Bence suç Emin Çölaşan'da!
Ankara toz duman. Anketler havada
uçuşuyor. Tüm partiler, 23 Temmuz sabahı
gülen tarafın kendileri olacağını söylüyor. Tabii bir de
gerçekler var.
Kimsenin karşı koyamayacağı
gerçekler.
Alt alta sıralandığında öyle rakamlar çıkıyor ki ortaya, gerçekler
karşısında vicdanlar çaresiz kalıyor. AK Parti'nin
en iflah olmaz muhalifi Emin Şirin, rakamları
görünce vicdanının sesine kulak verebilen ender siyasetçilerden
biri.
Diyor ki:
Siyasete yapılan müdahaleler AK Parti'ye yarıyor.. AK
Parti tabanını ve derin halkı bilmeyenlere anlatamıyoruz bunu.
Mesela 27 Nisan bildirisi AK Parti'ye uzatılmış bir bukettir.
O bildiri demokratik süreci kesintiye uğrattı diye AK Parti'ye en
az 5 puan kazandırdı.
Şirin, kağıdı kalemi almış eline hesap
yapıyor.
Elindeki notlarda AK Parti yüzde
30'un üzerinde.
CHP yüzde 20 civarında.
Genç Parti'nin oyları ise, yüzde 11 ile yüzde 20
arasında.
MHP ve DP baraj altında.
DTP'nin oylarında (bağımsızlar) ciddi düşüş
var.
-Nasıl yani, birleşmeler işe yaramadı mı?
-Maalesef!
-...?
-CHP-DSP birleşmesi aile içi bir meseleydi. Bu birleşmenin
etkisi bir hafta bile sürmeyen sabun köpüğü çıktı. Sayın Baykal,
hatalar zincirine bir yenisini ekleyerek, Ankara, İstanbul, İzmir
mitingilerindeki kalabalığı kendi kalabalığı zanneti.
GP-CHP işbirliğine gelince.
Emin Şirin, "Baykal'a takıldık" diyor ve
ekliyor:
- Baykal'a kızgın olan CHP'liler bize oy verecek. DP'den de
oy alacağız çünkü DYP-Anavatan birleşmesinde de sıkıntılar var. 4
Haziran'da bu partide kıyamet kopacak.
Şirin haksız değil.
4 Haziran tüm partiler için kıyamet günü.
Kıyamet gününü en az hasarla atlatabilecek partileri 4
Haziran'da hep birlikte göreceğiz.
Bence suç Emin Çölaşan'da!
Aydın Doğan'ın memleketi Gümüşhane'nin
Kelkit İlçesi'de bir Atatürk
fotoğrafı 1998 yılından beri kentin orta yerinde asılı
duruyor.
Bu fotoğrafın biraz ilerisinde yeni bir afiş asılıyor.
Afişin üzerinde şu sözler yazılı:
-Alkollü sürücüler her gün trafik kazalarında hayat
kaybediyor, kaybettiriyor. Sizce suç kimde?
Emin Çölaşan'ın uyanık bir okuru, bu iki afişi tek karede
birleştiriyor ve Ankara'ya postalıyor.
"Sizce suç kimde" ifadesinin altında
Atatürk'ün fotoğrafı olunca, Hürriyet
yazarı Emin Çölaşan'a gün doğuyor. Bu fotoğraf hilesine
dikkat etmeyen Çölaşan, vahim bir hataya
düşüyor.
Hem de ne hata...
Çölaşan, Atatürk üzerinden AK
Parti'yi avlamaya kalkışınca, kurşun adres
şaşırıyor ve patronu Aydın Doğan'ı vuruyor.
Çölaşan'ın cevap hakkı yayınlama huyu yoktur
pek!
Ama bu kez papuç pahalı.
Söz konusu olan, patronunun memleketi.
Hal böyle olunca; Kelkit'ten gelen mektubu
virgülüne dokunmadan köşesine taşımak zorunda kalıyor.
Yani, 27 Mayıs'ta köşesinde "Suç
kimde?" diye soran Çölaşan, üç gün
geçtikten sonra, 30 Mayıs'ta gerçek suçluyu
buluyor.
Emin Bey, meğer o gün, aynaya bakmayı
unutmuş!