Bekir Coşkun'u yazıyorum okurlarım kızıyor!
Bekir Coşkun'a bir husumetim yok. Olamaz da.. Meslek büyüğüm,
saygı duyduğum bir kalem.
Bazı sayın okurlarım, Bekir Coşkun'un "Göbeğini kaşıyan adam"
sözüne karşı çıktığım için kızıyorlar:
-Sen Bekir Coşkun'un tırnağı olamazsın!
Kabul ettim...
Olamam...
Öyle bir iddiam da yok zaten.
Kaldı ki, Bekir Coşkun çok severek okuduğum bir yazardı. Ne
yapayım, bugün aynı yerde değilim. Bekir Bey, işine duygularını
karıştırdı çünkü. Türban yazacak diye, anamın başındaki örtüye dil
uzattı.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun!
Siz olsanız, 70 yaşındaki babanızı aşağılayan bir kişiye saygı
duyar mısınız? Nohut, bulgur, pilav ve kömürle kandırılmayacak
kadar şerefli insanların üç kuruşluk dünyevi menfaate tav olduğunu
söyleyen birine kim saygı duyar?
Siz söyleyin!
Bekir Coşkun hem güldürüyor hem de düşündürüyordu eskiden. AK Parti
iktidara geldikten sonra, değişti asli işini bırakıp, anamın
örtüsüyle, babamın hacca gidişiyle uğraştı. Komşumun namazını yazdı
Bekir Coşkun, ötekinin orucuyla bozdu kafayı...
Dahası...
Yıllarca demokrat bildiğim, özgürlüklere karşı savaştığını
zannettiğim Bekir Coşkun, askerci çıktı, darbe çığırtkanlığı yaptı,
yapıyor.
Ben nasıl saygı duyarım böyle birine?
Kendime saygım nerede kalır Bekir Coşkun'a saygı duyarsam...
Bakın o küfür ediyor...
Hakaret ediyor...
Aşağılıyor...
Ben eleştiriyorum... Aşağılanan insanların safında yer alıyorum..
Ben de "Göbeğini kaşıyan adam"ım diyorum.. Görüşümü ortaya
koyuyorum, küçük düşürmeden, aşağılamadan, horlamadan
dışlamadan!
Halkı aşağılamadığım için mi kızıyorsunuz Nesrin Hanım? O
aşağıladığınız halktan biriyim evet, istediğiniz kadar Bekir
Coşkun'laşın!
Ben o halkın aşağılanmasını içime sindiremiyorsam bırakın yazık
olsun bana...
Siz sizi düşünün bence!
Size yazık olmasın da...