BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Ben halkçı Kemal’im

Başbakan Erdoğan’ı eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ne dersen de ben halktan biriyim, ben halkçı Kemal’im. Halkın yoluna öl...

Abone ol

Başbakan Erdoğan’ı eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ne dersen de ben halktan biriyim, ben halkçı Kemal’im. Halkın yoluna ölürüm, ben halk için mücadele ederim ben" dedi.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile birlikte İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na iniş yapan Kılıçdaroğlu’nu, İzmir-Manisa yolu üzerinde ise konvoy takip etti. Partililer yol üzerinde CHP bayraklarıyla Kılıçdaroğlu’nu karşılarken, Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda ise geniş güvenlik önlemleri alındı. Olası sağlık sorunlarına karşı da 112 Acil ekipleri hazır bulundu.
Mitinge; CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın, Bülent Tezcan, Haluk Koç, Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, PM üyeleri, Manisa, Malatya, Muğla, Bursa, Balıkesir milletvekilleri ve partililer katıldı.

“TEMİZ SİYASETİ GETİRECEĞİZ”
Halkı selamlamasının ardından Manisa ve Türkiye’ye ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Türkiye’nin yeni tarihini Manisa’dan yazacağız. Daha özgür, kadın erkek eşitliği için herkesin mutlu olduğu Türkiye’yi Manisa’da yazacak ve Türkiye’ye göndereceğiz. Manisalılardan gurur duyuyorum. Türkiye’nin en güzel topraklarında yaşıyorsunuz. Tütününüz, pamuğunuz vardı yok oldu. Çiftçi mutluydu şimdi mutsuz. Başbakan Manisa’ya gelir ağzına çiftçi lafını almaz o zaman sen o koltukta niye oturuyorsun arkadaş. Üretene hep saygı duydum. Tek gücümüz var o da halktır. Halkla beraber yürüyeceğiz ve sorunu çözeceğiz. Temiz siyaseti bu ülkeye mutlaka getireceğiz. Çalışa çalışa kazanacağız. Beraber çalışacağız. Ülkemiz, çocuklarımız için çalışacağız. Birileri geleceğini ayakkabı kutusunda bulabilir, bizim geleceğimiz çocuklarımızdır. El ele, kol kola, omuz omuza çağdaş ve uygar Türkiye’yi kurmak için yola çıkacağız. Yürüyüşümüz kutsal ve halkın yürüyüşüdür, halkın uyanışıdır. Halkın iktidarı var, ufuktan duyuluyor. Korkuyorlar, kaçıyorlar. Kaçmayın, hesabını mutlaka soracağız. Kul hakkı yiyenden hesabını soracağız. Çiftçinin, esnafın mutlu olması lazım. Kimin yüzü gülüyor? Onların yüzü gülüyor. Halk için çalışacağız, halk için çaba harcayacağız. Hiçbir kişi işsiz kalmayacak, herkesin işi, aşı olacak. Ecevit derdi ki; ‘ne ezilen ne ezen, insanca halkça düzen’ derdi. Aynısını savunuyorum.”

“17 ARALIK DÖNÜM NOKTASIDIR”
Konuşmasında istedikleri Türkiye profilini anlatan Kılıçdaroğlu, “Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir ülkeyi özlüyoruz. Annelerin çocuklarını sabah okula gönderirken mutlu bir yüzle göndermesini istiyoruz. Üniversiteyi kazanan öğrencinin devlet korumasındaki yurtta kalmasını istiyoruz. Siyasetçinin halkına hesap verdiği güzel bir Türkiye istiyoruz. 17 Aralık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde artık bir dönüm noktasıdır. Ak diyenlerin kara çıktığı, 17 Aralık halkın doğum günü, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvetle mücadele günüdür” dedi. Bu sırada alanda bulunan kadınların “Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk“ sloganlarına cevap veren Kılıçdaroğlu, “Hanımlar ağzınıza sağlık” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençler diyor ki; ‘medya onların duvarlar bizim.’ Sadece duvarlar mı? Meydanlar, tarlalar, fabrikalar bizim. Biz halkız. Benim umudum sizlersiniz. Beraber yola çıkacağız. Bu hükümet bu ülkeye yakışmıyor. Komşularımıza, dünyaya yakışmıyor. Türkiye’nin bayrağını onurla dalgalandıracak yeni ve halkın iktidarına ihtiyacımız var. ’Manisa’yı hiç böyle görmedik’ diyorlar. Doğrudur, Türkiye uyanıyor, halk uyanıyor. Yeni bir ulusal hareket çıkıyor ortaya. İşçisi bu meydanda, çiftçisi bu meydanda, genci, yaşlısı, kadını, erkeği, özetle halk bu meydanda.”

