağını söyledi.