Mehmet Bekaroğlu, Elif Key'e konuştu: Kurtulmuş, AK Parti'nin Yıldırım Akbulut'u olur
Abone olHAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş AK Parti'ye gidiyor, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu kalıyor. Oysa partisi Kurtulmuş'un izinde bütünleşme kararı almıştı... Peki şimdi HAS Parti'de neler oluyor? Sonra siyasette neler olabilir?
Mehmet Bekaroğlu, merak edilen bütün soruları Habertürk gazetesindn Elif Key'e açıkladı.
Numan Bey gitti, geride kalanların ruh hali nasıl?
Gidiş biçimi çok yanlıştı. Kapalı kapılar arkasında konuşuldu, insanlar kararlara dahil ediliyormuş gibi davranıldı. Birleşiyoruz, bütünleşiyoruz düşüncesiyle partinin yüzde 70'i Numan Bey’in yanında yer aldı. Çoluk çocuğun nafakasından kısarak partiyi açık tutmaya çalıştık. Toplum baskısı da büyüktü. "Bundan nasıl kurtuluruz" diye düşünüldü. Ancak anlaşıldı ki böyle bir bütünleşme yok. Numan Bey ve birkaç kişi gidecek. Diğerlerine de "AK Parti'ye üye olun, bekleyin. İleride size de fırsatlar sunulacak" dendi. Vaatlerin gerçek olmayacağı ortaya çıkınca destek düştü. Ben Numan Bey'den yaşça büyüğüm; kapı kapı geziyor ve "Numan Bey"in selamını getirdik" diyordum. "Niye yaptık bunları" sorusu başladı. "Milli Görüş'ü canlandıracağız" diyor ama ne derse desin, bu bir statü kapma yarışıdır.
Numan Kurtulmuşun psikolojisi nasıldır?
Mahcup ama çok rahatlamış pozisyonda. "Uğraştık olmadı" diyor. Onu da anlıyorum. 1998'den beri boğuşuyor ve bir şey olamayacağını da görüyor. Bundan bunaldı. Bunu bir çıkış olarak görüyor. Ama bir arkaya bak. Bu kadar insan seninle hareket etti. Herkes tükürdüğünü yalayamıyor ki. Bu kadar büyük laflar var. O büyük bir fedakârlık yapıyormuş gibi, sanki Milli Görüş yeniden kurulacakmış gibi hareket ediyor. Kendini kurtardı, böyle kendini halkı kurtarıcı gibi göstermesine gerek yok.
'NUMAN BEY MUHALEFET YAPAMAZ'
AK Parti'ye muhalefet ediyordu, ona devam edebilir mi parti içinde?
Sen oraya gitmeden Önce muhalefet ederken "NATO sırtındaki gavur leşi" diyeceksin, sonra Tayyip Bey "NATO müdahale etsin" diyecek. Bunlar ciddi çelişkiler. Nasıl muhalefet yapacak, yapamaz.
Siz davet edilseydiniz gider miydiniz AK Parti'ye?
Defalarca edildim. Yaşımız 58'e gelmiş, hiç o lafları etmemiş gibi hareket edebilir miyim? Elbette bu ülke için ben de bir şeyler yapmak isterim ama bu memleketin problemi siyasetin belli ilkeler içinde yapılmasıdır. Biz günlerce çalışarak partinin programını, manifestosunu yazdık. Bunları yaparken şaka mı yaptık? Simdi bana "Sen dün de böyle hatalar yapmıştın" diyorlar, bunu bir zaaf olarak görüyorlar. Beni aldattı, ben aldatmadım. Numan Kurtulmuş geçmişte örneği olan şuradan şuraya atlamak için insanların üzerine basan insanlardan biridir. Erbakan'ın siyasi terbiyesi bunlarla mukayese edilmez. Erbakan Hoca'yla 5 yıl her gün beraber çalıştım. Onun insan ilişkileri farklıdır, yönetim tarzını defalarca eleştirdim ama insanları dinlemesi, nezaketi, küçüğü bile kapıya kadar uğurlaması bambaşkaydı. Gerçi o da insanları siyasette araç olarak gördü. Ahmet olmadı mı Mehmet'i seçti...
Sizin yol arkadaşlarınızda hep bir sorun çıkıyor. Yol mu bozuk, sizde mi sıkıntı var?
"Ben mükemmelim, bende hiç hata yok" demiyorum. Bunu söyleyemem, insan bundan utanır. Bir insanla tanıştığımda 100 puanla başlıyorum. Tanımadığın birine sıfır puan veremezsin.
Şimdi Ertuğrul Güııay'la Numan Kurtulmuşun puanları ne durumda?
Ben puan vermiyorum artık onlara. Muhalefet etmeyi değil duble yol yapmayı hizmet olarak görüyor insanlar. Yol yapacaksın, ihale vereceksin... Böyle siyaset yapılmaz.
Siz siyaset için fazla duygusalsınız sanki...
Duygusal değil de etik davranıyorum. Sizinle bir iş yapıyorsam, makine değilsiniz ki olmayınca değiştirelim.
AK Parti'yi neden bu kadar eleştiriyorsunuz?
AK Parti 201l'den sonra moral üstünlüğünü kaybetti, iktidar oldu ama muktedir olamadı. Devleti alabildiğine partinin aracı olarak görmeye başladı. Devleti değiştirmeyi beceremedi. Eski devletin refleksleriyle davranmaya başladı, insanlar ölüyor. Herkes AK Parti'den insanı öne almasını bekliyor, onlar devleti ön plana alıyor. Tayyip Bey Türkiye'de Kemalist oligarşinin yıkılmasında iyi bir aktör. Ama eski ne yıkılacaksa ve yeni ne kurulacaksa onun kurulmasında doğru isim değil. Tarzıyla, kafasının arkasındakilerle ve dedikleriyle bunu başaramayacaktır. Cumhurbaşkanı olduğunda da pasif bir cumhurbaşkanı olmayacaktır ayrıca. Başbakanlık için de üslubu daha yumuşak biri gerekiyorsa doğru isim Numan Kurtulmuş değil, Abdullah Gül'dür.
Numan Bey başarılı olur mu AK Parti'de?
Yılların arkadaşlığı var aramızda ama benim korkum Numan Bey AK Parti'nin Yıldırım Akbulut'u olacaktır.
Ahmet Davutoğlu'nu da çok eleştiriyorsunuz.
Davutoğlu'nun sıfır sorun politikası sıfıra eşitlendi. "Stratejik derinlik" dediği bir tez. Tezler önemlidir küçümsemiyorum, ama makaleleri politikalara dönüştürmek hayalciliktir. Suriye'yi yeni Osmanlı'nın adımları olarak nasıl görürsün? Tayyip Erdoğan da onu daha fazla taşımayacaktır. Bu politikaların vebali büyük. Derin stratejileri olan bir akademisyen o bölgede olanları görememişse fantezilerde yaşıyor demektir. Fantezilerine koca ülke ve bölge mal edilemez.
“GİDEBİLECEĞİM PARTİ YOK”
Şimdi ne yapacaksınız?
Partiyi kapatmak istemiyoruz. Has Parti’nin yakaladığı damar üzerinden Türkiye’de hâlâ siyasi yapı kurulabileceğini, buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Macera arayacak değiliz. Bir sivil toplum örgütü olarak değil, bir siyasi hareket olarak çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Ama AK Parti dahil gidebileceğim bir parti yok.