Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Abone olAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK seçimleri sonrası açıklama yaptı. Seçim sonuçlarını sonrası kameraların karşısına geçen Bozdağ, henüz resmi sonuçların açıklanmadığını; ancak bu haliyle HSYK'da çoğulcu bir yapının yakalandığını söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği seçimiyle ilgili "Hakim ve savcılarımız tekçi bir anlayışa, ideolojik bir yargı anlayışına 'hayır' demişlerdir. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve çoğulculuğa sahip çıkmışlardır" dedi.
Hakimevi'nde Yargıda Birlik Platformu üyeleriyle görüşen Bozdağ, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Daha önce Yargıtay ve Danıştayda HSYK seçimlerinin yapıldığını, bugün de adli ve idari yargıda görev yapan birinci sınıf hakim ve savcılar arasından isimlerin belirlendiğini kaydeden Bozdağ, seçimlerin hayırlı olmasını diledi. Demokratik bir seçim gerçekleştiğini dile getiren Bozdağ, "Seçim sonuçlarına baktığımızda çoğulcu bir HSYK yapısı oluşmuştur. Yargının içerisindeki bütün farklılıkların temsil edildiği bir sonuç ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
"İDEOLOJİK YARGIYA HAYIR DEMİŞLERDİR"
"İDEOLOJİK YARGIYA HAYIR DEMİŞLERDİR"
Milletin arzusunun da bu yönde olduğunu, bu seçimde Türkiye'nin yargısının, hukuk devletinin, bağımsız ve tarafsız bir yargı anlayışının kazandığını belirten Bozdağ, "Hakim ve savcılarımız, tekçi bir anlayışa, ideolojik bir yargı anlayışına 'hayır' demişlerdir. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve çoğulculuğa sahip çıkmışlardır. Sonuçların hayırlı olmasını diliyorum. Umarım seçilen yeni üyelerimiz, hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına bağlı kalarak başarılı bir şekilde hizmetlerini yerine getireceklerdir" dedi. Bakan Bozdağ, seçilen bütün üyelere başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kurul'a 4 üye atayacağını, Adalet Akademisi'nin de kendi kurul üyeleri arasından seçim yapacağını belirten Bozdağ, böylelikle kurul üyeliklerinin tamamlanmış olacağını bildirdi.
"TÜRKİYE'NİN, ANAYASANIN 159. MADDESİNİ DEĞİŞTİRMESİ ZARURİDİR"
Bozdağ, HSYK ile ilgili seçim usulünün devam edip etmeyeceği yönündeki soru üzerine, şöyle konuştu:
"2010 referandumundan sonra uygulanan seçim ilk olduğu için bunun sonuçlarını o gün itibarıyla tam değerlendirme imkanı olmamıştır. Bugün gelinen noktada baktığımızda bu seçimin sonuçları değerlendirilecek ama bu seçim usulünün yargı içerisinde ayrışmalara, kutuplaştırmalara yol açtığında hiç şüphe yok. Kurul Başkanı olarak daha önce de ifade ettim. Bu seçim usulünün sonuç ne olursa olsun değiştirilmesinde Türikyemiz açısından, hukuk devleti açısından, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından fayda vardır. Yargının politize olmaması için, ayrışmaması için, hukukun üstünlüğüne sadakatle bağlı kalarak yoluna devam etmesi için Türkiye'nin, anayasanın 159. maddesini değiştirmesi zaruridir. Her zaman söylüyoruz. Buradan muhalefet partilerimize de çağrıda bulunuyorum. Gelin anayasanın 159. maddesini birlikte yazalım. Türkiyemize yaraşır, yakışır hale getirelim."
"MAALESEF..."
"MAALESEF..."
