Berat Albayrak!..
30 Ağustos'da ülkemize yönelik ekonomik operasyon sonrası Bakan Albayrak üzerinden felaket tellallığı yapanlar nerede?diye soralım mı?
Kim ne derse desin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı
ülkenin böylesine kritik bir ekonomik sürecinde ortaya koyduğu
performans nedeniyle gururla seyrediyorum…
Bakanlığı açıklandığı zaman ve doların 7 lira seviyesine
çıktığı anlarda kendisine karşı olumsuz tavır takınanların bugün
sesleri çıkmıyor…
Hani diyorlardı ya "Berat Albayrak'ın yapacağı iş mi bu?"
Hani şimdi söyleyin dememek mümkün mü?
Hakkın teslimini yapmamak mümkün mü?
Ağustosta başlayan kur saldırısını alınan önlemlerle bertaraf
etti…
Yeni Ekonomi Programı ile yatırımcılara güven
sağladı…
Kamuda 70 milyarlık tasarrufla bütçeyi
rahatlattı…
Yani Hazine ve Maliye Bakanlığı, borçlanmada da farklı bir
stratejiye geçti.
Hem ülkenin borçlanma maliyeti azaltıldı hem de bankaların
piyasaya likidite enjekte etmesinin önünü açtı…
Şöyle ki, kasımda 21.8 milyar TL iç borç
ödeyecek olan Hazine, kamuda başlatılan tasarruf tedbirlerinin
etkisiyle 6 ihale yerine 3 ihale yaptı. Uzun
vadeli tahvil ihalelerini iptal ederek borçlanma vadesini
kıstı.
Gerçekleşen üç ihaleye yüksek teklif gelmesine rağmen borçlanma
miktarı sınırlı tutularak, faizde düşüş sağlandı.
Hazine üç ihaleyle piyasadan 3.1
milyar TLborçlandı.
Peki ne oldu…
Böylece piyasada 18 milyar TL kaynak
bırakıldı.
Piyasada sağlanan güven sayesinde bu para dolara da
gitmedi.
Kim yaptı bunları Hazine ve Maliye Bakanı Berat
Albayrak…
Berat Albayrak üzerinden Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin ekonomisini batırmaya meyilli felaket
tellallığı yapanlar bugün neredeler?
Hazine, piyasaya bıraktığı parayla
bankaları likidite açısından rahatlattı.
Bankaların, Merkez Bankası'ndan daha az para alması
anlamına gelecek bu yeni stratejiyle yaratılan kaynak reel sektöre
dönecektir. Çünkü bankaların 18 milyar liralık
likiditeyi kredi olarak piyasaya verecektir…
Hal böyle olunca Hazine'nin bu adımı
kredi faizlerini de düşürecektir…
Peki ne oldu?
Hazine'nin pazartesi günü gerçekleştirilen 5 yıl
vadeli tahvil ihalesinde faiz yüzde 17.67'ya
indi.Bu oran temmuzdan beri Hazine
ihalelerinde aynı vadede görülen en
düşük faiz.
Evet en düşük faiz…
Eylülde 13 ay vadeli tahvilin faizi yüzde 25.05 iken hafta
başında yapılan ihalede oran yüzde 19.73'e geriledi.
İki yıllık tahvilde de faiz oranı 23 Ekim'deki yüzde
25.98'e göre 7.19 puan gerileyerek yüzde 18.79 oldu.
Hesaplamalara göre, faizdeki 100 baz puanlık artış Hazine'ye
ortalama 1.6 milyar TL ilave yük
getiriyor.
Peki ne oluyor?
Faiz düşüşünde de bu miktarda yükten ülke
kurtulmuş oluyor.
Piyasalar her geçen gün daha da rahatlıyor…
Peki kim yapıyor bunları?
O birilerinin daha baştan üzerinde algı operasyonu
yaptığı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak…
Türk ekonomisini büyük bir çıkmaz içinden çıkarıp rayına
oturtmaya çalışıyor…
Şöyle bir hatırlayın…
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Bakanlar Kurulu açıklanmadan
önce uluslararası yatırım bankası JP Morgan, Türkiye ile ilgili
yaptığı açıklamada adeta bakan siparişi verircesine ne
demişti "Piyasa dostu isimler yeni kabinede yer
almaları iyi karşılanır, ancak yeni isimler belirsizliğe yol
açar."
Sonra ne oldu?
İstedikleri gibi olmadı velhasıl...
Akabinde ne oldu?
Küresel finans üzüntüsünü ifade edercesine dolara yüklendi
ve doları yukarıya doğru tırmandırdı…
Yani saldırdılar!
