Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Cuma günü Almanya'da ikili ilişkiler açısından "kritik" görüşmeler yapacak.
Abone olBaşbakanlığı resmen üstlenmesine birkaç gün kala Hristiyan Demokrat lider Angela Merkel ile biraraya gelecek olan Gül, Almanya'nın Türkiye'nin AB sürecini desteklemeyi sürdüreceği güvencesini arayacak. Gül'e destek mesajının verileceği ancak bu desteğin Sosyal Demokrat koalisyon ortağı tarafından daha "net" ifade edileceği kaydediliyor. Abdullah Gül, Herbert Quandt kuruluşunca düzenlenen bir toplantıya katılmak üzere gideceği Berlin'de Cuma günü 23 Kasım'da resmen başbakanlığı üstlenecek olan Hristiyan Demokrat lider Angela Merkel ve Dışişleri Bakanlığını yürütecek olan Sosyal Demokrat Frank Walter Steinmeier ile ayrı ayrı görüşecek. Berlin'de yapılacak görüşmelerde Gül, özellikle Almanya'da kurulacak koalisyonun Türkiye'nin AB sürecini destekleyeceği güvencesini arayacak. Koalisyon protokolünün Türkiye'ye ilişkin paragraflarının Ankara'da kaygı yarattığı belirtiliyor. Protokolde Türkiye ile üyelik müzakerelerinin 3 Ekim'de başladığı belirtilirken müzakerelerin ucunun açık olacağı, üyeliğin gerçekleşmemesi halinde Türkiye'nin AB ile "imtiyazlı ilişki" ile bağlanması gereği ifade ediliyor. TÜRKİYE'DE PROTOKOL YANLIŞ OKUNMUŞ Ancak, Türkiye'de koalisyon protokolüne gösterilen tepkiler, diplomatik çevrelerce paylaşılmıyor. Alman kaynaklar, "Türkiye'de yapılan yorumların hatalı, yanlış olduğu düşünülüyor. Koalisyon protokolünde AB'nin ifadeleri kullanıldı. Asıl önemli olan unsur, üyelik müzakerelerin 3 Ekim'de başladığı ifade edilmesi. Bu cümle sosyal demokratlar açısından önemliydi, çünkü yeni hükümetin, 'eski hükümetin çizgisini' sürdüreceğinin garantisidir" görüşünü savunuyor. Üyelik olmaması halinde neler yaşanacağı belirtilirken AB'nin pozisyonunun da benimsendiğini belirten kaynaklar, "Tek fark, Hristiyan Demokratlar, AB'nin söz etmediği imtiyazlı ilişki ifadesini koydurdular. Ancak esas olarak koalisyon hükümetinin müzakerelere yönelik bir taahhüdü var. Yeni hükümet, bu konuda değişikliğe girmeyecek" değerlendirmesini yaptı. BERLİN ARTIK GÜÇLÜ DESTEKÇİ OLMAYACAK Ancak, koalisyon hükümetinin Almanya'nın politikasını değiştirmeyeceği belirtilirken Berlin'in artık "Türkiye'nin büyük destekçileri" arasında yer almayacağı da kabul ediliyor. Nitekim kaynaklar, "Başlatılan müzakere sürecinden geri dönülmeyecek ancak Türkiye, Alman tarafından aldığı çok güçlü ve aktif destek kaybetmiş bulunuyor" ifadesini kullandı. BERLİN'DEKİ GÖRÜŞMELER SONUCU Bu arada, Abdullah Gül'ün Berlin'de yapacağı görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkilerin öneminin teyit edileceği belirtiliyor. Merkel'in Türkiye'nin Almanya'nın çok önemli bir ortağı olduğunu ifade etmesi, toplantıdan iki ülke arasında yakın diyalogun ve çalışmanın sürdüreceği mesajının çıkması bekleniyor. Gül, Almanya'nın Türkiye'nin AB sürecine verdiği desteğin süreceği güvencesini arayacağı, üyelik müzakerelerinin tek amacının üyelik olduğu, "imtiyazlı ilişki" gibi nitelemelerin kabul edilmediğini belirtecek. Kaynaklar da, "Türkiye, Almanya'dan müzakereler için destek istiyor ve Berlin'den bu yönde bir mesaj gelecek. Ancak büyük bir olasılıkla bu mesajı Steinmeier, Merkel'den daha net bir biçimde dile getirecek. Sonuç olarak da yeni Alman hükümetinden destek gelecek" değerlendirmesini yaptı. MERKEL-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ Öte yandan, Abdullah Gül'ün Angela Merkel ile yapacağı görüşmede Merkel ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında bir buluşma sağlanmasına çalışılacak. Merkel'in Başbakan Erdoğan'a 7 Kasım'da randevu verilmemesine Türkiye'de tepki gösterilmişti. Hristiyan Demokratlar ise, Erdoğan'ın görüşme talebinin gerçekleşmeyeceği için "üzgün" olduklarını bildirirken koalisyon görüşmelerinin sürdüğü ve olağan parti yönetimi toplantısı yapılacağı için Merkel'in 7 Kasım'da müsait olmayacağını belirtmişlerdi.