Ölümü şüpheli bulunan eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'la ilgili açılan davada karar çıktı.
Abone olAnkara 8. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ı öldürmek suçundan yargılanan Halil Kesici'nin beraatına karar verdi.
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanı Behçet Oktay'ı öldürmek ve ruhsatsız tabanca bulundurmak suçlarından yargılanan Halil Kesici'nin beraat kararını, "suçunun sabit olmadığı" gerekçesiyle verdi.
Duruşmaya, iddianamede "adam öldürme" ile suçlanan Halil Kesici ile Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi'nde başka bir suçtan hükümlü bulunan Oktay'ın ölümüne karıştığını ileri sürülen Nurhan Önder, Oktay'ın eşi Şengül Oktay, kız kardeşi Şule Oktay, erkek kardeşi Nezih Oktay ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, Oktay ailesi ve avukatları, soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Talebi reddeden mahkeme, duruşmaya devam etti.
Şengül Oktay, sanık Halil Kesici'nin suç üstlenerek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını savunarak, gerçek faillerin bulunmasını istedi. Nezih Oktay ile Şule Oktay da Halil Kesici'den şikayetçi olduklarını belirtti.
Avukat Mehmet Cengiz, Oktay'ın suikast sonucu öldüğünü savunarak, Oktay'ın "kamuoyunu yakından ilgilendiren bazı olayları ve belgeleri açıklamaması" için öldürüldüğünü iddia etti.
Sanık Halil Kesici'nin bu suikastın faillerinden biri olduğunu ileri süren Cengiz, "Soruşturma gereği gibi yürütülmedi, diğer failler saptanamadı. Suikastın tüm boyutlarıyla aydınlatılması için savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istiyoruz" dedi.
Avukat Şenol Özel de solak olan Behçet Oktay'ın sağ eliyle intihar etmesine, sanık Halil Kesici'nin de elinde barut izine rastlanmasına dikkat çekerek, karanlık noktaların aydınlatılması gerektiğini söyledi.
Kesici'nin, Oktay'ın öldürülmesi suçuna iştirak ettiğini savunan Özel, "Halil Kesici, terör örgütüyle amansızca mücadele eden Behçet Oktay'ı öldürebilecek kapasitede de cesarette de değildir. Olayın ardından beş kuruş parası olmayan Kesici, Ankara Çamlıdere'de bir köye yerleşti ve 500 küçükbaş hayvanı oldu. Konuşmasın diye ödüllendirildi" iddiasında bulundu.
Oktay ailesinin isteği üzerine Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş, Kesici'ye "Küçükbaş hayvanları alacak parayı nereden bulduğunu" sordu. Kesici de "Kredi çektim aldım, bu kimseyi ilgilendirmiyor" karşılığını verdi.
SAVCININ MÜTALAASI
Cumhuriyet Savcı İsmail Kırışık, daha sonra esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Behçet Oktay'ın 25 Şubat 2009'da Ankara'da ölümüne ilişkin, şüpheli Halil Kesici hakkında kamu davası açıldığını hatırlatılan mütalaada, Ankara Adli Tıp Kimya İhtisas Dairesi Raporu'nda, Oktay'ın kanında 192 promil alkolle 104 NL-ML kokain tespit edildiği bilgisinin yer aldığı kaydedildi.
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun raporuna göre, Oktay'ın cesedindeki ekimoz ve kırıkların, sağlık ekiplerince yapılan canlandırma işlemi sırasında meydana gelmiş olabileceğinin değerlendirildiği belirtilen mütalaada, "Toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde Behçet Oktay'ın, olay gecesi silahını başına dayayarak intihar ettiği, başkasına yüklenecek herhangi bir kasıtla veya kusurlu davranışın bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır" ifadesi kullanıldı.
Halil Kesici'nin üzerine isnat edilen "adam öldürme ve ruhsatsız tabanca bulundurma" suçlarından ayrı ayrı beraati istenen mütalaada, sanık Nurhan Önder'in, "suç üstlenme ve adli makamları yanıltma" suçundan cezalandırılması talep edildi.
MÜTALAAYA VE KARARA TEPKİ
Mahkeme Başkanı Bahattin Özbaş, mütalaaya, "Ağabeyim dağlarda çarpıştı siz burada rahat oturasınız diye. Vicdanınız bu mu, kanununuz bu mu? Benim ağabeyim intihar etmedi" diye tepki gösteren Şule Oktay'ı dışarı çıkardı.
Son sözleri sorulan, sanıklar Kesici ve Önder, beraatlerini talep etti.
Verilen aranın ardından Özbaş, mahkemenin kararını açıkladı.
"Adam öldürmek" ile "6136 sayılı Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılanan Kesici'nin "suçu sabit görülmediğinden" beraatına karar veren mahkeme, cezaevinden savcılığa mektup göndererek, Oktay'ın ölümüne karıştığını ileri süren, ancak soruşturma sonucunda savcılığın bu yönde delil bulamadığı hükümlü Nurhan Önder'i "suç üstlenme ve adli makamları yanıltma" suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkemenin kararına tepki gösteren Nezih Oktay, heyete, "Böyle bir dava olur mu? Vicdanınız rahat mı? Bu nasıl yargılama? Öldürülen bir insanı, intihar etti diye gösterdiğiniz" dedi.
.