Spor yazarları Sivasspor yenilgisini kaleme aldı. Hakeme tepki büyük. İşte yorumlar;
Abone olTurkcell Süper Lig'de Sivasspor, ikinci yarıda bulduğu gollerle Beşiktaş'ı deplasmanda 2-1 yendi.
FC Liverpool karşısında aldığı 8-0'lık yenilginin moral bozukluğuyla sahaya çıkan Kartal, Sivasspor'un sahanın her bölümünde yaptığı baskı nedeniyle hücumda etkili olamadı. Beşiktaşlı Higuain spor yazarları tarafından tam not aldı. Basında çıkan yorumlar şöyle;
KAZIM KANAT: TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMAK (SABAH)
Ertuğrul Sağlam şu yolu deneyebilirdi: Liverpool rezaletinin ilk 11'ini sahaya sürerdi. Bu bir anlamda iadei itibar anlamına gelebilirdi. Ama gerçek şuydu: Sivas maçı kaybedilirken, Liverpool maçının da ilk 11'i bu sezon kaybedilmek anlamına gelirdi. Sağlam, duygularını değil, mantığını dinledi. Sivas ile oynadığını kabul ederek, kazanmak ve Liverpool izlerini silmek için hatada ısrar etmedi.
Hakem Bünyamin Gezer, faul yorumlarında Arzumanlaştı! Balili'nin arkadan Cisse'ye yaptığı pozisyon kırmızı kartlıktı. Faul vermedi. 2. yarıda Balili aynı hareketi Toraman'a yaptı. Bu kez kırmızı çıktı. Gezer'in yorumları Beşiktaş'ı mağlup etti. (Toraman'a çıkan kırmızı yanlıştı. Bu yorum golü getirdi. Bobo'nun düşürülüşü penaltıydı. Verilmedi ve o top Beşiktaş'a gol oldu!)
ÖMER ÜRÜNDÜL: KARTAL BUNALIMDA (SABAH)
Beşiktaş zoru kolaya çevirdiği kritik maçta elinde tuttuğu 3 puanı bırakıp tam bir bunalımın içine girdi. Beşiktaş maça hırslı ama yabancı oyuncular hariç çok sinirli başladı. Bu sinirlilik pahalıya mal olacak cinstendi. Bir türlü oyuna konsantre olamıyorlardı.
Kaçan 23 fırsat sonrası kontraatak golü yiyerek hem önemli bir 3 puan kaybettiler hem de yönetim ve teknik heyet olarak kritik günlerin beklentisine girdiler. Dün gece Higuain'i çok beğendim. Çünkü ilk kez 90 dakika seyretme fırsatı buldum. Devamlı oynarsa mutlaka takıma ciddi katkılar sağlar. Sivasspor, Balili atıldıktan sonra uykudan uyandı. Gerçek kimliğine kavuştu.
İLKER ATEŞ: BAĞLAN HAYATA (FOTOMAÇ)
Beşiktaş, sezon başından bu yana en büyük futbolunu dün gece oynadı. Bu 8 tonluk hezimetin ardından, bence çok masum bir yenilgi olarak kabul edilmeli. Peki, yenilen takıma bu övgü neden diyeceksiniz. Beşiktaş dün gece çok güzel oynadı. Ancak karşısındaki Sivasspor da bir okadar güzel oynadı. Beşiktaş her maçı böyle oynasa şimdi almış başını gitmişti.
Son söz: Beşiktaşlı Liverpool faciasının acısını içine atsın ve unutsun. Yukarıdan dün bir mesaj geldi. O mesaj şöyle diyor: Olur böyle şeyler... Bağlan hayata.
TURGAY DEMİR: ALAYINA İSYAN (FOTOMAÇ)
Dün gece İnönü'de yaşananlar yarın başkan Yıldırım Demirören'in yapacağı basın toplantısında neyi açıklayacağını da ortaya koyuyordu bir bakıma. Muhtemelen yarın istifa gelecek. Gelirse ne olur, gelmezse ne olur orasını kestirmek güç, beklemek gerek Federasyonu ve hakemleri de unutmadı taraftar. Sanki maç sonunda başlarına geleceği biliyormuş gibi ilk dakikadan itibaren protesto ettiler hakemleri.
