BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 35,97
ALTIN 2.997,71
HABER /  GÜNCEL

'Berlusconi bir kaç gün içinde gidiyor'

Ülkesinin hazine tahvillerine uygulanan faizlerin yüzde 7'yi aşması üzerine piyasaları yatıştırmaya çalışan İtalya Cumhurbaşkanı Napolitano, Başbakan Berlusconi'nin bir kaç gün içinde ayrılacağını söyledi.

Abone ol

Berlusconi oylamanın ardından geleceğine karar vereceğini söylemişti

İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano, Başbakan Silvio Berlusconi'nin bir kaç gün içinde görevinden ayrılabileceğini söyledi.

Euro bölgesinin Roma'dan beklediği kemer sıkma önlemlerinin uygulanması konusunda herhangi bir gecikme yaşanmayacağı güvencesi de veren İtalyan liderin açıklamaları dün İtalya'nın borçlanma faizinin yüzde 7 seviyesinin üzerine çıkmasını izliyor.

Oran İtalya'nın borçlarını çevirebilmesini imkansız hale getiren bir gelişme olarak görülüyor.

Napolitano, mali istikrar yasasının birkaç gün içinde onaylanacağını, yasanın çıkmasının ardından da kendisinin krizi sonlandırmak için görüşmelere başlayacağını da söyledi.

Napolitano, ''Kısa bir süre içinde ya yeni bir hükümet kurulacak ya da parlamento feshedilerek seçim sürecine girilecek'' dedi.

İtalyan medyası, kemer sıkma önlemlerinin cumartesi günü yasalaşmış olabileceğine dikkat çekiyor.

Öte yandan, Napolitano eski Avrupa Komisyonu Mario Monti'yi ömür boyu senatör olarak ilan etti.

Bu gelişme de Cumhurbaşkanı'nın Monti'yi geçici başbakan olarak atayabileceği şeklinde yorumlanıyor.

Berlusconi, ''yasanın geçmesinin hemen ardından istifa edeceğini, seçimlerin şubat ayında yapılabileceğini, kendisinin de aday olmayacağını'' söylemişti.

Ancak İtalya Başbakanı'nın açıklamalarına karşın 10 yıl vadeli İtalyan hazine tahvillerinde faiz oranları yüzde 7'nin üzerine çıktı.

Uzmanlara göre, bu oran İtalya'nın borç sorununun sürdürülemez olduğunu ortaya koyuyor.

Karşılaştırma yapmak için Almanya'nın borçlanma oranı yüzde 1.73 civarında olduğuna dikkat çekiliyor.

Bütçe açığının Yunanistan'a göre daha düşük olduğu İtalya'da, 1.9 trilyon doları bulan yüksek borç ve düşük büyüme oranlarının borç krizini derinleştirmesinden korkuluyor.