Beddua...
Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen uzun bir aradan sonra yine beddua içerikli bir sohbet yayınladı.
Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen uzun bir aradan sonra yine
beddua içerikli bir sohbet yayınladı.
Daha önce, "Allah evlerine ateşler salsın, yuvalarını
yıksın, birliklerini bozsun, önlerini kessin, bir şey olmaya imkan
vermesin" demişti malumunuz..
Son bedduasında level atlamış muhterem!
Bu kez de, "Kim paralelse, Allah onun belasını versin. Kim
sülükse, Allah onun bin belasını versin. Sülüklerin evlerine ateş
salsın, yuvalarını başlarına yıksın. Kim milletin hakkı olan arpa
kadar bir haram yemişse, Allah onun ve yedi sülalesinin belasını
versin!” diyor.
"Şeyh uçmaz, mürit uçurur" sözü ne de güzel uyuyor
hocanın bu haline.. Eskinin müritleri, birkaç güzel söz duymak ve
dua almak için şeyhlerini ziyaret ederdi. Şimdiki cemaat
mensupları, hocaları beddua etsin de "Amin"
diyelim diye kıtalar arası seyahat ediyor.
Yazık!
Daha düne kadar, "Ne olursa olsun kimsenin aleyhinde beddua
etmeyin" diye talebelerine öğütler veren hocanın son
sohbetlerinin tamamında bedduaya sarılması ve cemaate
"Aminnn" çektirmesi ne büyük değişim...
Gerçekten alim olan ve bedduasıyla birşeylerin değişebileceğine
inanın biri, ülkesi için dua eder ve herşeyi bir çırpıda
düzeltir değil mi?
Ama yok! Bu konuda da öncü ve örnek olmaya kararlı!
Önceki gün bir televizyon kanalında izledim. Zekeriya Beyaz da
Gülen'i örnek almış, Erdoğan'a beddua üstüne beddua
yağdırıyordu.
Bu yazıda eleştirdiğime bakmayın, aslında Zekeriya Beyaz'a sempati
duyan ve kendisine minnet borcu olan biriyim! Minnet borçluyum
çünkü, Gezi olaylarını bitiren isimlerden biridir zatı şahaneleri!
Aslında gezi ayaklanmasına karşı çıkan herkesin Zekeriya Beyaz'a
bir teşekkür borcu var.
Nedenini izin verirseniz anlatayım...
Eğer Gezi olaylarının üçüncü gününde Zekeriya Beyaz Taksim'e
gitmese, inanın olaylar çok daha fazla yayılabilirdi. O gün orada
Zekeriya Beyaz'ı orada gören gençlerin büyük çoğunluğu, "Bu
gelmeyeydi iyiydi! Bu işin cılkı çıktı, dağılın beyler eve
gidiyoruz" dediği için daha büyük facialar yaşamaktan
kurtuldu bu ülke!...
Aslında Zekeriya Beyaz yüzünden çok fırça yemişliğim de vardır. Hem
de öz ağabeyim Hadi Özışık tarafından! Yemin ediyorum resmen canıma
okuyordu. Bir gün Zekeriya Beyaz yüzünden atıştığımız da oldu!
Yok, yok!
Hadi Özışık Zekeriya Beyaz'ı sevdiği veya sevmediği için kavga
etmedik. Başka bir sebepten dolayı oldu kavgamız...
Onu da anlatayım...
Hadi Özışık titiz bir adam. İnternethaber'in manşetinde yayınlanan
haberlerde kullanılan fotoğrafların simetrisine dikkat eden biri. O
zamanlarda, "Süleyman ekibine söyle, kullandığınız
fotoğraflar sitenin sağına doğru baksın, dışına doğru
değil" diye sık sık talimat veriyordu.
Ne zaman Zekeriya Beyaz haberi kullansak hışımla haber merkezine
giriyor, "Yahu kardeşim ben sana demiyor muyum fotoğraflar
sağa baksın" diye fırça atıyordu. Birgün canıma tak etti
ve dayanamayıp, "Abi kurbanın olayım, adamın gözünün biri
doğuya, biri batıya bakıyor ben nasıl sağa baktırayım"
diye isyan ettim.
Yanlış anlaşılmasın!
Allah'ın yarattığı ile dalga geçen, fiziksel kusurları alay konusu
yapan biri değilim. Ama ilahiyatçı kisvesi altında toplumun
inançlarını dejenere etmeye çalışan... İnancı, ve karakteri
fiziğinden bin kat kusurlu birini de el üstünde tutacak
değilim.
Neyse...
