Halk arasında 'bel soğukluğu' ismiyle anılıyor. Tıptaki ismi Gonore... Hastalığa ne sebep oluyor ve en önemli belirtileri neler?
Abone olİNTERNETHABER - Bel soğukluğu; idrar yollarında, rahim ağzında, gözde, rektumda ve üreme organlarında yerleşen Neisseria gonorrhoeae isimli bir bakterinin neden olduğu hastalıktır.
Hem kadında hem de erkekte görülen bu hastalık akıntılı iltihaba neden olur. Gonore cinsel yolla bulaşır ve bu yolla bulaşan hastalıklar arasında en çok görülen hastalıktır.
Erkekten kadına bulaşması daha kolay olan bu hastalık, genelde genç erkeklerde ve kadınlarda görülür. Kadında yerleştiği bölge çoğunlukla rahim ağzıdır. Korumasız ve çok eşli ilişkiler yüzünden bu hastalığa yakalananların sayısı her yıl artmaktadır.
HER 30 SANİYEDE BİR KİŞİ
Dünyada her yıl 50 milyondan fazla kişi bu hastalığa yakalanmaktadır. Yapılan bir araştırmada her otuz saniyede bir kadın bu hastalığı kapmaktadır.
Bu hastalığa neden olan bakteri, sadece insandan insana bulaşabilir. Direkt temas gerekir. İnsan vücudunun dışında yaşaması zordur. Bu bakteri kuru ortamda yaşayamaz. Neme ihtiyaç duyar. Bel soğukluğu, bir çok kadında belirti vermez. Kişi, taşıyıcı olarak kalır. Erkeklerde idrar yaparken yanma ve peniste akıntı görülür.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Erkekte; ilişkiden sonra bir hafta içinde ortaya çıkabilir. Öncelikle hafif bir yanma görülür. Daha sonra hastalık daha da şiddetlenir ve sarı renkte bir akıntı ortaya çıkar. Akıntı yeri kızarır ve şişer. Tedavi edilmediği takdirde sperm yolları iltihaplanır ve kısırlık meydana gelir. Hastada sık sık idrar yapma hissi uyanır. Fakat idrara çıktığında az idrar yapar. Bazı hastalarda ise hastalık belirti vermeyebilir.
Kadında; belirtinin şiddeti değişiktir. Hatta bazen belirti vermeyebilir. İdrar yollarında sarı-yeşil renkte bir akıntı meydana gelir ve bu akıntı kötü kokuludur. Adet düzeni bozulur ve adet dönemleri arasında kanama görülür. Yine erkekte olduğu gibi idrara çıkarken yanma vardır. Kadınlarda bartholin bezleri bulunur. Bu bezlerin iltihaplanması sonucu şişlik oluşur ve bu şişlik ağrıya neden olur. Tedavi edilmediği takdirde bu iltihap yayılır ve enfeksiyon başka yerlerde de görülür. Dış gebeliğe neden olabilir. Hatta kısırlığa yol açar. Bazı durumlarda eklemlerde ağrı oluşur. Bu, bakterinin kana karışması sonucu ortaya çıkar. Eklemlerde ağrı, iltihap ve şişlik görülür. Sadece bir yerde oluşan bir durum değildir. Gezici bir ağrıdır. Ağrı bir yerde geçse bile daha sonra başka yerlerde ortaya çıkabilir. Ayrıca bu hastalık hamile anneden bebeğe bulaşabilir. Bu durumda bebekte kızarıklık ve akıntı oluşur. Körlüğe yol açan bir rahatsızlıktır.
BEL SOĞUKLUĞUNDA NASIL BİR TEDAVİ UYGULANIR?
Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalığın da tedavi edilmesinde erken teşhis, hastalığın daha kolay ve çabuk geçmesini sağlar. Tedavinin amacı hastalıktan tamamen kurtulmak ve hastalığın başka yerlere yayılmasını önlemektir.
Hastalığın tanısı laboratuar testleriyle konulduktan sonra hastalığın tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Hap ya da iğne şeklinde olabilir. Büyük oranda iyileşme sağlanır. Genelde tek bir ilaç kullanımı yeterli olmaz. Birden fazla ilaçla tedavi yürütülür. Hastalık, düzenli kontrol edilmeli, iyileşme sağlandığı takdirde tekrar kültür yapılarak bakterilerin üreyip üremediği kontrol edilir.
Bu hastalığı geçirenlerin eşleri de tedavi edilmelidir. Düzensiz antibiyotik kullanımı bakterilerin hastalığa karşı direnç kazanmasına neden olur. Bu hastalıkta penisilin türü ilaçlar kullanılır.
BEL SOĞUKLUĞUNDAN KORUNMANIN YOLLARI
Bel soğukluğundan korunmak için mutlaka tek eşlilik tercih edilmelidir. Hayat kadınlarında, birden fazla kişiyle birlikte olanlarda bel soğukluğu görülme ihtimali fazladır.
Bir diğer yöntem ise ilişki sırasında korunmaktır. Prezervatif (kondom) kullanmak büyük oranda korunma sağlar. Yalnız prezervatif bir kere kullanılmalı sonra atılmalıdır. Fakat asla yüzde yüz koruma sağlamaz.
Bu hastalığın erken tanısı hastalığın başkalarına bulaşmaması için çok önemlidir. Bu hastalığa yakalananların hastalıktan tamamen kurtuluncaya kadar cinsel ilişkiden uzak durmaları gerekir. Çünkü hastanın kendi sağlığını düşündüğü kadar karşıdaki insanı da düşünmesi gerekir.