Türk halkı, demokratik isyanın ne demek olduğunu halen bilmiyor. Bireysel şikâyette usta olduğu halde, 'toplu itirazda' hiç yok.
Abone olİNTERNETHABER. ÖZEL
İnsanlar, yeni bir yılın heyecanını yaşıyorlar…
Kimi mutluluğunu pekiştirmek istiyor...
Kimi umutlarını taşımak bir sonraki yıla…
Bazıları da kötü geçen bir yılın bitmesini, yenisinin ümit ve huzurla gelmesini bekliyorlar…
Ve siyasal iktidar bütün bunları görmezden gelip eski yılın son saatlerinde, yeni yılı daha henüz başlamadan zehir ediyor kendi vatandaşlarına…
Türk halkı halen, “demokratik isyan” ne demek bilmiyor… Sessizce bekleyip, kahve köşelerinde veya kendilerine uzatılan TV mikrofonlarına ağlaşıyor… Bireysel şikâyette usta oldukları halde, “toplu itirazda” hiç yoklar… Çünkü “Takım Oyununu” bilmiyorlar… Her koyunun kendi bacağından asılacağına inanmışlar… Her koyun kendi bacağını düşününce; kasapların karşısında çaresiz ve yalnız kaldığını görmüyorlar… Hey vatandaş!.. Birleş, bütünleş ve demokratik isyan bayrağını aç!.. Meydanları doldur; bu akıl, vicdan, insaf ve hatta ekonomik akıl dışı akaryakıt zammına karşı çık!... A.B.O. |
Hem de dünyanın petrolü kendine yetmeyen ama petrol kaynaklarına en yakın ülkesinde; dünyanın en pahalı akaryakıtını satıyorlar kendi yurttaşlarına…
"En çaresiz tüketici" haline getiriyorlar bizleri…
Zam da ürünün kendisine değil ha…
Vergisine…
Yani ÖTV oranlarını arttırıyorlar…
Türkiye’de en büyük lüksü mütevazı bir otomobil sahibi olmak olan herkesi düşüncelere gark ediyorlar…
Komşu Bulgaristan’da bizim paramızla 1.51 liradan satılan benzinin litresini 3.67 TL’den satıyorlar kendi halkına…
Komşu Bulgaristan’da mazotun litresi 1.05 TL iken, bizim yurttaşlarımız aynı mazotun litresine 3.02 TL ödüyorlar…
“Bize ne Bulgaristan’dan, siz bize Yunanistan’dan haber verin" mi diyorsunuz?..
Olur, verelim:
Benzinin litresi, 2.10…
Mazotun ise 1.45 TL…
Daha da fenası; yapılan bu zammın en çok taşımacılık sektörünü vurduğunu ve haliyle vatandaşın cebini “Nakliye zammı” olarak da yaktığını görmüyorlar…
Domatesin üstüne bindiğini…
Biberi, elmayı, armudu, muzu, şeftaliyi; hatta soğanı, patatesi pahalılaştırdığını bilmiyorlar…
“ZAM KARŞISINDA ŞAŞIRDIK”
Türkiye Nakliyeciler Derneği Genel Sekreteri Uğur Koçak, gelen zammın kendilerini çok şaşırttığını; nakliye sektöründe en büyük giderin akaryakıt olduğunu ve gelen zam ile beraber taşımacılık maliyetlerinin oldukça yükseldiğini söylüyor...
Oysa bu akaryakıt zammına rağmen nakliyecilerin taşımacılık ücretlerine zam yapamamışlar…
Zam farkları kamyoncuların cebinden çıkıyormuş…
Ama…
Belli ki kamyoncuların dayanma gücü yok…
Ortak bir eylem gerçekleştirilmesi durumunda nakliyeciler de bu eyleme katılacaklar…
YA TAKSİCİ ESNAFI?..
Taksici esnafı ise tam bir “Sefiller” rolünü oynuyorlar…
Onların fiyatlarını “piyasa ekonomisi” gereğince zamlandırma imkânları da yok…
Belediyenin gözünün içine bakıyorlar…
Yani çoğunluğu mazotla çalışan taksiciler de kontak kapatacaklar bu gidişle…
Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can bakın ne diyor:
“Taksici esnafı artık iş yapamaz hale geldi. Yakıt fiyatlarının artması, vergilerin yükselmesi, ticari araçların trafik sigortası primlerinin yükselmesi, yedek parça ve onarım maliyetlerinin yükselmesi taksicilik sektörünü bitirdi. Çalışan şoförler artık yevmiyelerini çıkaramıyorlar. Taksimetrelere de akaryakıta gelen zamlar kadar zam yapılması gerekir”…
Türkiye akaryakıtta fiyatlarında lider ülke
(Kaynak: Habertürk / Burak Taşçı)