Berat Albayrak'ın izi neden silinmiyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bandırma’da açılışını yaptığı yer bir kez daha bir hakkın teslimini yapmamız gerektiğini gösterdi.Türkiye'nin enerjideki Kızılelması: Bor Karbür Tesisi faaliyete başladı…
Çok farklı bir adam…
Siyasetçi demiyorum…
Çünkü o hiç siyasetçi olmadı…
Milletvekili oldu…
Bakan oldu…
Hazine ve Maliyeyi ABD kumpasları altında yönetti...
Enerji politikaları milat oldu...
Ama siyasetçi olamadı!..
Olsa bugün başka yerde olurdu!..
Dikkat ettiniz mi?
Üzerine oynanan onca oyuna…
Üzerine atılan onca iftiraya…
Haksızlıklara…
Tek başına kalışına rağmen…
Bir gün dahi çıkıp cevap vermedi…
Elinde her türlü güç varken dahi hiçbir kavga içine girmedi..
Çünkü o siyasetçi olamadı!..
*
Amma velakin...
Sakin…
Sabırlı…
Başı dik…
Alnı açık...
Kaldı hep!..
Üstlendiği sorumluluğun hep hakkını verdi...
Hazineyi yönetirken devletle çalışan müteahhitler başta iş dünyasının kullanamadığı isim olarak hedefi oldu!..
Çok şikayet edildi!..
Ayrıca devlet yönetiminde inanılmaz “Ketum…” özellikli!..
Cumhuriyet tarihinde özellikle enerjide bir zamanlar hayal denilenleri tek tek gerçeğe dönüştürmesine rağmen, çıkıp doğru dürüst reklamını dahi yapmadı…
Onun yaptıklarını başka biri yapmış olsaydı her gün havasını atardı!
Anlatmaya gerek var mı?
Dedim ya…
Türk siyasetinde böyle bir devlet adamı görmedim…
Bırakırken de akıllarda kalan sözü “At izi it izine karıştı” oldu…
Zaman için de gördük ki..
Ne kadar doğruymuş!
Bugün elini yakasındaki parti rozetine değil de vicdanına koyan herkesin, bakanlığı döneminde kendisine haksızlık yapıldığını söyleyip, hakkını teslim etmemesi mümkün mü?
Bu ülkeye kazandırdıklarının yüzde onunu dahi kazandırmayanların onun üzerine oynadığı oyunlar karşısında," Bunun ahirette hesaplaşması var " dememek mümkün mü!..
*
Kimden bahsettiğimiz anlamışsınızdır...
Berat Albayrak...
Bugün neden mi bu yazı...
Hakkın tesliminin zamanı..
Çok iş yaptı…
Bakın daha bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bandırma’da açılışını yaptığı yeri gördünüz!..
Türkiye'nin enerjideki Kızılelması: Bor Karbür Tesisi faaliyete başladı…
Türkiye'nin ilk ve stratejik tesislerinden biri olarak savunma sanayimize motor gücü olacak.
Tarihi projenin mimarı kim, altında kimin imzası var?
Tabii ki Bakanlığı döneminde temelini atan Berat Albayrak’ın…
Toplamda tam kapasite ile çalışıldığında 279 kişinin istihdam edileceği tesiste, yılda 1000 ton bor karbür üretimi yapılacak.
Elmas ve kübik bordan sonra en sert üçüncü madde olan bor karbür, savunma sanayii, otomotiv, uzay-havacılık, elektronik ve nükleer endüstriyel sanayi gibi birçok stratejik alanda birçok ülkeye üstünlük sağlayacak.
Öyle ki dünya bor rezervinin yüzde 73'üne sahip olan Türkiye'de, Eti Maden geçen yıl 1 milyar 321 milyon dolarlık satış geliriyle rekor kırdı.
Bu yatırımla Türkiye, dünya bor liderliğini perçinliyor ve yepyeni bir teknolojiye kavuşuyor.
*
Hep yazdım!..
2018 Türkiye Cumhuriyeti Devleti için “Enerjide” milattır..
Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı dönemi, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinde suskun kalmış enerji yataklarının dünyaya “Biz de varız’ diye haykırışıdır..
Nükleer Enerjiden, Güneş/Rüzgar Enerjisine..
Altın madenlerinden, Bor madenlerine…
Doğal gaz keşiflerine kadar…
Haykırıştır...
O nedenle Berat Albayrak milattır…
"Bu ülkede sözde değil özde Enerji Bakanlığıda varmış " dedirttiği sürecin başlangıcıdır...
Bakanlığı bırakalı yıllar oldu ama bıraktığı izler silinemiyor…
*
Bunları niye yazıyorum..
Bir…
Hala suskun kalmasından bir gazeteciden öte bu ülkenin insanı olarak rahatsızlık duyuyorum...
İki..
Bu ülkenin böylesine donanımlı, kendini yetiştirmiş ve büyük projelere imza atmış genç bir beyninin uzak durması üzüntü verici…
Üç..
Türkiye Yüzyılı’nda Berat Albayrak gibi bir deha mutlaka aktif yer almalı…
Berat Albayrak haklı olduğunu biliyor...
Suskunluğu üzerine ise güzel bir söz vardır..
"Haklı olduğunuza inanıyorsanız, sakin olmayı başarabilirsiniz."
Sessiz ve sakin kalmayı başarması bunun içindir!..
Hala “Damat o” diyen kaldıysa…
Allah her devlete böyle damatlar nasip etsin...
Ziya Paşa ne demiş..
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz..."