Benim bir duam var!
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bir icraatta bulunmuş... Doktorların
yemek parasına kafayı takmıştı. Allem etmiş
kallem etmiş yemekleri paralı hale getirmişti...
Doktorlar isyan edip sokaklara dökülmüş, o Nuh demiş peygamber
dememişti...
Ta ki hastalanıp da doktorların eline düşene
kadar...
Duyduk ki...
Bakan hasta olunca doktorların kıymetini
anlamış...
Hoş bizim doktorlara güvenmeyip, soluğu ABD'de aldı ya neyse...
Yine de bu hastalık hayırlara vesile olmuş...
Unakıtan, doktorların yemek hakkını iade
etmiş...
Bunu duyunca dua ettim...
-"Allahım ne olur şu Unakıtan'ı bir de temizliğe muhtaç
et" diye...
Öyle bir muhtaç olsun ki...
Deterjanın lüks tüketim olmadığını anlasın...
Kafasına şampuan dökmenin ÖTV'lik olmadığını fark
etsin...
-"Olmayacak duaya amin denmez" demeyin...
Kimbilir hani saçları yağ içinde kalırsa belki insafa gelir...
Gerçi saçı da çok azdı ya neyse...
Belki olmayacak bu dua yerine...
Kendi sözünü mü hatırlatsak bakana...
2003 yılında söylediği bir söz var;
Diyorki Unakıtan;
-"Bir ülkede dolaylı vergilerin oranı yüzde 70'lere
çıkmışsa o ülkede vergi adaletinden söz edilemez."
Sayın Bakan 6 yıldır o koltukta...
Ve dolaylı vergiler hala yüzde 60'ın
üstünde...
Dolaylı vergi dediğimiz halkın sırtına
yapıştırılanlar...
KDV ve ÖTV kazıkları...
Hele şu ÖTV var ya...
Lüks tüketim sayılan şeyler...
Allah biliyor ya ödediğim her kuruş için
beddua ediyorum...
İsminde "Adalet" olan bir partinin yüz karası
bu...