Berat Albayrak'a operasyonu şimdi daha iyi anlıyoruz!
FETÖ oyunlarından iş dünyasındaki ünlü isimlere, FETÖ aparatı muhalefetten AK Parti içerisindeki “Damat" kompleksli kişelere kadar uzanan yolda, o günkü operasyonun aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik olduğunu zaman çok iyi gösterdi...
Bir önemli dosyayı açmak gerek…
Bu dosya, Tayyip Erdoğan’a çekilen operasyonun ve AK Parti üzerinde oynanan oyunların kırılma noktasıdır...
Operasyonun adı “DAMAT..."
Kimden bahsedeceğimizi anlamışsınızdır…
O isim Berat Albayrak…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında tarih yazmış, Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomi saldırısı altında Hazine ve Maliye Bakanlığı yapmış, bu ülkenin yetiştirdiği yüzde yüz yerli ve milli bir devlet adamı.
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" sözünün bütün benliğinde ve icraatlarında buluştuğu bir devlet aklı olduğunu zaman öyle haklı çıkardı ki istifa ederken tek kelime etmeyenlerin her geçen gün "Haksızlık yapmışız" diyerek unutmadığı isim...
Önemli bir döneme, önemli bir sürece damgasını vurdu…
O süreçlerde en çok konuşulan adam oldu..
***
Öyle bir süreç ki...
Öyle bir saldırı ki...
İhanetin her türlüsü var...
Berat Albayrak’ın istifa süreci ve istifası, normal bir istifanın çok ötesinde bir olaydır ki dikkat ettim bugüne kadar ne hikmetse herkes o istifayı sıradan bir istifa gibi yorumlamıştır…
Asla...
Büyük bir projeydi...
Tayyip Erdoğan üzerine oynanan oyunun en önemli ayaklarından biriydi...
Hiç kimse Berat Albayrak’ın istifa mektubundaki “At izi it izine karıştı. Allah memleketimizi korusun” cümlesinin ne anlama geldiğini yorumlamadı, daha doğrusu yorumlamak istemedi!
Çünkü büyük bir planın en önemli ayağının gerçekleşmesiydi o istifa!
Berat Albayrak’a yönelik planlı bir şekilde yürütülen ve sonucunda hedefine ulaşan operasyondu...
Ve sadece Berat Albayrak’a yönelik olmadığını göremeyecek kadar kafalarını deve kuşu misali kuma gömenler, asıl hedefin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “Köreltme… Yalnızlaştırma” operasyonu olduğunu görmek istemediler…
***
İşin ucunda Berat Albayrak barajından kurtulmak ve rahatlamak vardı!
Dışarıdan ve içeriden adeta iş birliği yapılırcasına sessiz ve sakin şekilde aparatlar kullanılarak yıpratma kampanyası linç kampanyasına dönüştürülerek “Berat Bey’den kurtulmalıyız” rüzgarı estirildi…
Yani Berat Albayrak yalnız kaldı...
Hep içine attı...
Dikkat edin AK Parti’den dahi hiç kimse çıkıp Berat Bey’in istifasına karşı hakkını telim edecek tek kelime etmedi. (Cumhurbaşkanı Erdoğan hariç. Çünkü Erdoğan, Albayrak'ın özellikle Enerji Bakanlığındaki başarısını her defasında dile getirdi, bugün de dile getiriyor...)
Çünkü içeride dertleri başkaydı…
Öyle başkaydı ki bunun bir FETÖ organizasyonu olduğunu göremeyecek kadar işi kişisel ihtiraslara, çekememezliğe ve kompleks yapmaya kadar getirdiler..
***
Bu organizasyonun içerisinde kimler yok ki…
Muhalefetin her bir partisi…
Her grup toplantısında “Damat… Damat…” diye bağırıp çağıran Genel Başkanları izledik sürekli…
Parti binalarına 128 milyar dolar nerede afişlerini asanları hep gördük..
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen yanıbaşında kendisini uyaracak, dikkatini çekecek bir bakanın olması önlerinde engeldi…
Berat Albayrak’ın yıpratılması gerekiyordu…
Hatırlayın o günleri…
İş dünyasının kaleleri…
Muhalefet ve iş dünyası hiçbir konuda bu denli iş birliği içerisinde olmadı!
***
Neler yaşandı...
Yurt dışına para kaçırdığı tespit edilen ve uyarılan iş insanlarına Berat Bey’in “Hepinizi tespit ettik. O paraları geri getirin. Bu ülkenin ekonomisine zarar veriyorsunuz. Getirmezseniz gerekeni yaparız” tehdidi karşı tehdide dönüştürüldü…
Berat Albayrak doğru bildiklerini söylemekten ve yapmaktan hiç geri durmadı…
Muhalefetin adlandırdığı beşli çete vs. hepsi hikaye…
Her biririn ortak hedefinde Berat Albayrak vardı..
Çünkü “Yaparız ederiz... Bekleyin” diyen bir bakan değil, olura olur, olmayacağa hayır diyen, devletin hazinesi peşkeş çekmeyen, koruyan, korurken de her türlü saldırıyı göze alan bir bakan gerçeğini yaşadı o zaman Türkiye…
***
Bakın...
