Dermatolog Dr. Elif Ebru Güner, doğuştan ya da sonradan çıkan benlerin çapının 20 santimetreyi geçmesi halinde kanser riski taşıdığını söyle...
Abone olDermatolog Dr. Elif Ebru Güner, doğuştan ya da sonradan çıkan benlerin çapının 20 santimetreyi geçmesi halinde kanser riski taşıdığını söyledi.
Güner yaptığı açıklamada, genetik yapınıza ve aile öykünüze göre benlerin 1/3’ünün doğuştan, 2/3’ünün ise sonradan geliştiğini belirterek, "İnsanlar benlerin çoğunun doğuştan olduğunu sonradan gelişenlerin sakıncalı olabileceğini düşünüyor. Oysa kişide yaklaşık olarak 30 yaşına kadar yeni ben gelişimi devam edebiliyor. Özellikle güneş ışınları, gebelik, hormonal değişimler var olan benlerin değişmesinin ve yeni benlerin gelişmesinin en büyük sebeplerindendir. Gebelik dönemi içerisinde hormonal aktivite değiştiği için kadınlar benlerinin büyüdüğünü ve yeni benlerin oluştuğunu fark ederler. Aynı şekilde bazı tedaviler de benlerde değişikliğe neden olabilir" dedi.
Güner, benleri etkileyen bir diğer faktörün de ultraviyole ışınlar olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Özellikle yaz mevsiminde bulunduğumuz coğrafi konum nedeniyle yoğun ölçüde ultraviyole ışınlara maruz kalıyoruz. Elbette ki sadece yazın değil, kış aylarında da ultraviyole maruziyeti devam ediyor. Özellikle ten rengi açık olanlar daha büyük risk faktörü içeriyor. Dünya Dermatoloji Örgütü tarafından belirlenen kriterlere göre, açık renkli, çilli ve kızıl saçlı kişiler daha yüksek risk kategorisinde yer alırlar. Çünkü açık ten rengine sahip insanlarda melanin yani koruyucu renkteki pigment sayısı normale göre azdır."
Özellikle çapı 20 santimetre ve üzeri olan benlerin çok büyük kanser riski taşıdığına işaret eden Güner, "Doğuştan olan benlerin bazıları çok küçük çaplı, bazıları daha büyük çaplı oluyor. Özellikle çok büyük çaplı olan bazen üzerlerinde tüy bulunan ya da bulunmayan koyu renkli veya açık renkli benler olabiliyor. Bunlara konjenital (doğuştan gelen benler) adı veriliyor. Bunların özellikle çapı 20 santimetre ve üzeri olanları çok büyük kanser riski taşıyor. O yüzden onları çoğu zaman aldırıyoruz. Hasta, çocuk dahi olsa benler aldırılıyor" diye konuştu.
Benlerin malign melanom yani bir tür deri kanserine neden olduğunun altını çizen Güner şöyle devam etti:
"Malign melanom çok kötü prognozlu ve hızlı seyreden bir kanserdir. O yüzden de erken teşhis etmek çok önemlidir ki hızlıca vücuttan uzaklaştırılabilsin. Malign melanom, 1/3 oranında var olan benden, 2/3 oranında normal deriden de gelişebilir. Malign melanom açısından erken teşhis çok önemlidir. Bulunduğu seviyeyi, derideki kalınlığını, çapını ne kadar erken bilirsek hastanın ömrünü uzatma şansımız o kadar yüksek oluyor. Çünkü tümörlerin bazı tiplerine göre sağ kalım oranları düşüyor. Unutmamak gerek ki tümörler yayıldıktan sonra tedavinin başarı oranı çok düşüyor."
(İHA)