İnternethaber'deki haberleri okurken Zekeriya Beyaz'ın beddua
ettiği o videoya rastladım. Kestane rengine boyattığı saçlarıyla
pek birsempatik görünüyordu! Önce sakin sakin konuşurken birden
coşmaz mı? İlk bakışta "Biri buna Snickers falan yedirmiş
herhalde" dedim. Bağırarak fıskiye gibi heryeri ıslatıyor,
beddua üzerine beddua yağdırıyordu Recep Tayyip Erdoğan'a...
"Allah, seni muvaffak eylemesin Tayyip! Cumhurbaşkanlığına
değil, hiçbir makama muvaffak eylemesin. Vatanı satıyorsun, devleti
satıyorsun, halkı mahvediyorsun, açlığa ve sefalete mahkum ettin.
Allahtan kork, kuldan utan!" dedikçe coşuyor, o
sarsıldıkça kestane rengine boyattığı saçları bir o yana, bir bu
yana dalgalanıyordu! Sesi, frekansı bozuk radyodan çıkar gibi
geliyordu kulağıma. İlkin anlam veremedim ama sonra anladım ki eski
Türkiye'nin borazanı olan herkesin sesi artık kulağa böyle
geliyor.
İşin tuhaf olanı neydi biliyor musunuz?
Zekeriya Beyaz beddua ederken telefonla yayına bağlanan Kamer Genç
de "Aminnn" çekiyordu! Hatta bundan tuhaf olanı
ise, ben videoyu izlerken gökten sadece yağmur yağıyordu!
Ben şahsen AK parti iktidarının icraatlarından bazılarını takdir
eden, bazılarını da eleştiren biriyim. Ancak bana soracak
olursanız, böyle sözde din hocaları ile ile halkın arasına mesafe
koyması, AK parti'nin en büyük icraatlarından biridir.
Zekeriya Beyaz ve benzeri sözde hocalar bağırmayacak da kim
bağıracak.
28 Şubat'ta bu ülkenin 20 tane bankası hortumlanırken bunlar
ekranların baş maymunuydu! Devletin ve milletin soyulmasına göz
kapatırken, "Mayoyla namaz kılınabilir",
"Kurban bayramında tavuk da kesilebilir",
"İftarınızı kocanıza oral seks yaparak da
açabilirsiniz", "Başörtüsü kılları kapattığı için
kutsalsa, başka yerlerdeki kılları kapatan külot daha
kutsaldır" diyerek inançları ayaklar altına almakla
meşguldü Beyzo beyefendi!
Sapkın fikirlerini dayatmak istediği halk tekmeyi vurunca düşe düşe
Ulusal Kanal, Halk TV gibi çukur kanallardan başka konuşacak
mecrası kalmayınca pek tabi ki bağıracak ve beddua edecek.
Videolarını Şahan Gökbakar'a göndersen, 4 bölüm daha Recep İvedik
serisi olur ama onlara bakılırsa itibarları tavan yapmış
durumda.
Bakın demedi demeyin, STV çok yakında kapar bunu!... Duasının veya
bedduasının tutacağından değil. Zekeriya Beyaz'ın maşallah diyeceği
çocuk 6 ayyaşamaz, bunu onlar da biliyor.
Ancak hiçbir artısı olmasa bile, Tayyip Erdoğan düşmanı ve
beddualarıyla Gülen hocaefendinin yolundan gidiyor. Yüksek transfer
bedelini dibine kadar hakediyor yani... Beddua edecek bir şey
bulamasa bile, otel odalarında izlediği belaltı dizilerini
sosyolojik açıdan nasıl değerlendirdiğini anlatır durur artık.
Ratinglerin artmasına neden olmasa da, kamera arkasında belaltı
kasetler konusundaki tecrübelerini aktarır, fena mı işte!
Fazla uzatmayayım...
Kaç gündür sosyal medyada miilletin seçim sonuçlarıyla ilgili
yorumlarını takip ediyorum. Herkes sandıkların bir an önce önüne
getirilmesi için sabırsızlanıyor.
Niye biliyor musunuz?
Böyle tipler biraz daha kahrolsun ve biraz daha kudursun
diye...
Konuyla uzaktan yakından alakası yok ama dikkatinizi çekmek,
uyarmak isterim. Bugünlerde sağlığınıza dikkat edin!
Üç zararlı şeyden; şekerden, tuzdan ve kuduzdan uzak durun!
Not: Sağa bakan bir fotoğraf bulamayıp Hadi
Bey'den fırça yiyecekleri için İnternet Haber edtörlerinden özür
dilerim!