O anlı şanlı iş insanları, müteahhitler onu hiç sevmedi...
Hep mesafeli oldu...
Nerede ise "Ondan bir kurtulsak" duasına çıktılar...
İsimlerini yazmaya gerek var mı?
Her biri kendini iyi biliyor..
Bir örnek vereyim..
Ülkenin en önemli müteahhitlerinden biri devletten alacağının zamanından önce ödenmesi için Bakan Berat Bey’in kapısını çalar..
Cevap..
“Erken ödeme yapamayız. Devletin bir planlaması var” olur…
O müteahhit bozulur ve Cumhurbaşkanının kapısını çalar…
Yalan yanlış bir şeyler söyleyerek Berat Bey’i şikayet eder…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Berat Bey’i arayarak tekrar görüşmesini ister…
Berat Bey bilgi verir..
Müteahhit tekrar Berat Bey’e gider…
Cevap değişmez…
Anladınız mı şimdi?
Şimdi diyeceksiniz kimdir o..
Gerek var mı?
Yaşandı bitti!
Ama o iş insanları hala cirit atıyor!
Berat Albayrak ise alnı açık başı dik şekilde siyasetten uzak duruyor...
***
Diğer yandan...
Yurt dışından altınların getirilmesi…
Hayati bir hamledir...
Kırılma noktasıdır...
Berat Albayrak'ın tarihi hamlesidir....
Berat Bey’in bu hamlesi Tayyip Erdoğan’ı ekonomi üzerinden vurmak isteyenleri şoke etti…
Detayları ve isimleri anlatsak yeni bir tartışma ortamı oluşacak...
Böyle kalsın...
Hal böyle olunca düşmanlık bir kat daha arttı…
Hazine ve Maliye Bakalığını istediği gibi kullanamayanlar, kapalı kapılar ardında Berat Albayrak’ın mutlaka istifa ettirilmesi ve Tayyip Erdoğan’ın yanından uzaklaştırılması gerektiği konusunda hemfikir oldular...
Muhalefet ile iş tuttular...
Buna AK Parti içerisindeki işbirlikçiler de dahil…
***
Bitmedi...
Öte yandan…
Bakanlık bütçelerinin nereye kullanıldığının denetlenmesini kabullenemeyenler, rahatsızlıklarını sürekli kapalı kapılar ardında dile getirerek, Berat Albayrak için “O kim ki bizden hesap soruyor” havası estirdiler...
Berat Albayrak doğru duruşuyla düşman üzerine düşman üretti…
Ama hiç oralı olmadı...
Bildiği yoldan geri adım atmadı…
Türk ekonomisinin tarihinin en büyük ekonomik saldırısı altında Hazine ve Maliye Bakanlığı yapan bir bakan gerçeğiydi Albayrak...
***
Tarihi bir hamle daha geldi..
Tarih...
16 Nisan 2019...
ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüşen ve ekonomik saldırıyı bitiren Bakan gerçeğini yaşadık.
O görüşme çıkışında diyordu ki..
"Washington'da ABD Başkanı Donald Trump tarafından kabul edildik. Kendilerine Cumhurbaşkanımızın selam ve mesajlarını ilettik. İş birliğimizi artırmaya yönelik adımlarımızı görüştük."
Cumhuriyet tarihinde bu bir ilkti...
Ülkede başta muhalefet olmak üzere AK Parti içindeki bazı kişiler de Berat Bey'in bu hamlesi karşısında şaşkına döndü...
Evet Beyaz Saray’da ABD Başkanı ile görüşecek kadar lobi ağını genişletip Cumhurbaşkanı Erdoğan adına gerekenleri söyleyen ve ABD Başkanına olumlu adım attıran bir bakan gerçeğiydi Berat Albayrak...
Berat Albayrak'ın Trump’un damadı ile olan yakın arkadaşlığının verdiği lobi gücü hiç kuşkusuz ekin olmuştu..
Böylesine güçlü bir adım atarak ABD Başkanı Trump'ın Türk ekonomisi üzerindeki kara bulutlarını dağıtmak tarihi bir olaydı.
Zaten o günden sonra Trump hep Erdoğan'a yakın oldu ve Türkiye'yi destekledi.
Böyle bir devlet aklı kuşkusuz ülke içerisindeki gayri milli cephenin düşmanlığını daha da belirgin bir şekilde üzerinde topluyordu...
O Gün oyun bozulmuştu!..
Ama sen misin oyunu bozan!..
Hedef olmak daha büyük boyut kazandı...
***
AK Parti içerisinde Cumhurbaşkanını istedikleri gibi yönlendiremeyenler…
Hani bazıları diyor “Berat Bey de cemaat okulunda okudu!"
Bakın…
Cemaat dershanelerinin devlete zarar verdiğini belirterek kapatılması gerektiği yönünde fikrini ilk söyleyen kimdi?