“BEN HALKÇI KEMALİM”
Konuşmasında sık sık 17 Aralık operasyonuna değinen Kılıçdaroğlu, “17 Aralık’ta Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapıldı. Bir ülkenin başbakanının 4 bakanı yolsuzluktan soruşturuluyor; çocukları hapiste... Dönüp diyor ki; ‘ben mağdurum. Yahu nasıl mağdursun? Diyor ki; ‘yeni bir dost darbesi yapıldı’ diyor. Bana diyor ki ‘o CHP’nin genel müdürü’ diyor. CHP’li olmak onurlu bir görevdir bırak genel müdürlüğü bekçisi olmak bile benim için onurdur. Daha önce diyordu ki; ‘sen memursun. Memur Kemal’ Eyvallah. ’İşçi Kemal’, eyvallah. ’Esnaf Kemal’ ona da eyvallah hepsini kabul ediyorum ama kimse bana ’kul hakkı yiyen’ diyemez, ’yolsuzluk yaptı’ diyemez. Hiçbir yurttaşımı ötekileştirmedim. İnsan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve başımın üstünde yeri vardır. Ne dersen de ben halktan biriyim, ben halkçı Kemal’im. Halkın yoluna ölürüm, ben halk için mücadele ederim ben” ifadelerini kullandı.

“ÇETEYİ BAKANLAR KURULU’NDA GÖRÜRSÜN”
Başbakan Erdoğan’ı eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bana bir sürü laf etti. Peki sana ne diyorlar? Hepimiz birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Kendisine 50 kez haykırdım. Senin TV’lerin, gazetelerin zaten var. Çık, ‘kul hakkı yemedim’ de. Diyebiliyor mu? Diyemiyor. Ama ben söylüyorum. Ben memuriyet hayatıma başladığımda Erdoğan’dan hep daha fazla maaş aldım. Mal varlığımı siteme koydum, kazandığım her kuruş benim alnımın teriydi. O nedenle söylüyorum sen bu millete hesabını vereceksin. Hesabını soracağım ben bunun. ‘Seçim sandığında hesap vereceğim’ diyor. Seçim sandığında değil bağımsız mahkeme önünde bunun hesabını vereceksin. Diyor ki; ‘tam seçime 3 ay kala böyle bir şey olur mu?’ diyor. Yahu arkadaş 14 ay önce ihbar mektubu gitmiş; ihbar doğru, yolsuzluk var. Soruşturmuşlar 17 Aralık’ta da düğmeye basmışlar; ’toplayın’ demişler. Bunlardan biri de kim? Bilal Erdoğan. ‘Çeteler tuzak kurdu’ diyor. Çeteyi merak ediyorsan toplarsın Bakanlar Kurulu’nu çeteyi orada görürsün.”

“ALNI TEMİZ DEĞİL”
Bilal Erdoğan’a da yüklenen Kılıçdaroğlu, “Silivri toplama kampına gittim; ‘burada adalet yoktur’ dedim. ‘Biz bunun hesabını soracağız’ dedim. Hemen benim hakkımda fezleke düzenlendi. Tayyip Erdoğan da; ‘bak fezleke düzenlendi’ dedi. O Bilal Erdoğan için ne yaptı? Senin çocuğunun ne ayrıcalığı var, neden bağımsız mahkemede hesap vermiyor? Neden kaçıyor? Kul hakkı yemediysen; ‘sonuna kadar gidilsin’ demeliydin. Dedi mi? Demedi. Çünkü alnı temiz değil, eli temiz değil, dili temiz değil” diye konuştu.

