İzmir 4'ncü İdare Mahkemesi, Bergama’da işletilen altın madeninin çalıştırılmasına olanak sağlayan imar planı hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Abone olMahkemenin, madenin çevreye verdiği zararın işletme alanıyla sınırlı kalmayacağına hükmeden karar uyarınca, İzmir Valiliği’nin 30 gün içinde madeni mühürlemesi gerekiyor.
Bergamalı köylülerin avukatı Senih Özay ve İzmir Bergama, Eşme, Sivrihisar Havran, Küçükdere Elele Hareketi üyeleri basın toplantısı düzenleyerek mahkeme kararını anlattı. Madenin Koza Altıncılık tarafından alınmasının ardından şirketin birtakım yollarla izinlerini tamamladığını belirten Bergamalı köylülerin avukatı Senih Özay, İzmir İl Genel Meclisi tarafından verilmesi gereken ve madenin çalışmasına olanak sağlayacak 1'inci Gayrı Sıhhi Müessese izininin de dönemin İzmir Valisi tarafından verilmesi sonucu altın üretimine başladığını hatırlattı. Bunun üzerine yeniden yargı yoluna gittiklerini anlatan Özay, “Bir keşif kararı istedik. İzmir 4'üncü İdare Mahkemesi bir bilirkişi atadı ve onlarla keşfe gittik. Keşfin sonucunda bilirkişi verdiği raporda, Türkiye’de yapılan imar planlarının hiç birinin kanuna uymadan meşruiyet kazandığını bildirdi. Meşruiyetin makro planlarla yapılması durumunda kazanılabileceğini yani Bergama’da yapılacak bir maden işletmesinin Salihli Sart’ı da kapsayacak şekilde düşünülmesi gerektiğini savundu. Yani 'Bu arazi benim ben istediğimi yaparım diyemezsiniz. Bergama’daki madenin işletilmesinde kamu yararı yoktur” dedi.
Senih Özay, İzmir 4'üncü İdare Mahkemesi'nin de bilirkikişi raporuna dayanarak, “1'inci sınıf Gayrı Sıhhi Müessese niteliğindeki işletmenin çevreye zararlarının fiziksel olarak işletme alanı ile sınırlı tutularak yapılan bir planda düzenlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, dava konusu nazım imar planı ve mevzi imar planının şehircilik ilkesine ve kamuya yararı yoktur” diyerek, uygulanması durumunda telafisi zor olan zararlar doğuracağından yürütülmesinin durdurulmasına karar verdiğini bildirdi.
Bazı kişilerin yürütmeyi durdurma kararını asıl karar olarak görmediklerini de belirten Özay, “Yürütmeyi durdurma kararı da kesin karar gibidir. Bu da işlemin hatalı olduğunu gösterir. Bu kararın ardından sonra en geç 30'uncu günün akşamüzeri bu madenin kapatılması gerekiyor” dedi. Madenin kapatılmasının ardından şirketin çeşitli yollarla madeni yeniden çalıştırma çareleri arayacaklarını sözlerine ekleyen Özay, avukatlar, odalar ve köylüler olarak madeni çalışmasına izin vermemekte kararlı olduklarını da ifade etti.
Yeni Türk Ceza Yasası’nın 184'üncü Maddesi uyarınca ‘İmar kirliliği’ adında bir ceza oluştuğunu söyleyen avukat Arif Ali Cangı ise “Buna göre yapı kullanma izni almamış bir binada sanayi işletmesine izin veren kişinin 2-5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını öngörülüyor. Madenin işletilmesine olanak sağlayan imar planı hakkında yürütmeyi durdurma kararı verildiğine göre bu binaların ruhsatı yoktur ve madenin bir an önce kapatılması gerekmektedir” diye konuştu.
Bergamalı köylülerin temsilcisi Oktay Konyar da onurlarının kırıldığını söyleyerek, “Bizim onca evrensel mücedelemizden sonra onurumuz kırıldı. Kazananların arasında da bize yardım etme görüntüsünün ardına saklanarak AB’den finans sağlayanlar oldu. Ülke kalkınıyor diye altınları yurtdışına kaçırıp fahiş fiyatla tekrar satanlar kazandı. Maalesef delik deşik topraklar ve kırılan bir onur bize kaldı” dedi.
Kaynak: