BIST 9.481
DOLAR 34,58
EURO 35,95
ALTIN 2.996,37

Berat Albayrak geri döner mi?

Bazıları "Berat Albayrak siyasete veda mı etti?" diye soruyor. Hala anlayamamışlar. Berat AÜlbayak hiç bir zaman siyasetçi olmadı ki veda etsin!

Bazıları soruyor

“Berat Bey siyasete veda mı etti” diye…

Hala anlayamamışlar!

Berat Bey hiç siyasetçi olmadı ki siyasete veda etsin!..

O nedenle de siyasetçi olmamasının, siyasetçi gibi davranmamasının bedelini aslında ödedi…

Hiç oynamadı...

Hep olduğu ve göründüğü gibi oldu!..

Türk siyasi tarihinde, muhalefet ve yandaşları tarafından hakkında  ahlaksızlığa varan eleştiriden tutun da hakarete kadar açıklamalar yapılan bir başka bakan var mı diye merak ediyorum…

“Damat aşağı, damat yukarı” diye her grup toplantılarında Meral  Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun  insanlıktan çıkan saygısızca  şovmenliklerini izledik hep!

Eleştiri yerine aile değerlerine saldıran bir muhalefet çirkefliği yaşadık.

Sabır taşı olsa çatlardı…

Ama o çatlamadı!

Çok iyi biliyorum ki onlara anladıkları dilden, onların yaptığı türden   vereceği  çok cevap vardı ama demedi!..

Bir gün dahi çıkıp cevap vermedi…

Bir gün dahi aynı dilde karşılık vermedi…

Bir gün dahi elinde bulunan medya gücünü kullandırmadı…

"Devlete hizmet böyle de yapılırmış "  dedirtti…

Hep görevine odaklandı…

Kısasa kısas demedi hiç!..

Adam gibi geldi adam gibi gitti!..

Hep insan oldu…

Hep ahlaki duruş gösterdi...

Hep manevi dünyası ile baş başa kaldı...

Babadan kalan insanlık beratına  hep layık oldu...

Eli hiç siyasetin çirkef çarkı içerisinde çirkef olmaya vermedi..

“Nereye kadar giderse oraya kadar” diyerek “Hakka” sığındı!..

Sonunda buraya kadarmış diyerek görevini bıraktı…

Hiç kimse ama hiç kimse onun Türk ekonomisinin bağımsızlığı için verdiği mücadeleye laf diyemez.

“Bu ülkede Enerji Bakanlığı varmış” dedirten bakan gerçeğini sonradan görenler, ekonomide attığı adımları da yarın görecek!

ABD ekonomik saldırısı, kur oyunları, koronavirüs salgını arasında sıkışan ekonomik dönemde bakanlık yapmak kolay mıydı?

Hep operasyona uğradı...

Kendi partisinden dahi yeterince destek görmedi!..

Bütün oklara bir yere kadar göğüs gerdi!..

Gidişinin ardından adeta sihirli değnek değmiş  gibi  döviz kurundaki  belirgin düşüş nasıl oldu ? sorusunun cevabı önemli değil mi?

Gelelim bundan sonrasına..

O nedenle "Siyasete veda mı etti ?" diye soranlara diyorum ki “Berat Albayrak hiç siyasetçi olmadı ki siyasete veda etsin…”

İstifası istenmedi...

"Bırak" denmedi...

Peki "PES" mi etti dersiniz!..

Mümkün değil...

Bunu onu iyi tanıyanlar bilir!..

Bir duruş gösterip istediği  yere " alnı açık başı dik"  bir şekilde döndü...

Ebedi mi?

Mümkün değil!..

Kırgın mı  Cumhurbaşkanı Erdoğan'a!..

O da mümkün değil...

Değişen peki ne?

Sadece dün kalbi kabinede görev yaparken bağlı olduğu  Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte atıyordu. Bugün ise  "Babası (Kayınpederi)  Tayyip Erdoğan  " ile birlikte  atıyor!..

Değişen sadece bu!..

Ailece saldırıya uğraması ise bir başka açıklık oldu..

Bakın "AK Parti üyeliğinden. istifa etti" diye fitne çıkarılan  baba Sadık Albayrak’ın verdiği cevap,  oğul Berat Albayrak'ında yol haritasıdır…

Çünkü o  hep babasının oğlu olmuştur...

Ama yazmak için tanımak gerek!..

"İstifa etti" diye fitne çıkaranlara karşı  üstat Sadık Albayrak  öyle bir cevap verdi ki bir manifesto oldu...

Okuyalım mı...

60 yıllık yazarlık ve gazetecilik hayatıma tarih ve arşivler şahittir. Çocuklarımı gayesi ulvi ve cihanşümul bir davanın neferi olarak yetiştirdim. Onlar da ülkelerine ve içinde yaşadıkları cemiyete hadim oldular. Bunun için üstlendikleri vazifeler ancak bir vasıtadır. Ben onlardan razıyım.

