BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,73
ALTIN 2.969,52
HABER /  SAĞLIK

Bebekler doğum anını hatırlar mı en çarpıcı araştırma sonucu

Bebekler doğumu ve anne karnında geçirdikleri dönemleri hatırlar mı? İlk yanıtınız 'hayır' olabilir ancak yapılan araştırmalar bebeklerin doğum anlarını hatırladıklarını, annelerini hissettiklerini ve bu hislerin karakterlerinde belirgin özellikler yarattığını gösteriyor. İşte detaylar...

Abone ol

Doğum sırasında bebeklerin bir şey hissetmediğine inanılır. Halbuki doğum esnasında hissettiklerimiz ve algıladıklarımız hayat boyunca kişiliğimizi ve davranışlarımızı etkileyen sonuçlar doğurabilir. Doğumun ilk anlarında anne kucağından alınarak başkaları tarafından taşınan ve kurcalanan bebeklerin, bu durumu ileriki yaşlarında nasıl yansıttıkları araştırma konusu olmaya devam ediyor.

Bebeğiniz doğumu hissediyor

Doğumun sadece anne ve baba için değil, bebek içinde unutulmayan bir deneyim olduğunu bilmek gerekiyor. Bu olayın çok önemli olduğu psikoloji uzmanları tarafından uzun yıllardır söylenmektedir.

Rahimdeki dokuzuncu ayında artık bebekler etraftaki seslerin ve görüntülerin farkına varırlar. Doğum ise bir insanın yaşadığı ilk fiziksel zorlanma, şok ve duygusal zorlanmadır. Haliyle bebekler bunu asla unutmuyorlar. Doğumun etkileri ileriki hayatında nasıl biri olacağını da belirleyen faktörlerden biridir. Freud’a göre insanlar bu ilk doğumdan gelen acı ve zevk hislerinin etkisinden kurtulamıyor.

Güvenlik duygusu

Bebekler doğumun hemen ardından annelerini arar. Yapılan araştırmalar doğum sonrası anne ile yapılan temasın insanın güvenlik duygusuna fazlaca etkisi olduğunu gösteriyor. Sezaryen doğumlarda bebekler doğum kanalındaki maceraları yaşamadıkları ve anne ile hissel bağlarını kopardıkları için doğum sonrası anne ile temas süresinin uzatılması çok önem kazanıyor.

Anne hissi

Bebekler altıncı aydan itibaren hissetmeye ve kaydetmeye başlıyorlar. Bu durumdaki tek kaynak da anne oluyor. Anne ve bebek ilişkisinin hayatın tümünde sürmesinin sebebi daha anne karnındayken ve doğum esnasında kişiliğin temellerini atacak bilgilerin ve hislerin karşılıklı paylaşılmasında yatıyor.