BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.964,50
HABER /  GÜNCEL

Belçika'da son 20 yılın en büyük grevi

Avrupalı liderler Brüksel'de toplanmaya hazırlanırken, Belçikalılar hükümetin kesinti planlarına karşı genel greve gitti.

Abone ol

Belçika'da sendikalar, hükümetin ekonomi planlarına tepki olarak son 20 yılın en büyük grevini düzenliyor.

Belçika hükümeti kamu harcamalarında tasarruf yapma hedefiyle emeklilik yaşının yükseltilmesini de içeren bir dizi önlem almayı öngörüyor.

Grev nedeniyle tren, otobüs ve tramvay gibi şehir içi toplu taşıma seferleri dururken, eylemciler pek çok ana yolu kapattı.

Eurostar ve Thalys gibi uluslararası trenlerle, kar yağışından zaten olumsuz etkilenen uçak seferleri de aksıyor; ülkenin en büyük havalimanlarından Charleroi ise tamamen kapalı.

AB liderlerine askeri havalimanı

Belçika'daki grev, tüm Avrupa liderlerinin euro krizini görüşmek için Brüksel'de toplandığı bir günde düzenleniyor.

Bu nedenle hükümet, ülkeye gelecek liderlerin kullanabilmesi için bir askeri havalimanını hizmete açtı.

Zirvede görev yapacak AB çalışanlarının aksamalardan etkilenmemek için 14:00'teki zirve için 05:30'da AB kurumlarında bulunması istendi.

Pek çok okul ve işyerinin de kapalı olduğu, Audi, Volvo ve Coca Cola fabrikalarında üretimin durduğu haber veriliyor.

Belçika'da 2005 yılından bu yana ilk kez genel grev ilan edildi. Bugünkü grev ayrıca, 1993'ten bu yana ülkenin en büyük üç sendikasının birden katıldığı ilk eylem.

Bunlardan Belçika İşçi Konfederasyonu FGTB, zirvenin yapıldığı AB binaları yakınında miting düzenlenmesi ve Avrupa'ya mesaj gönderilmesi çağrısında bulundu.

Çalışanlar, hükümetin 2012 bütçesinde 12 milyar euro'yu aşkın kesinti yapmasına tepki gösteriyor.

Sendikalar eylemlerinin "Sosyalist Başbakan Elio Di Rupo ve işverenleri işçi ve emeklilerin sosyal gerçeklikleri ile yüzleştirmek için kaçınılmaz olduğunu" kaydediyorlar.

Belçika hükümeti ise bütçe açığını AB'nin getirdiği GSYH'nin yüzde 3'ü sınırının altına çekmek için bu önlemlerin gerekli olduğunu savunuyor.

Bu başarılamazsa, AB'nin cezai mekanizmaları devreye girerken yatırımcıların ülkenin mali sistemlerine güveninin sarsılacağı belirtiliyor.