BIST 9.472
DOLAR 34,43
EURO 36,42
ALTIN 2.840,53
HABER /  GÜNCEL

Bel ağrısına dikkat!

Uzmanlar, bel ağrısının tıpta en sık rastlanan rahatsızlıklardan biri olduğuna dikkat çekti...

Abone ol

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 85'inin, hayatlarında en az bir defa bel ağrısı yaşadığı bildirildi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler, yaptığı açıklamada, bel ağrısının günümüzde çok yaygın olarak görüldüğünü ifade etti.
Bel ağrısının tıpta en sık rastlanan rahatsızlıklardan biri olduğuna dikkati çeken Güler, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 85'inin, hayatlarında en az bir defa bel ağrısı yaşadığını söyledi.

Ani ortaya çıkan bel ağrısı vakalarının yüzde 80'e yakınının 2-4 hafta içinde tedaviye bağlı olarak iyileştiğini belirten Güler, "Ancak bunların yaklaşık yüzde 40'ında hastalık tekrarlayabilir. Hastalığın tekrarlamaması için dikkat edilmesi gereken hususlar vardır" dedi.

Aynı hareketin devamlı tekrarı, bel ağrısında risk faktörleri olduğuna işaret eden Güler, şöyle konuştu:

"Ağır kaldırmada cismin ağırlığı dışında kaldırmanın tekrarı da önemlidir.

Bel ağrısının en sık görüldüğü grup arasında ağır beden faaliyeti ve uzun süreli ayakta durmayı gerektiren meslekler başta gelmektedir. İş yerinin uygun olmayan soğuk, cereyan, rutubet gibi fiziksel koşulları da bir risk faktörüdür. "

Prof. Dr. Güler, bel ağrısının rastlanma oranının en yüksek olduğu spor dallarının jimnastik, futbol, halter, güreş ve kürek olduğunu kaydederek "Futbol oynayan lise öğrencilerinin yüzde 6'sında, üniversite öğrencilerinin yüzde 30'unda bel ağrısı tespit edilmiştir" diye konuştu.


İŞİNİ SEVMEYENLER BEL AĞRISI NEDENİYLE HEKİME BAŞVURUYOR

Prof. Dr. Güler, bel ağrısını psikolojik etkenlerin de tetikleyebileceğine dikkati çekerek "İşini sevmeyenlerin bel ağrısı nedeniyle hekime başvurma oranı sevenlere göre 2,5 kat fazladır. İşinden memnun olmama, takdir edilmeme bel ağrısında risk faktörüdür" dedi.

Uzun süren yoğun stres ve gerginliğin, bel kaslarında kasılmaya yol açarak disklerin üzerinde devamlı bir baskıya yol açtığını dile getiren Prof. Dr. Güler, "Bu da disklerin dejenere olmasına ve bel fıtıklarına yol açmaktadır. Ayrıca stres ve gerginlik ağrı duyma ve ağrıya dayanma eşiğini düşürerek hastanın ağrısını daha da şiddetlendirmektedir" diye konuştu.


BEL FITIĞI EN ÇOK OTOBÜS ŞOFÖRLERİNDE GÖRÜLÜYOR


Güler, ağır kaldırma, dizleri bükmeden kaldırma, kaldırma sırasında eğilme ile beraber dönme, ters kaldırma gibi hareketlerin bel fıtığına yol açabileceğini kaydederek dizleri bükmeden ağır cisimleri kaldırmanın bel fıtığı riskini artırdığını söyledi.

Bel ağrısı ve fıtığıyla ilgili olarak çok sayıda araştırma ve çalışma yapıldığını vurgulayan Güler, şunları kaydetti:

"Araba, otobüs kamyon ve benzeri araç kullananlarda yüksek vibrasyona (titreşimli ortamda bulunma) maruz kalmanın kas aktivitelerini artırarak kas yorgunluğuna yol açtığı, disk beslenmesini bozarak diskin dejenere olmasına ve bel fıtığı görülme oranının artmasına yol açtığı çeşitli araştırmalarda ispatlanmıştır. Bel ağrısı ve bel fıtığında en yüksek görülme oranının en fazla vibrasyona maruz kalan otobüs şoförlerinde olduğu tespit edilmiştir. Kamyon şoförlerinde, şoför olmayanlara göre bel fıtığı görülme oranı daha fazla bulunmuştur. "