NURHAN GÜL’E TEŞEKKÜR ETTİ
Konuşmasında Başbakan Erdoğan’a ayakkabı kutusu gösteren Nurhan Gül’ü de sahneye davet ederek ellerini havaya kaldıran Kılıçdaroğlu, “Bakın şimdi, 14 ay önce bir soruşturma başladı. Manisa’nın da önemli yeri var. İlk kez bir başbakan boş ayakkabı kutusundan korkar hale geldi ve bunu da Manisalı bir kadın yaptı. O kadının ellerinden öpüyorum. Ona şükranlarımı sunuyorum. Allah aşkına, bir ülkenin başbakanı boş ayakkabı kutusundan korkar mu yahu? Niye korkuyor? Ben şunu söylüyorum; Manisalıların kadınları yürekli. Boş ayakkabı kutusuyla koskoca Başbakan’ı sindirdi. Elinize sağlık” diyerek Gül’ü tebrik etti.

“BÖYLE MAĞDURLUĞA CAN KURBAN”
“‘Çete var’ diyor, ‘mağduruz’ diyor. Yahu arkadaş dünyanın en zengin başbakanı oldun; ‘mağdurum’ diyorsun. Bir yere giderken bütün korumalar senin emrinde; ‘mağdurum’ diyorsun. Ne zaman bu mağdurluktan kurtulacak? ‘Böyle mağdurluğa can kurban’ diyor Manisalılar. ‘Bırak da biraz biz mağdur olalım’ diyorlar. Bizim de gemimiz olsun. Eğer kadınlar slogan atmaya başlamışsa olay nereye gidecek bilmiyorum. Düne kadar kadınlar arasında ayrım yapıyordu. Başı örtülü, başı kapalı vesaire. Başı örtülü olsun başı açık olsun hepsi kardeşimdir. İktidarın ayak sesleri geliyor onun için telaşı var. Bunu demokratik yollarla gerçekleştireceğiz. Sandığa gideceğiz, haramileri sandığa gömeceğiz” ifadelerini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Diyor ki; ‘bizim abdestimizde şüphemiz yok’ diyor. O zaman Bilal’i gönder kardeşim şüphen yoksa. Gençlik burada Bilal’in nerede olduğunu biz bilmiyoruz. ‘Çeteler yaptı’ diyor, diyorsun, doğru olabilir, merak ettiğim sorular var. O ayakkabı kutusunun içine 4 buçuk milyon doları çeteler mi koydu? Bakan çocuklarının yatak odalarına dolarları çeteler mi koydu? Yatak odalarına kasaları çeteler mi koydu? Buraya gelince ses seda yok. Sen kendi ayağına kurşun sıktın, kendin gittin kul hakkı yedin. Her yer rüşvet her yer yolsuzluk. Paçalarından akıyor. ‘Yolsuzlukla mücadele edeceğiz’ diyorlardı. Çalınan paranın miktarını gazeteler yazdı. 85 milyon avro hortumlanmış. Türk lirasıyla 247 milyar dediler. 247 milyarla neler yapılır acaba. Manisalılara söylüyorum. 2 milyon 831 bin işsiz var. Eğer bu hortum olmasaydı, işsizlere 8 ay süreyle asgari ücretle para ödenecekti. Hortumun büyüklüğüne bakın. 300 bin atama bekleyen öğretmene 30 yıl süreyle aylık ödeyebilirdin. 9 buçuk milyon emekli var hepsine bir sefer 25 bin lira ikramiye ödeyebilirdin. Bizim aile sigortamız vardı. ‘Parayı nereden bulacaksınız diyorlardı.’ Onların bir sözcüsü var; ‘bu kadar olur mu?’ dedi. Vallahi gazeteler yazdı, gerçek rakamı hırsızlar bilir. Bunların bir sloganı vardı; ‘büyük düşünün’ diye. ’Büyük götürün’ anlamında söylüyorlardı. O kadar büyük götürdüler ki; sadece bir kişinin götürdüğü para 75 milyon dolar para. Rakam bize göre büyük ama sana göre mütevazi bir rakam. Sandıkta halk bunun hesabını sana soracak.“

