BIST 9.987
DOLAR 35,24
EURO 36,73
ALTIN 2.976,84
HABER /  DÜNYA

Belçika haritadan silinecek

Belçika krizin eşiğinde. Ülkeyi haritadan silmeye getiren süreç işte şöyle oldu.

Abone ol

Belçika'da geçen 10 Haziran'da yapılan genel seçimlerden bu yana yaşanan siyasi kriz bir türlü aşılamadı. Siyasi partiler arasındaki koalisyon çabaları sonuç vermedi. Uzmanlar, yakın gelecekte "Federal" Belçika'nın haritadan silineceğini belirtiyor.

KRİZE "SUNİ" DİYENLER VAR AMA...

Belçika basını ve siyasal bilimcileri, Valon ve Flaman politikacıların uzlaşmazlığından kaynaklanan, 5 aydır devam eden krizin "suni" olduğunu, bu krizin, "kamuoyunu, ülkenin bölünmesi gereğine ikna amacıyla" yaratıldığını savunuyor.

KRAL'I DA ÇARE BULAMADI

Hükümet kurmakla görevlendirilen, Flaman kesiminin güçlü isimlerinden Hristiyan Demokrat Parti (CDV) üyesi Yves Leterme, Valon partileriyle koalisyon arayışlarında başarılı olamadı. Müzakereleri sık sık askıya alan ve bizzat devreye giren Belçika Kralı II. Albert'in temasları da somut sonuçlar getirmedi.

GÖRÜŞ AYRILIKLARI BÜYÜK

Hristiyan demokratlar ile liberaller arasında, sosyalistleri muhalefete iterek oluşturulmak istenen koalisyonun pazarlıkları, Flaman-Valon çekişmesini ve etnik gruplar arasında büyük görüş ayrılıklarını gün ışığına çıkardı. Flamanlar, derin kurumsal reformlarla bölgesel yönetimlerin yetkilerini artırmayı, bölünme adımlarını hızlandırmayı hedefliyor. Bu alanda, aşırı sağcı politikacılarla uzlaşmaya gidildi.

KRALİYET AİLESİ ENDİŞELİ

Uzmanlar, "bağımsızlık ilanına hazır olan Flamanların, Belçika'nın sonunu getirmenin sorumluluğunu tek başına üstlenmek istemediklerini, Valonları da bu sorumluluğu paylaşmaya ittiklerini" belirtiyor.
Belçika'nın haritadan silinmesi olasılığının giderek artması, geleceği meçhul bir hal alan Kraliyet ailesini de endişelendiriyor.

GEÇİCİ HÜKÜMET ÖNERİSİ

Siyasi partilerin, sosyal ve ekonomik işleri yürütecek "geçici bir koalisyon hükümeti" kurması, ülkenin bölünmesi ve paylaşılması müzakerelerinin ayrı bir platformda sürdürülmesi önerisi ön plana çıkıyor.
Belçika'nın eski başbakanlarından, bugünkü Devlet Bakanı Marc Eyskens, siyasi kriz yüzünden ülke ekonomisinin ağır darbe yediğini, yıllık enflasyonun yüzde 1,5'tan yüzde 5'e fırlayabileceğini söyledi.

AB SESSİZ VE YAKINDAN İZLİYOR

AB ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kurumlar da Belçika'daki gelişmeleri "sessiz, yakından ve endişeli bir şekilde" izliyor.

1830'DA KURULDU

Avrupa'nın güçlü devletleri tarafından, 1830 yılında, "tampon bölge" olarak kurulan, İngiltere'de yaşayan bir Alman prensinin kraliyetine verilen ve Kongo sömürgesiyle zenginleşerek ihtiyaçlarının büyük kısmını gideren Belçika, Hollandaca konuşan Flamanlar ve Fransızca konuşan Valonlardan oluşuyor. Ülkede Almanca konuşan küçük bir halk grubu da bulunuyor. Yüzde 90'ı Fransızca konuşan Brüksel'in "çift lisanlı bölge" olduğu varsayılıyor. 

1980'DE İPLER KOPTU

Belçikalılar, 1980'li yılların başında, "model olmak" iddiasıyla yöneldikleri federal sistemle yerel parlamento ve yönetimlerin yetkilerini genişletti. Valonya, Flandr ve Brüksel bölgelerinde farklı hükümetler kurulurken, "ayrılıkçılık" (seperatisme) ülke anayasasının "temel ilkeleri" arasında yer aldı. Bu durum, Valonlar, Flamanlar ve Brükselliler arasındaki kopukluğu artırırken, menfaat çatışmalarını da hızlandırdı.

FLAMAN-VALON ÇEKİŞMESİ

Siyasi partileri de Flaman ve Valon olarak bölünen ülkede, ayrı ayrı kurulmuş olan liberal, muhafazakar veya sosyalist Flaman partiler ile Valon partilerin, ideolojik eğilimleri aynı gözüktüğü halde tamamen farklı görüşler içinde çatışmaları da hız kazandı. 

EKONOMİK DENGELER ŞAŞTI

Demir yollarını, vergi sistemini ve sosyal sigortaları da "bölgeselleştirme" hedefi ön plana çıktı. Flaman kesiminde yüzde 8 olan işsizlik oranı Valonya'da yüzde 20'yi bulunca, Flamanlar, "Valonların sosyal sigorta ve hastane masraflarını karşılamayı reddetme" eğilimine girdi.

"HARİTADAN SİLME HEDEFİ" ORTADA

İlk aşamada, "yeni devlet kurma", "Belçika'yı haritadan silme" hedefini açıkça ortaya koyan ve "devlete ötanazi" öneren aşırı sağcı Vlaams Belang (Flaman Menfaati) partisi, bugün Flaman bölgesinde "Kahrolsun Belçika" sloganıyla oyların yüzde 25'ini elde etti. Bu durumu gören ve aşırı sağın tırmanışını engelleyemeyen diğer bazı Flaman partiler de "yeni devlet kurma", "Valonlardan kopma" fikirlerini desteklemeye başladı. Valonlar, "Fransa'ya ilhaktan" söz ederken, Brüksel Bölgesi "bağımsızlık" ve "AB'ye sığınma" formülleri arayışına girdi.

Kaynak: Hürriyet