Bekir Coşkun da katıldı tartışmaya. Ateşli Erdoğan muhalifi bu kez onunla aynı görüşte. Tanık olduğu iki olayı anlatıyor.
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın "azınlıklara yönelik faşizan yaklaşım" iddiası muhalefeti ayağa kaldırdı. Kimisi hak verdi, kimisi de verdi veriştirdi..
Yaşananlar kitaplara, hatta filmlere konu oldu. Tartışmaya Bekir Coşkun da katılıyor. Bu kez destek çıkıyor Erdoğan'a. diyerek bizzat yaşadığı, iki olayı bugünkü köşesinde şöyle anlatıyor:
"(...)ONUN yemyeşil güzel gözleri vardı.
Ben yetime ilk masalı o anlatmıştı. Zorla yemek yedirir, kendi eliyle yaptığı kerpiç hamamda bizi yıkar, geceleri kalkıp kalkıp o üstümü örterdi.
Ben onu çok sevmiştim.
Büyüyünce onun aslında anneannem olmadığını, Ermeni kızı olduğunu, tüm ailesinin öldürüldüğünü, Gümüşhane tarafından canını kurtarıp geldiğini ve dedemin ikinci karısı olduğunu öğrendim...
Gözlerindeki o hüzün ve acı hiç geçmedi...
Adını değiştirip "Ümmühan" yapmışlardı...
Fark etmez, o benim anneannemdi.
Yıllar geçti aradan, bir adam tanıdım, bir elinin üç parmağı sakattı.
Çok yakışıklı, tertemiz giyimli, artık çalamadığı bir kemanı olan, ahşapla uğraşmayı seven, eski bir mimardı. 6-7 Eylül olaylarında İstanbul'daki ofisi basılmış, eli sakatlanmış, o da Ankara'ya gelerek bir elçilikte çalışmaya başlamıştı.
Gitmek istiyordu, ama çaresizdi. Çünkü iki kızı, iki Türk'e âşık olmuştu, onları bırakamıyordu. Bozuk Türkçesi ile sohbet ettiğimizde onun zaman zaman korktuğunu, endişelendiğini hissediyordum.
Ölünce vasiyetiydi, onu İstanbul'a gömdüler. Ben onun kızlarından birisi ile evliyim.