“BAŞBAKAN HALKTAN KORKAR MI?”
"Bacanak işini ben anlayamadım. Malı götüren götürene" diyen Kılıçdaroğlu, "Buradan Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Çok iyi niyetlerle o partiye oy verdiniz. Size söz verdiler, ama bunlar ne diyor? Başbakan; ’ben yürütme organının başıyım’ diyor. Yasama, yürütme, yargı var. Oradaki yürütme yönetme anlamında, bunlar yürütmeyi yemek olarak algılıyor. ‘Usta’ diyorlardı. Yürütmenin, yolsuzlukların, kul hakkı yiyenin ustası. Kul hakkı yiyenden usta mı olur? Gelin beraber olalım, gelin güç birliği yapalım. Gelin Türkiye’yi yeniden inşa edelim. CHP iktidarında ilk 4 ay içinde ilk olarak siyasi ahlak yasası çıkaracağız. Siyaset zenginleşme aracı değil halka hesap verme aracıdır. Artık hepimiz bakmalıyız çevremize. Allah kimseyi yere bakar hale getirmesin. Ben yüzlerce korumayla bir yere gitmiyorum. Bitlis’e, Hakkari’ye, Trabzon’a, Manisa’ya gidip kahvede vatandaşlarla çay içiyorum. TBMM’ye gelirken bile koruma ordusuyla geliyor. Halkından korkar mı bir başbakan?” ifadelerine yer verdi.

POLİSLERE SESLENDİ
Polislere de seslenen Kılıçdaroğlu, “Polis kardeşlerime sesleniyorum. Halkın polisi olduğunuz sürece başımızın üstünde yeriniz var. İktidarın polisi olmayın. Şiddet kullanmayın, size talimat verilebilir. Gencecik çocukların üzerine kurşun sıkmayın. Onlar sizin, bizim çocuklarımız. Gençler, umudumuz olan gençler. Bakın savcı talimat verdi, yasalara uygun olarak yolsuzluk olanları savcıya teslim ettiler. Görevini yapan polisleri görevden aldılar. Sizin hakkınızı sonuna kadar arayacağım. Siz halkın polisi olduğunuz sürece biz de sizin yanınızda olacağız. Savcılara sesleniyorum. Sizin unvanınız cumhuriyet savcısı. Cumhuriyeti koruyacaksınız. Cumhuriyeti kastedenlere izin vermeyeceksiniz. Rüşvet ve yolsuzluktan bu ülkeyi arındıracaksınız. Savcıları görevden alıyorlar. ‘HSYK’yı değiştireceğiz, Adalet Bakanlığı’na bağlayacağız’ diyorlar. ‘Yargıyı yürütme organına teslim edeceğiz’ diyorlar. Ben ne söyleyeyim“ şeklinde konuştu.

ENGİN ALAN’A ÖZGÜRLÜK İSTEDİ
Hapisteki vekillerin çıkması için mücadeleler verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Sekiz milletvekili hapisteydi. Hapisten çıkması için büyük mücadeleler verdik. Şimdi bir milletvekili hapiste kaldı; Engin Alan. Engin Alan’ı da hapisten çıkarmak için her türlü çabayı göstermek CHP’lilerin boynunun borcudur. Biz milletvekilleri arasında ayrım yapmıyoruz. Hangi partiden olursa olsun. Kırkpınar güreşlerine gittim Edirne’ye. Güreşlerin birinde büyük Türk bayrağı taşınır. Bayrak nereye geliyorsa bayrağa selam durulur. Ama ilk kez Edirne’de görkemli Türk bayrağı geçiyor 4 tane AKP’li, ikisi bakan ayağa kalkmıyor. Neden kalkmadı? 10 Yıl Marşı çalıyormuş da ondan kalkmadı. 10. Yıl Marşını başkaları mı besteledi? Ne olursa olsun bayrak için ayağa kalkacaksın. Bayrak geçtiğinde ayağa kalkmıyorsan kusura bakma ben sana ‘adam’ demem."