Hakem Gezer haklı olarak çıkardığı iki kırmızı kartın ardından Bobo'nun düşürülüşündeki net penaltıyı vermeyerek Beşiktaş'ın ipini çekti. Bu maç sezon başından beri hakemler tarafından ince kıyım doğranan Beşiktaş'ın federasyona isyanının haklı olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Bir takıma karşı ancak bu kadar önyargı olur. Beşiktaş lehine karar vermek hakemler için gerçekten zor olsa gerek. Ankara, Sami Yen, Aker, Saracoğlu derken, İnönü'de de yakmaya başladılar Beşiktaş'ı. Bakalım bu iş nereye varacak?
KORKUT GÖZE: BOŞUNA BEKLEME! (HÜRRİYET)
Ve dün Sivasspor maçında Beşiktaş'ı izlerken aklıma o günler geldi. Acaba, o günlerde bana kızanlar dün yazdıklarımı hatırladı mı... Her neyse, yine de sahadaki Beşiktaş'ı birkaç satırla anlatayım.
Higuain'le oynadığı dakikalarda Beşiktaş atakları çabukluk kazandı. Bu, bir bakıma Arjantinli'nin oyun karakterinden kaynaklanıyor. Süratle yön değiştirerek, rakibin gözünden ve markajından kaçıyor. Ama ceza sahasına girdiği pozisyonlarda gözü kimseyi görmüyor. Ve tek başına oynuyor.
Belki akıllara gelebilir... Sivasspor yenilgisini Liverpool faciasının etkileri mi hazırladı... Asla böyle düşünmüyorum.
Daha açık konuşayım... Ocak ayını bekleyenler de fazla umutlanmasın. Dilim varmıyor söylemeye...
Beşiktaş bir sezonu daha harcadı!
ERMAN TOROĞLU: PARAMPARÇA (HÜRRİYET)
DÜN akşam İnönü Stadı'ndaki tribün görüntülerinden sonra Yıldırım Demirören ve ekibinin kesinlikle görevi bırakması gerekir... Seyirci, "Demirören, Sinan'ı da al git" diye bağırdı, Ertuğrul'u ise kenara koydu.
Böyle bir atmosferde oyunculardan çok iyi futbol beklemek zor. Fakat anlamadığım bir nokta var. Türkiye'de Haluk Ulusoy'a aleyhte tezahürat yapmayacak iki tane seyirci var. Biri Trabzon, diğeri Beşiktaş. Eğer bunlar Ulusoy aleyhine bağırırlarsa, Allah onları çarpar. Ama bu iş böyledir. Sırtında taşırsın, bir gün bırak, en kötü sen olursun... Yani anlayacağınız şu andaki Beşiktaş, Müslüm Gürses'in parçası gibi: 'Paramparça'.
ATİLLA GÖKÇE: VAH, KURBAN! (MİLLİYET)
İnönü'deki maça PAF takımıyla çıkacaklarını, "kesin olarak" açıklamış, taraftarların stada gelmemesini istemişlerdi. Cuma günü SPK'ya gönderdiği yazıda ise A takım ile oynayacaklarını beyan etmişlerdi. Aynı saatlerde teknik direktör de basın toplantısı düzenliyor, futbolcularının Liverpool maçından sonra Sivasspor maçını kazanmak azmiyle oynayacaklarını beyan ediyordu.
Her kafadan her çeşit sesin çıktığı Beşiktaş'ta dün İnönü'deki başrol taraftarındı...
Sivasspor da bu yıl kazandığı "zirve takımı" kimliğini göstermeden başladı maça... Sanki cenaze evinde sessiz ve saygılı davranan konuk gibiydiler
Uyuyan Sivasspor, o hareketin yarattığı frikikle beraberliği yakaladı.
Maçın en dramatik anına gelelim... Beşiktaş Bobo ile galibiyet golünün en net fırsatını yakalıyor. Bobo ıslak bez gibi halsiz, mecalsiz... Topa vuramıyor. O top dönüp Gurbanov'un golü olarak Beşiktaş ağlarına takılıyor.
Vah Beşiktaş vah!
Kayıptasın, eriyorsun..
Hem içerden, hem dışardan nelere kurban oluyorsun!