Ergenekon Davası'nın sanığı Sedat Peker ''Ben sevgi böceği, sevgi çiceği değilim'' dedi.
Abone olErgenekon Davası'nın tutuklu sanığı Sedat Peker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın videolarının 25 milyon, kendisiyle ilgili videoların ise 23 milyon defa izlendiğini belirtti.
Bunun için "Hakkımda hazırlanan videolar sevgi içerikli. Ben sevgi böceği, sevgi çiçeği değilim. Ama tahliye olmam durumda infial yaratacak bir durumum yok. Tahliye edecekseniz teşekkür ederim, etmeyecekseniz de canınız sağ olsun" dedi.
ŞİMDİ BEN BÖYLE BİR ÖRGÜTÜN ÜYESİ MİYİM?
Geçmişte sorunlar yaşadığı bazı sanıklarla aynı örgüt kapsamında yargılandığını belirten Peker, "Şimdi böyle bir örgüt varsa, ben üvey üyesi mi oluyorum" diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda öğleden sonraki oturumunda da sanık ve avukatların, dosyada bulunan evraklara ve tanık ifadelerine ilişkin beyanlarının alınmasına devam edildi.
Davanın tutuklu sanıklarından Sedat Peker sağlık sorunları nedeniyle duruşmalara katılamadığını belirterek, bu nedenle de savunma hakkını kullanamadığını açıklamalarda bulunmak istediğini belirtti. Ergenekon Davası'ndan Gizli Tanık Poyraz’ın ifadeleri üzerine tutuklanmasına karar verildiğini hatırlatan Peker, Gizli Tanık Poyraz'ı tehdit ettiği iddialarının ise doğru olmadığını söyledi.
Gizli Tanık Poyraz'ı tehdit ettiği iddiaları üzerine savcıya ifade verdiğini belirten Peker, "Gayet huzurlu bir atmosferde ifademi verdim. Kapı çalındı ve savcıyı bir ara dışarı çağırdılar. Savcı içeri geldiğinde gergindi. Avukatım, internete düşen bir habere göre, serbest bırakılmamam halinde, içi bomba dolu siyah bir araçla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a eylem yapılacağının iddia edildiğini söyledi. Tahliye sürem doldu, niye böyle komik birşey yapayım' dedim. Nöbetçi mahkemeye çıkarıldım. Öyle bir ortamda tutuklanmama imkan yoktu. Demek ki çilemde bu da varmış" diye konuştu.
BENİM DE TAHLİYE OLMAM GEREKİRDİ
Bu olayın kendisini sevdiğini söyleyen bir genç tarafından planlandığı bilgisini aldıklarını da belirten Peker, “9 yıldır cezaevindeyim. Bu kadar zamanda insanı, annesi ve babası bile unutur. Ama bizimkiler unutmadılar ama rahmetli oldular. 7,5 yıl başka bir dosyadan tutukluydum, Ergenekon Davası'ndan da 1,5 yıldır tutukluyum. Bu davada benim gibi örgüt üyeliğinden yargılanan sanıklar 1, 1,5 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiler. Benim de tahliye olmam gerekirdi" şeklinde konuştu.
Dava sanıklarından Adil Serdar Saçan ve Tuncay Özkan ile geçmişte husumetlerinin bulunduğunu hatırlatan Peker, "Tuncay Özkan ve dışardayken benim hakkımda sınırları zorlayan derecede sert haberler yapardı. Bu kişilerle aynı örgüt kapsamında yargılanıyorum. Şimdi böyle bir örgüt varsa, ben üvey üyesi mi oluyorum" diye sordu.
"BEDİRHAN ŞİNAL'İ TANIMIYORUM"
Davanın tutuklu sanıklarından Bedirhan Şinal'ın iddialarına da değinen Peker, "Bedirhan Şinal diye ilginç bir arkadaş var. Ben cezaevine girdiğimde kendisi heralde ilkokula gidiyordu. Kendisinin benim aleyhimde ve lehimde söylediklerinin kabul etmiyorum. Ayrıca kendisini tanımıyorum" dedi. Peker siyasi parti liderlerinin sanal ortamdaki videolarının izlenme oranlarına dikkat çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın videolarının 25 milyon, kendisiyle ilgili videoların da 23 milyon defa izlendiğini belirten Peker, "Hakkımda hazırlanan videolar sevgi içerikli. Ben sevgi böceği, sevgi çiçeği değilim. Ama tahliye olmam durumda infial yaratacak bir durumum yok. Tahliye edecekseniz teşekkür ederim. Etmeyecekseniz de canınız sağ olsun" dedi.
"İNTERNET, DARBE SUÇUNUN İŞLENMESİ İÇİN ELVERİŞLİ BİR VASITA DEĞİLDİR"
Emekli Albay Hulusi Gülbahar'ın avukatı Ziya Kara da, müvekkilinin dava konusu İnternet Andıcı'yla suçlandığını belirterek, "Savcının, internet andıcının suça konu internet sitelerine zemin oluşturmak için hazırlandığı iddiası niyet okumadır, ön yargıdır. İnternet andıcı 1999'dan beri yayınlanan internet sitelerini zapturapt altına almak, hukuku çerçeveye oturtmak için hazırlanmıştır. Müvekkilim yasal bir çalışma olduğunu düşündüğü andıca paraf atmaktan başka bir eylemi yoktur. İnternet, darbe suçunun işlenmesi için elverişli bir vasıta değildir. Ortada hükümeti yıkmak için cebir ve şiddet unsuru yoktur. 1960 ve 1980 örnekleri darbelerin nasıl yapıldığını göstermektedir. Bu davadan eski Genelkurmay Başkanı da yargılanmaktadır. Darbe niyetleri olsa ellerindeki gücü kanuna aykırı olarak kullanıp yapabilirlerdi" şeklinde konuştu. Duruşma avukatların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.