Benim oyumla hainlerin oyu bir mi?
İzleyenler hatırlayacaktır. CHP lideri Kılıçdaroğlu bundan bir süre önce Ahmet Hakan'ın programında, "Biz hapiste hasta yatan PKK'lıya da gittik, DHKP-C'liye de gittik. Hiç ayrım yapmadık" demişti.
İzleyenler hatırlayacaktır. CHP lideri Kılıçdaroğlu bundan bir
süre önce Ahmet Hakan'ın programında, "Biz hapiste hasta yatan
PKK'lıya da gittik, DHKP-C'liye de gittik. Hiç ayrım yapmadık"
demişti.
Sonrasını biliyorsunuz...
Gittiği tüm şehit cenazelerinde protestolarla karşılaşmış ve büyük
kesimlerin tepkisine maruz kalmıştı.
O konuşmadan tam 16 gün sonra dün yine ekrandaydı. Habertürk TV'de
Veyis Ateş'in sorularını cevaplandırırken konu döndü dolaştı ve o
sözlere geldi.
Veyis Ateş gelen tepkileri hatırlattı ve haklı olarak "Pişman
mısınız?" diye sordu.
Cevabı Kılıçdaroğlu'nun ağzından dinleyelim:
"Ben hastane ve hapishane dahil hiçbir yere gitmedim. Gelsinler
söylesinler nereye gitmişiz biz!"
"Hapishanedeki teröristleri ziyarete gittik" derken
partisinin milletvekillerinden bahsetmişti. Tepkiler çığ gibi
gelince, "Kim? Ben hiç bir teröristi ziyarete gitmedim"
demeye başladı.
Kıvrak zeka diye buna derler işte! Bu kafayla şu yaşa kadar
nasıl yaşamış vallahi merak ediyorum!
"Önüme çıkan her şeye muhalif olacağım" diye diye, sonunda
paranoyak oldu ve kendine muhalefet etmeye başladı garibim!
İşin acı tarafı ne biliyor musunuz?
Adam oy vereceği sandığı bulmaktan aciz. İkamet ettiği ilçenin
adını bilmeyecek kadar cahil. Mersin'i Güneydoğu'ya bağlayacak
kadar kültürsüz. Canlı yayında kendi kendini yalanlayacak kadar
zavallı...
Ama bu adama oy verenler, senelerdir AK Parti'ye oy
verenlere, "Koyun" diyerek hakaret ediyor!
Sadece bu mu?
"Bidon kafalı" diyeni var, "göbeğini kaşıyan adam"
diyeni, "kömürcü- makarnacı" diyeni var.
Son olarak başımıza Erol Evgin diye biri çıktı.
Bu beyefendi de çok kömür atıldığında normal trenin hızlı trene
dönüştüğüne inanan Pelin Batu kadar sivri zekaya sahip
biri.
"Ablamız, kardeşimiz, annemiz" gibi ağdalı sözlerle
başladığı konuşmasında seçmenlere bakın nasıl hakaret
ediyor:
"Okuma yazma bilmeyen, oy pusulasına parmak basan bir
kardeşimizle, ablamızla, annemizle 3 üniversite bitirmiş birinin
birer oy hakkı olması adaletli mi geliyor size sorarım. Hiç hakça
değil. Bence Okumamış olanlarla parmak basanlar muhtarını
seçsin, eğitimli olan belediye başkanını seçsin!"
Eğitimli dediği kesimler ilginç tabi...
İslamın ve İmanın şartlarını, Kur-an'ı ve Allah'ın emirlerini
sorduğunda mal gibi baksın.
Ziyanı yok!
Mozart dinliyor mu? Onuncu Yıl Marşı'nı ve Nutuk'u biliyor mu?,
Atatürk'e dair her şeyi su gibi ezberlemiş mi?
Eğitimli sayılması için yeterli!