Çünkü Türkiye’de faiz lobisi oturduğu yerden hiçbir
riske girmeden tatlı para kazanmaya hep meyilli
olmuştu…
Saldırmaları ilk değildi..
Hatırlayın Gezi olayları dönemini…
Gezi olayları öncesi faizler % 8-9’lardan Türkiye
için büyüleyici rakam olan 4,5’a oradanda 2’lere
düşecekken ülkenin her yerinde olaylar
çıkardılar..
Çünkü Alman ve Japon ekonomilerinin içinde bulunduğu
süper lige koşan Türkiye’nin önü mutlaka
kesilmeliydi!..
Peki 30 Ağustos 2018 Pazar gecesi doların birden
7’TLye gelmesi "10 TL ye çıkacak "söylentilerini
yayarak panik havası yaratanlar
kimlerdi ve nedendi acaba?
Çünkü milli ve yerli bir bakan olarak Albayrak’ın kendisinden önceki ekonomik model ile asla başarıya ulaşılamayacağını bu model ile sadece küresel finans sisteminin içeride ve dışarıdaki sermaye güçlerini güçleneceğini, tercih edilen iktisadi politikaların terk edeceğini biliyorlardı…
Yani küresel güçler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği yoldan yürüyen Bakan Albayrak’ın dünyada yeni bir iktisadi modelin öncüsü bir Türkiye için çalışacağını, faiz lobilerinin istedikleri gibi yönlendirecekleri, istediklerini yaptıracakları bir bakan dönemini Türkiye’de kapatacağını görüp hamle yaptılar…
O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan damadı olduğu için
değil, yerli ve milli bir isim olarak hem finans
sektörü, hem pratik hem de teori geçmişi olan
,küresel faiz baronlarının kullanamayacağı bir isim olarak
Berat Albayrak’ı bu göreve getirdi…
O nedenle;
Yeni siyasal sistemde ekonominin şekilleneceği yer
diyebileceğimiz böylesine önemli bir bakanlıkla hiç kuşkusuz
Albayrak’ın omuzlarında çok büyük bir yük var.
Albayrak bu yükün milletin yükü olduğunu , başarılı
olduğu taktirde; Cumhuriyet tarihinin en kritik ekonomik sürecinin
altından başarı ile kalkan en başarılı bakan olma özelliğini
taşıyacağını biliyor..
Ve elindeki tüm güçlü imkanları ülkenin kısır tartışma
gündemine kurban etmeyen sadece üstlendiği bakanlık görevinin
hakkını vermeye çalışan bir “SAKİN
GÜÇ” olarak milletinin karşısında sınav
veriyor..
Şöyle bir bakın;
Kısır tartışmalar içine bir gün dahi girmiyor…
O şunu dedi, bu bunu dedi hiç umurunda olmuyor…
Ekonomi ile yatıp ekonomi ile kalkıyor…
Açıkçası siyaset yapmıyor…
O nedenle Ziya Paşa’nın
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde”
sözü Bakan Berat Albayrak’ı en güzel şekilde
anlatmaktadır…
“Başarı hikayesi”yazmaya kararlı cesur bir
adam…
Bırakın siyaseten isimlere takılıp saldırmayı.O isimlerin neler yaptığına bakın.Ama bu vicdan meselesidir herkes yapamaz biliyorum!
Şu bir gerçek ki Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yakalamaya başladığı 2023 vizyonunu geleceğe taşıyacak isimlerde yetişmeli bu ülkede..
Bakın Harward Business Scholl tarih profesörü Nancy Koehn
tarafından kaleme alınan bir kitap içinden çıkılması mümkün olmayan
fırtınalı durumlar için ne diyor;
“Liderler geleceği oluşturan vizyonlar
yaratabildikleri, başkaları tarafından görülmeyen imkanları
görebildikleri ve bu konuda güçlü bağlılık oluşturabildikleri için
liderlerdir. Ekip ise bu konuda sisli tablolara ve endişe
bulutlarına sarılı olabilirler. Hedefe ilişkin vizyonu doğru
anlatmak, aynı vizyonu onların da hayal edebilmesini sağlamak ve
bunun için kararlı olduğunu göstermek, doğru sinerji ile fırtınayı
aşmayı sağlayabilir. Birlikte aşılmış bir fırtına çok dönüştürücü
olabilir ve bambaşka formlar yaratabilir.”
İşte Berat Albayrak'ın vizyonu bu…
Elimizi vicdanımıza koyup hani "Berat Albayrak ne yapacak?" diyenler vardı ya!
Onlara duyuralım istedik...
İstedik ki hakkın teslimi olsun..
Allah yardımcısı olsun Sayın Bakanın...
O'nun başarısı bu milletin bu devletin
başarısıdır..