"Geçmişte seçim usulünün çok faydalı olacağına inanarak bu değişiklikleri yaptık ama gelinen noktada baktığımızda bunun pek çok sıkıntılar ortaya koyduğu da tartışmasızdır" diyen Bozdağ, "O zaman iyi niyetle öngördüğümüz sonuçlar ortaya maalesef çıkmıyor. Onun için yargıyı bütünleştirecek, birleştirecek ve daha güçlü noktaya taşıyacak, hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına hizmet edecek, politize olmaktan, ideolojilere teslim olmaktan, teslim edilmekten kurtaracak bir noktaya taşıyacak yeni bir sistemi Türkiye'nin tartışması ve bu anlamda Anayasa'nın 159. maddesini değiştirmesinde fayda vardır" değerlendirmesinde bulundu.
MUHALEFETE SESLENDİ
MUHALEFETE SESLENDİ
"Siyasi partilerimiz bu noktada bir anlayış birliğine varırsa biz her zaman bu konuda adım atmaya hazırız" ifadesini kullanan Bozdağ, daha önce diğer siyasi partilere bu konuda öneri götürdüklerini ancak diğer siyasi partilerin buna sıcak bakmadığını anlattı. Bakan Bozdağ, "Zaman geçmiş değil, her zaman bu yapılabilir. Önemli olan siyasi partilerimizin bu konuda anlayışla yaklaşmalarıdır. Bundan sonra ana muhalefet partimiz, diğer muhalefet partilerimiz eğer 'bir araya gelip 159. maddeyi değiştirelim' derlerse biz teklifimizin arkasındayız, 159. maddeyi değiştirebiliriz ve bunu hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsız ve tarafsızlığına daha iyi hizmet edecek bir biçime dönüştürebiliriz" diye konuştu.
"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HEPİMİZİN GÜVENCESİDİR"
"Paralel yapının HSYK seçimlerine yönelik bu denli çalışma yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık Bozdağ, şunları kaydetti:
"Seçim sonuçlarına baktığınız zaman YARSAV bir listeyle girdi, Yargıçlar Sendikası da onu destekledi ama ortaya çıkan sonuçlara baktığınızda 'YARSAV' diye bir şey pek gözükmüyor. Bağımsız aday olarak kamuoyu bazı isimleri nitelendirdi. Özellikle bazı gazeteler bile bile 'bağımsız aday' dediler. Halbuki hiçbiri bağımsız aday değil, hepsi tam bağımlı adaylar. Nereyle bağımlı olduğunu da bunu yazanlar, çizenler, manşete çekenler, haberleştirenler bizden daha iyi biliyorlar. Kimlerle irtibatlı, nereye bağımlı olduğunu, işte bunu söylediğinizde de herkes başka bir noktaya çekiyor. Açık açık konuşalım. Allah aşkına bunu net bir şekilde ifade edelim. Yargı milletin yargısıdır. Türkiye'de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, hukukun üstünlüğü hepimizin güvencesidir, hukuk devletinin güvencesidir, demokrasinin sigortasıdır, insan haklarının güvencesidir, temel hak ve hürriyetlerin güvencesidir, her türlü hak ve hürriyetin güvencesi ve sigortasıdır.
Eğer yargı bir cemaatin veya bir ideolojik grubun eline geçerse demokrasinin de hukuk devletinin de yargının bağımsızlığının, tarafsızlığının da güvencesi ortadan kalkar. Biz bunu her defasında söylüyoruz, 'kimsenin yargısı olmasın, milletin yargısı olsun' diyoruz. Hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına sadakatle bağlı kalarak hizmet etsin istiyoruz. Ben bu seçimi o açıdan da önemli görüyorum. Hakim ve savcılarımız kendileri üzerine yapıştırılan yaftayı da kaldırıp atmışlardır. Yargı üzerindeki bir cemaatin kurmak istediği hegemonyaya hakim ve savcılarımız 'hayır' demişlerdir. 'Biz bir cemaatin değil, milletin yargısıyız' diye karar vermişlerdir. Ben bu kararın milletimiz ve demokrasimiz için hayırlı olmasını diliyorum."