Beşiktaş'ın çiçeği burnunda teknik direktörü Rıza Çalımbay, Beşiktaş'ın hedefinin Şampiyonlar Ligi olduğunu söyledi. Rıza, Beşiktaş dergisine ilginç demeçler verdi.
Abone olBeşiktaş'ın çiçeği burnunda teknik direktörü Rıza Çalımbay, Beşiktaş'ın hedefinin Şampiyonlar Ligi olduğunu, beklentinin büyüklüğünün de kendisini korkutmadığını söyledi. Çalımbay, Beşiktaş Kulübü'nün yarın satışa çıkacak resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nde yer alan röportajında, taraftarın takımdan ve kendisinden büyük beklentilerinin olmasının, kendisini korkutmadığını belirterek, şunları söyledi: ''Bir kere ben hedefi olan bir insanım. Futbol oynarken de böyleydi, teknik direktörlük hayatımda da böyle oldu. Mesela ben Denizlispor'un başına geldiğimde (Kümede kalsın, yeter) dediler. Küme düşmek üzere olan takımı ben 5. yaptım ve UEFA'ya gittik. Bu sezon da Çaykur Rizespor'un belli bir hedefi yoktu, ama bizle aynı puanda. Ben de buraya geldiğime göre Beşiktaş'ın hedefi tabii ki Şampiyonlar Ligi'dir. Beklentinin büyüklüğü beni korkutmuyor, aksine hırslandırıyor.'' Oyun stili olarak takımda bir değişiklik düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine Çalımbay, ''Ben elimdeki kadroya göre hareket ederim. Elimdeki kadro ne oynayabilirse onu oynatırım. Karşı takımın hem kuvvetli yönleri vardır hem de zayıf yönleri vardır. Kuvvetli yönlerini durdurup, zayıf yönlerinden faydalanmaya çalışacağız'' diye yanıt verdi. ''HAZIRLIK DÖNEMİNİ BERABER GEÇİRMEK İSTERDİM'' Çalımbay, Beşiktaş'ta futbolculuk döneminde yaşadığı rekorları, yeniden yaşamak gibi bir hedefinin bulunup bulunmadığı sorusuna, şöyle yanıt verdi: ''En büyük isteğimiz bu, ama biz çok zamansız geldik. Beşiktaş'ın puan cetvelindeki durumu zaten malum. Bizim mevcut kadroyla Beşiktaş'ı çok iyi bir noktaya getirmemiz gerekiyor. Kadrodan da şikayetçi değilim. Ama tabii ki hazırlık dönemini beraber geçirmek çok daha iyi olurdu. Her antrenörün kendine göre bir hazırlanma şekli vardır. Maalesef o şansımız olmadı.'' ''DESPOT BİRİ DEĞİLİM'' ''Ben işini seven ve iş disiplini olan birisiyim'' diyen Çalımbay, teknik direktör olarak prensipleri konusunda şunları söyledi: ''Ben despot değilim. Oyuncularımın futbolun gerektirdiği kadar disiplinli, ciddi olmalarını isterim. Bir de en önemlisi arkadaşlık... (Şu saatte gelin, şu saatte şurada olun) gibi bir disiplinden söz etmiyorum. Zaten çoğuyla ben burada çalıştım. Sergen ile futbol bile oynadım. Tayfun olsun, Tayfur olsun bizim dönemimizden futbolcular. Beni onlar çok iyi tanıyorlar. En büyük avantajlarımdan bir tanesi yıllarca takım kaptanlığı yapmış olmam. Çünkü kaptan da bir yönetici gibidir, bir antrenör gibidir. Her şeyden önce burası Beşiktaş camiası. Bu nedenle herkesin buraya layık olacak şekilde çalışması, gayret göstermesi ve oynaması lazım.'' TARAFTARA MESAJ Çalımbay, taraftara da mesaj göndererek, ''Taraftarımız bize güvensin ve destek çıksın. Bugüne kadar her zaman Beşiktaş taraftarı takımının yanında olmuştur. Aynı şekilde bizim ekip olarak bu desteğe çok ihtiyacımız var. Yönetim zaten desteğini bize gösterdi ve aynı desteği ben Beşiktaş Camiası'ndan istiyorum. Bu da olursa Beşiktaş'ın çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum'' şeklinde konuştu. FUTBOLCULARLA İLK KONUŞMASI Göreve geldikten sonra futbolcularla ilk ne konuştuğunun sorulması üzerine Çalımbay, ''İlk gün kısa bir konuşma yaptım. (Ben buraya sizlere güvenerek geldim. Camia da sizden çok şey bekliyor. Artık bundan öncesini silin. Yepyeni bir sayfa açılıyor. Her şeye sıfırdan başlıyoruz. Benim için, sizin için, yönetim için, camiamız için hayırlı olsun) dedik ve başladık'' diye konuştu. ''BEŞİKTAŞ, DÜNYAMDAKİ HER ŞEY'' ''Beşiktaş, benim dünyamdaki her şey'' diyen Çalımbay, hayatının yarısından çoğunun Beşiktaş'ta geçtiğini belirterek, ''Beşiktaş'ta futbol oynarken gençliğimi yaşadım, Beşiktaş'ta futbol oynarken evlendim, Beşiktaş'ta futbol oynarken çocuğum oldu. Hayatımın her kararında Beşiktaş vardı'' dedi. Çalımbay, Beşiktaş'ta teknik direktörlüğe başlamasını, ilk kez (A) takımı forması giydiği güne benzettiğini ifade ederek, ''(A) takım formasını ligin ikinci yarısında giydim ve bir daha çıkarmadım. Burada da ligin ikinci yarısında geldik. Tabii futbolculukla teknik direktörlük aynı şey değil. Futbolcu olsam ben çıkarım, oynarım da maalesef değilim'' diye espri yaptı. Kendi oynadığı dönemin ''efsane'' olarak değerlendirilmesinin nedeni olarak takımdaki arkadaşlığı gösteren Çalımbay, ''Takımda mükemmel bir arkadaşlık ortamı vardı. Herkesin kendine güveni çok iyiydi. Hocalarımız, yönetim, taraftarlarla bütünleşmemiz çok iyiydi. Bunların hepsi bir araya geldiğinde başarı zaten geliyor. Ben şimdi de Beşiktaş'a bu havayı getirmek istiyorum. Elbette bu hemen olacak bir şey değil'' dedi. ''DAUM'DAN ÖĞRENDİĞİMİZ ÇOK ŞEY OLDU'' Rıza Çalımbay, Fenerbahçe'yi çalıştıran Christoph Daum ile Beşiktaş'ta birlikte görev aldıklarının hatırlatılması üzerine, ''Ben Daum'un teknik direktörlüğünde futbol da oynadım, şampiyonluk da yaşadık. Bence bu güzel bir şey. Antrenörünüzü yenmeye çalışmak sizi daha çok hırslandırıyor. Daum gerçekten kaliteli, futbolu çok iyi bilen ve bilhassa antrenmanları çok iyi olan birisi. Kendisinden öğrendiğimiz birçok şey oldu'' şeklinde konuştu.