Bilim adamları, içinde bebeklerin büyütüleceği anne rahmine benzeyen özel plastik kaplar üzerinde çalışıyor. Bu durumda ağrı çekmeden bebek büyütülebilecek.
Abone olDoğurmak hem kadınlara verilmiş bir armağan, hem de kadınların en büyük korkusu... Dokuz ay boyunca içinde bir canlının büyümesi, bu küçük canlının sağlığıyla ilgili her detayın doğrudan sorumlusu olmak, dışarıdan bakıldığında ilginç bir deneyim olarak görünebilir. Fakat birçok anne bu 9 aylık süreyi yaşamlarının en yorucu, en zor ve en stresli dönemi olarak anıyor. Şu an doğumun doğal mı sezaryen mi olacağını düşünen anneler, ilerleyen yıllarda çocuğu kendilerinin taşıyıp taşımayacağına da karar verebilecek duruma gelecek. Fransa'nın saygın haber dergilerinden Le Nouvel Observateur'e konuşan biyolog Henri Atlan, teknoloji sayesinde kadınların bu tercihi yapmasına olanak tanınacağını kaydetti. Eski Fransız Ulusal Etik Komitesi üyesi Atlan "Bir gün kadınlar acısız bir şekilde çocuklarını dünyaya getirecek. Ne karınları şişecek. Ne fiziksel deformasyona uğrayacaklar" dedi. ANNELER SICAK BAKMIYOR Atlan ileride plastikten yapılmış, anne rahmine benzeyen özel kaplara laboratuvarda üretilen amniyotik sıvı konularak yapay rahimler yaratılacağı ve bu rahimlerde bebeklerin dış dünyada yaşamaya hazır oluncaya kadar kalacaklarını söyledi. Biyoloji üzerine yaptığı felsefi çalışmalarla da tanınan Henri Atlan'ın bu düşünceleri yavaş yavaş Amerika'da hayata geçirilmeye başlandı bile... Amerikalı bilimadamı Thomas Schaffer, erken doğumlardan sonra bebeklerin yaşatılması için laboratuvar ortamında yapay amniyotik sıvı üretmeyi başardı. Schaffer, içinde oksijen de bulunan amniyotik sıvının yardımıyla, ileriki yıllarda erken doğum sonrası çocuk ölümlerinin önüne geçilebileceğini belirtiyor. Le Nouvel Observateur'e konuşan genç kadınlar ve anneler ise "yapay rahim" yöntemine pek sıcak bakmıyor. Dergiye görüş belirtenlerden Julie, "Sadece ikinci çocuk için böyle bir yöntemi deneyebilirim" diye konuşurken, yöntemin pratikliğinin birçok kadının aklını çeleceğini, fakat kendisi de dahil olmak üzere bir çoğunun, çocuk doğurma deneyimini yaşamadığı için daha sonra pişman olacağına inandığını söylüyor. 'Hastalıklar için olumlu' TÜRK Perinatoloji Derneği Başkanı ve Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Perinatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turgay Şener konuyla ilgili şöyle konuşuyor: "Hayal gücüm bunun mümkün olacağına ihtimal vermiyor ama günümüzde hayal edemediğimiz birçok şeyin gerçekleştiğini görüyoruz. Bu yöntem annenin doğum yükünü azaltacağı için değil, anne ve bebek hastalıklarına da çözüm üretilebileceği için olumlu karşılanabilir. Bebeğin anne rahmi dışında gelişebilmesi annenin fizyolojik yükünü azaltacak olsa da, psikolojik açıdan anne bebek arasındaki bağın oluşumunu engeller. Bence etik ve medikal açıdan yöntem hakkında fikir birliğine varılması gerekir." Kaynak: Sabah