Son günlerde ailem ve çocuklarım hakkında en alçak iftira ve karalamalara tevessül edilmektedir. Bu vicdandan, izandan, insaftan yoksun bir vaziyettir.

Bizler dünyevi makam ve mevkilerle değil; duruşumuzla, fikirlerimizle ve memleketimize hizmetle var olma gayesi güden insanlarız.

Bir dava partisi olan AK Parti’nin ve her daim ‘Nur-u Aynım’ dediğim muhterem Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında, ‘ölümüne ölümüne’ duygusuyla, bütün bir aile olarak dimdik durmaktan bir an dahi vazgeçmemiz mümkün değildir.

Emperyal güçlerin ve yerli uzantılarının, başta FETÖ olmak üzere bütün millet düşmanlarının karşısında elimizde ‘Selahaddin’in kılıcı’ alnımız ak, başımız dik dağ gibi durmaya devam edeceğiz…”

İşte bu!..

Baba Sadık Albayrak’ın bu  manifesto gibi  sözlerinin altında oğlu Berat Albayrak’ın da imzasının olduğuna adınız gibi inanın…

Para, pul ve makamla hiç bir bağı olmayan bir aile gerçeğidir bu...

Dedim ya iyi tanımak gerekir!..

Peki bundan sonra ne olur?

Asıl soru da bu...

Açık ve net olarak söylemek isterim ki Berat Albayrak  devletine ve milletine  hizmet defteri asla kapatmamıştır!

Bekleyip görün!..

Kapattığı sadece ekonomi yönetimi defteridir ki bunu da "Kol kırılır yen içinde kalır" anlayışı ile sağlık sorunlarını dile getirip dinlenmeye   çekilerek ortaya koymuştur..

Bence...

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden ayrılması hem iktidar hem Erdoğan hem de Berat Bey için hayırlısı olmuştur...

Türk ekonomisinin en zor döneminde ateşten gömlek giyerken  haksız, çirkin, ahlaksız eleştiri ve karalamalar karşısında Berat Albayrak bu kararı ile  pes etmemiş kendini koruma altına almıştır...

Hem de ortaya koyduğu yerli ve milli ekonomik model ile yeni yol arkadaşlarına güvenli bir zemin bırakmıştır…

Bunun aksini kimse inkar edemez...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da  istifasını kabul etmekle  aslında onu korumaya aldığını söylemek hiç zor değildir ki  kendi dünyasında  böyle vedayı kabullenmediğini iyi biliyorum desem yanılmam!..

Bu nedenle de  kabinede yapmayı planladığı revizyonu da bir kez daha  rafa kaldırdığını düşünüyorum..

Çünkü;

Berat Albayrak mutlaka dönecektir…

İlk kabine değişikliğinde bu olacaktır...

Cumhurbaşkanı  Erdoğan’ın yeni yılla birlikte yapacağını düşündüğüm  kabine değişiminde Berat Albayrak’ın ya  "Cumhurbaşkanı Yardımcısı" ya da  tarih yazdığı "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı" olması hiç ama hiç sürpriz olmayacaktır…

Bekleyip görelim..

Dargınlık ,kırgınlık, küslük bekleyenlere  24 saat geçmeden yanılmanın şokunu Baba Sadık Albayrak şu sözleri ile yaşatmıştır..

“Bir dava partisi olan AK Parti’nin ve her daim ‘Nur-u Aynım’ dediğim muhterem Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında, ‘ölümüne ölümüne’ duygusuyla, bütün bir aile olarak dimdik durmaktan bir an dahi vazgeçmemiz mümkün değildir."

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Hocam" dediği Sadık Albayrak'ı. arayarak teşekkür ettiği noktasında bilgilerde aldım..

Unutulmasın Tayyip Erdoğan ile Sadık Albayrak arasındaki  aile hukukunun ve dostluğun  kız alıp verme ile başlamadığını ezelden geldiğini  birileri iyi bilmeli..

Ezelden geliyor...

Ebediyete gider...

Diyeceğim şu ki;

Alnı açık, başı dik sessizce kenara  çekilen Berat Albayrak ama bugün ama yarın  mutlaka dönecektir…

Hani deriz ya...

"Bu şarkı burada bitmez"

Berat Bey için durum budur...

Belli bir süre dinlenmesi kendisine iyi gelecektir...

Dürüst, çalışkan, disiplinli, yüzde yüz yerli ve milli  duruşa sahip   devlet adamı kimliği ile bu devlete ve millete  hizmet misyonunun bitmemiştir..

ABD'li ünlü siyasetçi Claude Pepper'in güzel bir sözü vardır.

Der ki;

"Hayat bir bisiklete binmek gibidir. Pedalı çevirmeye devam ettiğiniz sürece düşmezsiniz. "

Yani Berat Albayrak pedalı çevirmeye devam edecektir!..