“ÖZGÜR ÖZEL’İ SİZE EMANET EDİYORUM”
Konuşmasının sonunda belediye başkan adaylarını açıklayan Kılıçdaroğlu, ilk olarak Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Özgür Özel’in adaylığını açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Buraya yerel seçim için geldik. Önce bir Manisalıyı buraya çağırıyorum. Manisa’nın direksiyonu sana emanettir. Özgür’ün bir özelliği daha var. Parlamentonun en çalışkan vekillerinden biri. 135 kez parlamentoda kürsüye çıkıp sorunları dile getirdi. Diğer aday ne kadar çıktı? AKP’nin adayı; 7 kez. 7, 135... Özgür Özel’i önce Allah’a sonra size emanet ediyorum. Özgür Özel, Manisa için çalışacak” derken, Özel ise, “Ben iki tane emekli öğretmenin oğluyum. Manisa’nın girmediğim sokağı, tanımadığım Manisalı, elini öpmediğim teyzem, amcam, aramda mesafe olan bir tane vatandaş yoktur. Bugün burada CHP Büyükşehir’e ilk kez aday gösterildiğim kişi olarak gurur duyuyorum. Başarılı olacağıma, oy verenlerin yüzünü öne eğdirmeyeceğime, herkesi kucaklayacağıma söz veriyorum. CHP bizim evimiz. Bu evin tapusu sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e aittir. Sayın Genel Başkanımı 30 Mart’ın ilerleyen günlerinde Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne kahve içmeye davet ediyorum” diye konuştu.

“ÖZEL’DE HER SORUNUN İLACI VAR”
Mitingde Kılıçdaroğlu’ndan önce halka seslenen Milletvekili Mustafa Balbay ise şöyle konuştu: “Merhaba Manisalı kardeşlerim, merhaba özgürlük. Her şeyden önce sizlere yürekten teşekkür ediyorum. Silivri’de beni yalnız bırakmadınız. Biraz gecikerek geldim ama sizi yere baktırmadım ve hiçbir zaman da baktırmayacağım. İşte gördünüz, biz meydanlara sığmayacak kadar büyüdük, onlar ayakkabı kutusuna sığmayacak kadar küçüldüler. Yakındır, halkın iktidarını kuracak, Kılıçdaroğlu’nu başbakan yapacağız. Özgür Özel’i daha önceden de tanıyordum, milletvekilliğimde daha yakından tanıdım. En çalışkan milletvekili Özgür Özel’dir Manisa’ya hayırlı olsun diyorum. Özgür Özel’de her sorunun ilacı var. Özgür Özel artık size emanettir.”

BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklanırken, diğer ilçe belediye başkan adayları ise şöyle:
Şehzadeler Belediye Başkan Adayı Semih Balaban
Salihli Belediye Başkan Adayı Uğur Okay
Akhisar Belediye Başkanı Vehbi Bakırlıoğlu
Ahmetli Belediye Başkan Adayı Cemal Sözüyaş
Alaşehir Belediye Başkan Adayı Hasan Hüseyin Uysal
Demirci Belediye Başkan Adayı Şerif Akmeşe
Gördes Belediye Başkan Adayı Hüseyin Tokuş
Kırkağaç Belediye Başkan Adayı Özcan Kaçar
Köprübaşı Belediye Başkan Adayı Hanifi Yelken
Kula Belediye Başkan Adayı Osman Kasırga
Sarıgöl Belediye Başkan Adayı Yusuf Özkan
Saruhanlı Belediye Başkan Adayı Muharrem Ekici
Selendi Belediye Başkan Adayı Mehmet Cıvık
Soma Belediye Başkan Adayı Tahir Yılmaz
Turgutlu Belediye Başkan Adayı Cengiz Urhan
Gölmarmara Belediye Başkan Adayı Erdal Ziyan
Yunus Emre Belediye Başkan Adayı Ali Arslan
(İHA)