Ben evleniyorum kepazeliği

Türkiye günlerdir özel bir televizyon kanalında yayınlanan "Ben Evleniyorum" programında yaşanan, adına rezalet bile denmeyecek olaylara şahit oluyor.

İlk başladığı dönemde milyonlarca izleyici farklı bir format bekliyordu aslında. Ama günler günleri kovaladıkça dudak uçuklatacak gerçekler de bir bir sergelenmeye başlandı.. Daha yarışma başlar başlamaz, kızlar ve erkekler evleneceği çifti aramaya koyuldu. Kim kimi gözüne kestirdiyse ona sokulmaya başladı. Yarışma formatına göre erkeklerin sayısı kızlardan fazla olduğu için erkeklerin çoğu boşta kalmış oldu. Hal böyle olunca, boşta kalan erkekler, çiftleşeceği erkeği seçen kızların etrafında pervane olmaya başladı. Örneğin, Şebnem, Tanju isimli genci seçti. Günlerce elele gözgöze kucak kucağa görüntüler sergilendi.. Şebnem Tanju'nun ellerini, kimi zaman yanaklarını öpüyor, Tanju ise bunlara pek cevap vermiyordu. Bu durum Şebnem'i rahatsız etmiş olacak ki, "Tanju ile kadınlığımı yaşayamıyorum" şikayetleri gelmeye başladı. Bir sonraki gün ise evdeki bir diğer erkeğin ellerinde gördük Şebnem'in ellerini.. Halk "Aaa bu ne rezalet" demeye kalmadan rezaletler gökten yağmur boşalırcasına yağmaya başladı. Bir iki gün sonra Şebnem, "Uyuz oluyorum" dediği Atilla ile ihtiraslı bir ilişki yaşamaya başladı. Bu duruma bozulan Tanju, "Bu kadar çabuk vazgeçtiğine ve eş değiştirdiğine göre evlendiğimizde kavga etsek sen beni hemen terkeder, hatta aldatırdın" diye isyan ettiğinde Şebnem'in tepkisi netti: "Evet seni senin yatağında aldatırdım, var mı diyeceğin?" Bu yazdıklarımız sadece bir iki günün özetlenmiş ayrıntıları.. Şimdilerde bu kanalı açtığınızda ise Şebnem'in yeni koca adayı Atilla'nın, Ramazan ayında güpegündüz hem de milyonların gözü önünde inançlarını hiçe sayarak bira içtiğine, Tanju'yu bırakıp kendisine gelen Şebnem ile cilveleşme, hatta zaman zaman fingirdeşmelerine tanık olacaksanız.. Eğer çağdaşlığı (!) yaşamak istiyorsanız siz de "Ben çiftleşiyorum" evine şöyle bir bağlanın İzleyin de çağdaşlığın (!) ne olduğunu görün.. Uyarıyoruz.. İzlediğinizde kendi aralarında sözlenen Atilla ile Şebnem'e başka birilerinin de (kaba tabirle)asıldığını, hatta bu asılan kişinin Atilla'ya "Gönül bu Şebnem'i ben de istiyorum. Ondan hoşlanıyorum" dediğine, Atilla'nın bu sözlere gülüp geçtiğine şahit olacaksınız.. Sakın kızmayın.. Sadece "Allah'ım Türkiye nasıl da çağdaşlaşıyor!" diye şükredin.. Ta ki, bu çağdaşlık (!)sokaklarımıza, hatta evlerimize gelinceye kadar.