Hele hele aşk adı altında sanatçı arkadaşının karısını elinden
alıyorsa, eğitimin tezini hazırlamış demektir.
"Malımı al, mülkümü al. Olsa gel samur kürkümü
al. Yerimi yurdumu uykumu, tende en kuytumu al"
benzeri erotik şarkılarla ritim tutturup kendinden geçiyorsa
doktora yapmış sayılır.
Bunlardan anlamayan "Cahil" ablası kendisine viski, meyve
kokteyli, havyar, hıyarını hazırlasın, bokunu püsürünü temizlesin
ama oy kullanma hakkı olmasın.
Yıllar boyu yaptıkları bundan ibaretti.
Ülkenin kahrını ve yükünü çeken insanlarına fazlalık muamelesi
yaptılar. Yaşam alanlarında, eğlence alanlarında, çalışma
alanlarında, eğitim alanlarında istemediler.
Buna karşı çıkanları, ızdırabı hiç dinmeyen bir ateşle dağlar gibi
dağladılar.
Artık darbe yapacak askerleri, iktidarları değiştirecek medyaları,
vesayet uygulayacak işadamları yok!
Onlara göre tüm bunların suçlusu AK Parti ve bu partiye oy veren
seçmenler. Suçlu gördükleri Erdoğan tam karşılarında duruyor ama
ona bir şey yapamayacaklarını biliyor olmak onları öfkeye
boğuyor.
Dilleri yılanın zehrinden farksız.
Ya Erdoğan'ı suçlu gösterebilecek hikayeler üretiyorlar, ya da O'na
oy veren seçmenleri aşağılıyorlar. 14 yıldır yenilgi ala ala bir
seçmenden ziyade ölümcül bir düşmana dönüştüler. Ancak öyle
basiretsiz, öyle sefiller ki salladıkları her kılıç darbesi dönüp
dolaşıp kendilerini buluyor.
Eğer oylar eşit sayılmasın derdinde olanlar var ise bilinsin ki
vatanperverlerle vatan hainlerinin oyunun bir sayılması kanımıza
dokunuyor. Terör örgütünü destekleyenlerle, vatanını
destekleyenlerin oyunun bir tutulması vicdanları kanatıyor.
Bayrak için ölenlerle, bayrak yakanların oyu bir
olamaz. Ülkesinin milli ve gizli sırlarını deşifre eden casus
köpeklerle, soydaşlarına yardım gitsin diye çırpınanların oyu eşit
olamaz!
Ülkesini canından aziz bilen 24 milyon cahil insan adına
haykırıyorum.
Ey! Erol Evgin gibi düşünen eğitimliler!
Cahil olabiliriz ama canımızı kimin, kimlerin yaktığını bilemeyecek
kadar ahmak değiliz.
Bu milletin tarihi, okumuş hainlerin ihanetiyle doludur. PKK sevici
gazeteciler, akademisyenler ve sanatçılar buna örnektir.
"Ben olsam ramazan ayında saldırırım" diyerek PKK'ya yol
yordam gösterenler, "Ülkenin Güneydoğusu'nu PKK'ya verelim.
Yeter ki bu AK Parti gitsin. Biz sonra kardeşçe anlaşırız"
diyenler buna örnektir.
7 diyarın hizmetkarları buna örnektir. Paralel'in savcıları,
hakimleri, polisleri buna örnektir.
Yeniden rayına oturtmamız gereken bir ülke var ve bizler bu yolda
korkup geriye dönmeyecek kadar ilerledik. Bu masalın başına
şahitlik ettiğimiz gibi sonuna da şahitlik edeceğiz.
Bu günlere parmak basarak geldik ve Allah'ın adına kasem olsun ki...
Bundan böyle nerede vatana ve inanca saldırılıyorsa, nerede
bayrağa hakaret ediliyorsa, nerede garip gurebaya haksızlık
yapılıyorsa, oraya parmak basmaya devam edeceğiz!
Gerekirse ölümüne...