Berat Albayrak…
FETÖ’nün en büyük ekonomik gücü olan Bank Asya’yı kamu bankalarının yerine koymaya çalışanlara engel olan kimdi?
Berat Albayrak…
Ahmet Davutoğlu’nun partiyi ele geçirmek istediğini belirterek ona karşı ilk hamle yapan kimdi?
Berat Albayrak…
Sondaj gemileri alınması için harekete geçince “Ne gerek var kiralayalım" diye karşı çıkanlarla yolları ayıran kimdi?
Berat Albayrak…
Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atarak Türkiye’nin maden coğrafyasını tespit ettiren, üstü beton ile kaplanmış kuyuları açtıran kimdi?
Berat Albayrak…
Ortaya koyduğu icraatlar ile "Bu ülkede Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da varmış" dedirten ve ektiği tohumların hala meyvesi alınan bakan kimdi?
Berat Albayrak…
Sayalım mı daha...
Bazı olaylar var ki yazsan bir türlü yazmasan bin türlü!
Yani tarihi gerçekler ortada...
Her şey Berat Albayrak'ın kaleme aldığı kitapta yok!
***
Yani…
FETÖ’nün Tayyip Erdoğan’dan sonraki en büyük düşmanı Berat Albayrak’tı..
Bu gerçeği kimse görmek istemedi…
Berat Albayrak’ı düşürmenin aslında Tayyip Erdoğan’ı düşürmeye çalışmak olduğu gerçeğini kimse görmedi…
Hep "Damat" üzerinden yürüdüler…
Bu bilinçli bir operasyondu..
Dikkat ettiniz mi?
Berat Albayrak döneminde gece gündüz saldıranlar "128 milyar dolar nerede?" yalanı ile her gün ortalığı karıştıran ahlaksızlar, Berat Albayrak’ın istifasının ardından bir anda kayboldular..
Sesleri kesildi?
Artık "128 milyar dolar nerede?" diye soran var mı?
Çünkü operasyon tamamdı!
***
Sevgili okurlar...
Berat Albayrak klasik bir bakan değildi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında bir devlet aklı olarak bir bakandan çok daha fazlasıydı…
Hataları olmuş mudur?
Kimin yok ki!
Ama bilin ki onun hatası alışılmış düzene uzak duruşuydu...
Ne dediler; "Kibirli... Egolu..."
Hayır...
Kendini kullandırmayan adama en iyi yakıştırma yapılacak söz kibirdir!
Eğilmeyen, bükülmeyen, doğru bildiğini yapan, bu ülkenin yetiştirdiği yüzde yüz yerli ve milli bir devlet aklına sahip bir isimden bahsediyoruz.
Tayyip Erdoğan’ın köreltilmesi, bazı gerçekleri görmemesi için yanından uzaklaştırılması gerekiyordu..
İşte onu yaptılar..
Üzerine hep algı operasyonu ile saldırdılar..
Yıprattılar..
Ne yazık ki sahipsiz bırakıldı…
AK Parti'deki dava arkadaşları onu yalnız bıraktı...
Muhalefetin saldırılarına karşı savunan kim vardı?
Tek kişi söyleyin...
Bir kişi de çıkıp "Neden istifa ediyorsun" diyemedi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan bekletti istifasını..
Dönmedi...
Hatası varsa işte orasıdır...
Ama Berat Albayrak'ın istifası ve dönmemesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı bir saygısızlık değil, aksine kendi üzerinden Erdoğan'ı hedef alanlara karşı bir hamleydi...
***
İşte at izi it izine böyle karıştırıldı…
Mesele Erdoğan’ı yalnızlaştırma ve köreltmeydi…
Yani...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı bir saygısızlık değil "Damat... Damat..." diyerek kendi üzerinden Erdoğan’ı hedef alanlara karşı "Benim için önemli olan Cumhurbaşkanımızın güçlü varlığı" diyerek feda edişti...
***
Peki döner mi?
Derim ki bu hikaye 8 Kasım 2020’de sonlanmadı!
Dönmez diyemem!
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o defteri kapattığını hiç düşünmüyorum...
Dönecektir...
Ne zaman mı?
Belki de yarın...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2028 finaline hazırlanırken ihtiyacı olacağı devlet akıllarından birinin o olduğunu söylemek zor değil...
Hatta hakkın teslimi olur...
Çünkü devlet aklıyla, devleti koruyan iradesiyle, dürüstlüğüyle, çalışkanlığıyla , ilklere imza atan icraatlarıyla ve samimiyetiyle yaptıkları yapacaklarının teminatıdır..
***
Unutmayın..
Elbette, her zor gecenin bir sabahı vardır.
Ancak geceye girenle sabaha çıkan kişi aynı kişi değildir.
Çünkü yaşadığımız her şey bizi dönüştürür…
Bekleyin…
***
Diyeceksiniz ki yazıda çok önemli noktalar ve iddialar var..
Fakat operasyonlarla ilgili isimler yok…
Ne önemi var ki..
Herkes kendini çok iyi biliyor…
Berat Bey de herkesi iyi biliyor…
Ve tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımız da...